Trabzon'a yolunuz düştüyse, aklınızdaki o meşhur soruyu duyar gibiyim: Sümela'ya nasıl çıkılır, o merdivenler gerçekten o kadar zor mu, içeride insanı ne bekliyor? Bulutlara kafa tutan bir kartal yuvası gibi Karadağ'ın eteklerine tutunmuş bu efsanevi yapı, sadece bir manastır değil; adeta bir rüyanın gerçeğe dönüştüğü, tarihin ve inancın taşa işlendiği bir anıt. Merak etmeyin, bu yolculukta yalnız değilsiniz. Sizin için Sümela Manastırı’nda Yapılacak Şeyler listesinin en başından sonuna, vadinin ilk adımından zirvedeki o baş döndüren manzaraya kadar her anına rehberlik edeceğim. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü bu sadece bir gezi değil, zamanda ve doğada unutulmaz bir tırmanış olacak!
Altındere Vadisi'nin sarp yamacına kurulmuş manastıra ulaşın
Sümela'ya giden yolun kendisi, en az manastırın kendisi kadar büyüleyici bir deneyim. Trabzon merkezden veya Maçka'dan yola çıktığınızda, şehir yavaşça geride kalır ve kendinizi bir anda Karadeniz'in o meşhur yeşil tünellerinin içinde bulursunuz. Yol boyunca size eşlik eden Coşandere'nin coşkun sesi ve arabanın camını açtığınızda yüzünüze vuran o serin, çam kokulu hava, sizi bambaşka bir dünyaya hazırlıyor.
Milli Park'ın girişine ulaştığınızda ise asıl macera başlıyor. Burada modern dünyayı ve aracınızın konforunu geride bırakıyorsunuz, çünkü özel araçla daha ilerisine geçemiyorsunuz. Aracınızı otoparka bıraktıktan sonra, sizi manastıra yaklaştıracak olan dolmuşlara yöneliyorsunuz. Bu sistemi bir zorunluluk olarak değil, manastıra yapılan o kadim yolculuğun modern bir yorumu olarak düşünün. Tıpkı yüzyıllar önceki hacılar gibi, siz de hedefinize ulaşmak için bir miktar çaba göstermeye başlıyorsunuz.
Dolmuş sizi ahşap platformların başladığı bir noktaya kadar getiriyor. Buradan sonrası, ciğerlerinize bolca oksijen depolayacağınız, bol merdivenli bir patika. İşin en heyecanlı kısmı da bu, manastırı yol üzerinde giderken görebilmek mümkün değil, her virajda acaba şimdi mi görünecek? diye merak ediyorsunuz. Ve sonra, bir dönemeçte, aniden karşınıza çıkıyor. O sarp kayalığa bir mücevher gibi işlenmiş, heybetli ve inanılmaz Sümela Manastırı. İşte o an, tüm yolculuğun yorgunluğuna değdiğini anlıyorsunuz. Bu vadi ve manastır,(https://www.yerelrehber.com/tr/il/trabzon) listesinin neden en tepesinde olduğunu size ilk bakışta kanıtlayacak.

Ana Kaya Kilisesi'nin içindeki ve dışındaki tarihi freskleri inceleyin
Manastırın kapısından içeri adım attığınızda, sizi Sümela'nın ruhu, yani duvarlarındaki freskler karşılıyor. Bunlar sadece basit süslemeler değil; okuma yazma bilmeyen keşişlere ve ziyaretçilere İncil'deki hikayeleri anlatan, yüzyıllar öncesinden kalma görsel birer ansiklopedi. Sümela'nın duvarları tek bir seferde boyanmış bir tuval değil, üzerine yüzyıllar boyunca yeni hikayelerin yazıldığı bir parşömen gibidir. Bazen bir freskin altından, çok daha eski ve daha değerli bir başkası çıkar.
En etkileyici sahneler, manastırın kalbi olan Ana Kaya Kilisesi'nin dış duvarında sizi bekliyor. Burası adeta bir açık hava galerisi. En üstte, dört sahne halinde Dünyanın Yaratılışı tasvir edilmiş. Bu sahnelerde Hz. İsa'nın başında sadece ona özgü olan Alfa ve Omega harflerinin bulunduğu tanrısallık halesi ve ölümsüzlük sembolü tavus kuşu gibi ikonografik detayları fark edebilirsiniz. Hatta bir sahnede gülümseyen bir insan yüzü olarak çizilmiş güneşi görmek sizi de gülümsetecek.
Hemen altındaki sırada ise altı sahnede Hz. Adem ve Hz. Havva'nın Yaratılışı'ndan Cennet'ten Kovuluş'a kadar olan hikaye anlatılır. Özellikle yasak meyveyi yedikten sonra Cennet'ten kovulurken yüzlerindeki şok ve korku ifadesi, o dönemin sanatçılarının duyguları ne kadar güçlü yansıtabildiğinin bir kanıtı. Bu duvarlardaki her bir figür, her bir renk, size yüzyıllar öncesinden bir şeyler fısıldıyor.
Mağaranın içine, yani kilisenin kalbine girdiğinizde ise atmosfer tamamen değişiyor. Dışarının aydınlığından sonra kayanın serinliği, loş ışık ve tavanı kaplayan, zamanın yıprattığı ama hala görkemini koruyan freskler sizi karşılıyor. Burada, farklı dönemlerde yapılmış sanat katmanlarını kendi gözlerinizle görebilir, manastırın yaşayan ve nefes alan tarihine dokunabilirsiniz.

