Gizli Kalmış Güzellik Demre
Antalya tatil dendiğinde ilk akla gelen adreslerden bir tanesi olsa da tüm ilçeleri aynı popülerlikte değil. Alanya, Side ya da Manavgat gibi ilçelerini hepimiz biliyor olsak da Demre bunlar arasında yer almıyor. Batı Antalya 'nın sahil şeridinde bulunan bu şirin ilçede halk seracılık ile geçimini sağlıyor. Turizm çok büyük bir geçim kaynağı değil. Bu da Demre 'nin gizli kalmış bir cennet olmasını sağlamakta. Demre 'deki sakinliği ve güzelliği ilk keşfeden maalesef Rus 'lar oldu. Antalya bölgesini çok fazla tercih eden Rus 'lar Demre 'yi de görüp sakinliğini beğendi ve her sene ziyaret etmeye başladılar. Bu sebeple de ilçede yer alan tabelalarda sıklıkla Rusça yazılara rastlamanız mümkün. Ancak ilçede Rusça tabelaların dışında görebileceğiniz birçok muhteşem alan var.
Deniz Kaplumbağalarının Yuvası Sülüklü Plajı
Güney ve Ege kıyılarımızda herhangi bir tatil beldesini tercih edip burada sahilin bulunmaması mümkün değil. Demre 'de de harika bir sahil sizleri bekliyor olacak. Deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanlarından bir tanesi olan Sülüklü Plajı bölgede tercih edilebilecek en doğru denize giriş noktası olarak gösterilebilir. Her ne kadar ismi o kadar çekici gelmese de kendisi sizi etkilemeyi başaracak. Plaj 5 kilometrelik sahil şeridinin sonunda yer alıyor. Şeridin Likya ile bağlandığı bölgede bu harika plajı görebilirsiniz. Plajın hemen arkasında volkanik faaliyetler sonrasında ortaya çıkmış bir denir var. Bu nehri de ziyaret etmeniz mümkün.
Myra Antik Kenti İle Likya Tarihine Şahitlik Edin
Demre 'nin kuzeybatısında bulunan dağların yamaçlarında muhteşem bir antik şehir sizleri karşılayacak. Likya uygarlığının tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Myra Antik Kenti bu noktada yer alıyor. Uygarlığın ana tanrıçasının yeri olarak kabul edilen bu bölgede yüzlerce yıllık kalıntılara rastlamanız mümkün. Ortaçağ döneminde Aziz Nickholas 'ın devamlı olarak piskoposluk yapması ve bu bölgede bulunması sebebiyle Myra her zaman popülerliğini korumayı başarmıştır. Kaya mezarlığı olarak da tanımlanabilecek olan yapıların bulunduğu bu antik şehir kullanıldığı dönemde dini açıdan öneminin yanı sıra Likya uygarlığı için önemli de bir ticaret merkezi olmuştur.
Roma Ambarlarında Gezintiye Çıkın
Demre 'de yer alan tarihi kalıntılar en az doğal güzellikler kadar önemli. Bölgede yer alan bir diğer önemli kalıntı Roma İmparatorluğu döneminde kullanılan tahıl ambarları. Tahıl ambarı olarak kullanılan yapının hemen yan kısmı da müze olarak tasarlanmış. Önce ambarı ziyaret edip geçmiş dönemlerden günümüze kadar ulaşan izleri takip edebilir, sonrasında da yan kısımdaki müzede bölgede bulunmuş olan eserleri inceleyebilirsiniz. Müzenin yan kısmında Kokulu Dere olarak isimlendirilen bir su birikintisi bulunmakta. Plaja yakın olan nehir gibi bu birikinti de volkanik faaliyetler sonrasında oluşmuş. Derenin suyunun şifalı olduğu söyleniyor olsa da aslında öyle değil. Bölgeyi daha popüler bir hale getirmek için söylenmiş sözlerden bir tanesi. Yüksek oranda kükürt içeren suyu fazla tükettiğinizde zehirlenebilirsiniz. Ancak deredeki kil çamuru cildinize gerçekten de çok iyi gelecek.
Likya Uygarlığının Simgelerinden St. Nikolas Kilisesi
Demre 'de yer alan en önemli tarihi yapılardan bir tanesi de St. Nikolas Kilisesi. Bölgedeki insanlar tarafından bu kilise Noel Baba Kilisesi olarak isimlendirilmiş. Ancak aslına bakıldığında Noel Baba ile bir bağlantısı bulunmuyor. Bölgede piskopos olarak görev almaya başlayan St. Nikolas kimsesiz çocuklara yardım etmeyi önemseyen ve çok seven bir kişiymiş. Yanına gelen çocuklara her zaman yemek ve çeşitli hediyeler verirmiş. Bu özellikleri onun Noel Baba mitiyle karıştırılmasına ve kilisenin Noel Baba Kilisesi olarak isimlendirilmesine sebep olmuş. Yılın 4 mevsiminde de Rus halkı tarafından ziyaret edilen bu kiliseyi görmeden evinize dönmeyin.