Manastırın avlusundan vadinin büyüleyici manzarasını izleyin
Fresklerin anlattığı kutsal hikayelerden başınız dönmüş bir halde kendinizi manastırın ana avlusuna attığınızda, bu kez bambaşka bir mucizeyle karşılaşıyorsunuz: Altındere Vadisi'nin nefes kesen manzarası. Burası kelimenin tam anlamıyla dünyanın kenarında durmak gibi bir his. Aşağıda, yaklaşık 300 metre derinlikte, rüzgarla nazlı nazlı dalgalanan yeşil bir denizi andıran vadi uzanıyor. Bu manzarada insan kendini hem dünyanın hakimi gibi güçlü, hem de doğanın karşısında küçücük ve yalnız hissediyor. Belki de rahiplerin yüzyıllarca aradığı o ilahi ve dünyevi denge tam olarak buydu.
Avludan etrafınıza baktığınızda, manastırın ne kadar büyük ve karmaşık bir yapı olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Kayalara oyulmuş ve 5 kat halinde dizilmiş tam 72 oda, bir zamanlar burada nasıl canlı bir hayatın sürdüğünü hayal etmenizi sağlıyor. Keşişlerin yaşadığı hücreler, mutfaklar, kütüphane ve misafir odaları... Hepsi, bu inanılmaz yapıyı ayakta tutan bir topluluğun izlerini taşıyor. Manastıra su getiren ve yamaca yaslanmış devasa su kemerlerinin kalıntıları ise o dönemin mühendislik dehasına şapka çıkarttırıyor.
Burada bir an durup sadece manzarayı izleyin. Kuşların sesini, vadiden yükselen derenin uğultusunu ve rüzgarın fısıltısını dinleyin. Sümela'nın bu baş döndüren manzarası, Karadeniz'in keşfedilmeyi bekleyen rotaları arasında neden özel bir yere sahip olduğunu size fısıldayacak. Bu an, gezinizin en unutulmaz fotoğrafını sadece kameranızla değil, hafızanızla da çekeceğiniz andır.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken…
Sümela'nın büyüsünden ayrılmak zor olsa da, maceranız burada bitmek zorunda değil. Maçka ve çevresi, keşfedilmeyi bekleyen harikalarla dolu.
Vazelon Manastırı: Sümela'nın gizemli ağabeyi olarak bilinen Vazelon'a mutlaka uğrayın. Sümela'dan bile daha eski olan ve rivayete göre Sümela'nın inşasının Vazelon'dan elde edilen gelirlerle yapıldığı söylenen bu manastır, daha az bilinen, daha yıpranmış ama belki de bu yüzden çok daha otantik bir atmosfere sahip. Doğanın yutmak üzere olduğu bu harabeler arasında dolaşmak, kendinizi bir kaşif gibi hissetmenizi sağlayacak.
Hamsiköy: Tarih ve tırmanışla geçen bir günün ardından kendinizi ödüllendirmenin en lezzetli yolu Hamsiköy'e uğramaktır. Alpleri andıran manzarası, yemyeşil yaylaları ve şirin ahşap evleriyle adeta Heidi'nin köyü gibi bir yer. Buraya gelmişken, o meşhur, bol fındıklı, yoğun kıvamlı Hamsiköy sütlacını yemeden sakın dönmeyin. Manzaraya karşı yiyeceğiniz bir kase sütlaç, gezinizin en tatlı anısı olacak.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Sümela Manastırı'na giriş ücreti ne kadar ve MüzeKart geçerli mi? Bu en kafa karıştırıcı konulardan biri, çünkü toplam maliyet üç ayrı ödemeden oluşuyor: 1) Altındere Milli Parkı'na araçla giriş ücreti, 2) Otoparktan manastıra çıkan dolmuş ücreti (kişi başı, gidiş-dönüş), 3) Manastırın kendi giriş ücreti. Fiyatlar sık sık güncellendiği için net bir rakam vermek yanıltıcı olabilir. Ancak en önemli bilgi şu: MüzeKart'ınız varsa, manastırın kendi giriş ücretini ödemiyorsunuz ki bu da büyük bir avantaj! Diğer iki ücreti (milli park ve dolmuş) herkes ödüyor.
2. Manastıra tırmanış zor mu? Çocuklar veya yaşlılar için uygun mu? Eskiden çok daha zordu ama artık dolmuşlar sayesinde yolun en yorucu kısmı atlanıyor. Yine de dolmuştan indikten sonra manastırın girişine kadar hatırı sayılır miktarda merdiven çıkmanız gerekiyor. Patika bakımlı olsa da, yürüme zorluğu çekenler, çok küçük çocuklar veya ileri yaştaki ziyaretçiler için biraz yorucu olabilir. Acele etmeden, dinlenerek çıkmak en iyisi.
3. Sümela Manastırı'nı ziyaret etmek için en uygun zaman ne? İlkbahar sonu ve yaz ayları (Mayıs-Ağustos), vadinin en yeşil olduğu ve havanın en güzel olduğu zamanlar. Ancak sonbaharda da ağaçların sarı ve kızıla dönen yaprakları manzaraya ayrı bir güzellik katıyor. Sisli ve puslu bir havaya denk gelirseniz üzülmeyin, sisler içindeki Sümela Manastırı manzarası da oldukça mistik ve fotoğrafik bir atmosfer yaratıyor.
Kaynak: Ziyaretinizi planlamadan önce en güncel giriş ücretleri, ziyaret saatleri ve olası duyurular için mutlaka T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın(https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=SML01&DistId=MRK) kontrol edin.


English
Türkçe