hayatimda gordugum en ilginc köy insanlarinin yer aldigi antik kent. kente ulasmak icin arabayla 1200 metre yol cikiyorsunuz. altinkaya köyu bu antik kentin icerisine / ustune kurulmus. bu yuzden cok fazla tahribata sebep olmus. ilk ciktigimiz yol cikmaz sokakti, iki yasli kadina denk geldik arabanin camlarina yapisip para istediler. onlardan zorlukla siyrilip tiyatronun yolunu bulduk. bir baktik ki tiyatronun girisinde 7-8 kadin karsilikli yerde oturuyor. birkaci ellerinde bileklik ve kasiklar tutuyor satmak icin. arabayi biraktik, oyle tuhaf bakiyorlardi ki bize, hic merhaba vs demek de yok, iceri girerken gozleriyle bizi takip ettiler. tiyatro cok guzeldi yalniz iceride de teyzeler vardi, bu sefer zorla bir seyler aldirmaya calisiyorlardi birkac turiste. onlardan uzaklasmak icin tiyatronun tepesine cikip manzarayi izledim. kalintilarin arkalarda devam ettigini ama yapi olarak pek bir sey kalmadigini soylediler biz de cok yorgunduk ve ilerlemedik. kisaca, kent ve manzara, o yukseklikteki sessizlik ve sakinlik inanilmaz guzel ama köyun insanlari oyle tuhaf ki, sanirim en yakin yerlesim yerinden 30-40 km uzakta ve 1200m yuksekte yasadiklari icin zamanimizdan cok geri kalmislar. yine de gormesi ilgincti ama biraz rahatsiz ediciydi. oraya cikana kadarki manzaralari gormek icin deger diye dusunuyorum.

Kendi kaderine terk edilmiş bir antik kent. Köylülerle bütünleşmiş, turistlere alışmışlar kendi el işlerini satmak gelirleri olmuş,toprağı çok verimli,her yerde madımak bile var ama belki de tanımıyorlar bile...Marmara iklimi gibi topraktaki bitki çeşitliliği. Ülkemizin rakımı en yüksekte olan kenti olduğunu söyledi rehberimiz.

Yüksekliği 1000 metrenin üzerinde, bizim yayla diye nitelendireceğimiz mükemmel bir yer. ANCAK sadece tiyatro binası halen ayakta, diğer yapılar pek iyi durumda değil. Gitmişken adam kayaları da görmeyi unutmayın. Köyün girişindeki demir kapı kapalı ise hiç çekinmeden açabilirsinz, kapalı olmasının sebebi köylülerin hayvanlarının dışarıya çıkmalarını engellemek içindir, ve lütfen dikkat edinki geri dönüşte kapıyı bir tane genç erkek açabilir, durumundan dolayı herkes hoşgörü ile davranmaktadır, yanınızda bozuk para var ise kendisine verin lütfen! ve son olarak şuna dikkat edin, Antik kentin bulunduğu köyden adam kayalara veya diğer eserlere giderken ekili tarların ortasından yürümeyin, kenarlarından yürüyün ki vatandaşların ekili ürünlerine zarar vermeyin.

Kaderine terk edilmiş, sadece tiyatrosu ayakta olan bir kent. Köy halkı sit alanı nedeniyle evlerine hiçbir şey yapamamaktan muzdarip. Tepeye nazır antik kent toprak altında çıkarılmayı bekliyor. Teyzeler gelene bir şeyler satma derdinde. Köy girişindeki kahvenin ayranı çok güzeldi.

Psidia Bölgesi antik kentte girişler ücretsiz selgenin yerel halkı birşeyler satacağım diye sizi rahatsız edebilir ona dikkat sadece tyatroyu gezip dönmeyin tiyatronun batı tafafinda kentin yerleşim alanı vardır mutlaka gezin derim.

Selge antik kenti psidya bölgesinin en önemli antik kentlerinden biridir. Helenistik, roma ve bizans dönemine ait izler barındıran yerleşim icerisinde halen ayakta olan tiyatrosu, stadyumu, agorasi, kilise ve tapinaklari barındıran ve ayrıca milli park alaninda yer alan bu kenti doğal güzelliklerin (adam kayalar ve turkiyenin en büyük servi ormani) yer aldığı Altinkaya köyünü muhakkak ziyaret edin...

Dağın tepesinde bu kadar büyük bir şehir harika. Tiyatrosu çok sağlam değil ama şehrin tamamını gezmek lazım. Ama boncuk satan köylülere bir çözüm bulmak gerekiyor. Her sene daha fazla sayıda ve sizin tek gezmenize izin vermiyorlar. Turistler için rahatsız edici bir durum.

Tarihiyle mimarisiyle güzel ve görülmeye değer bir yer.yolları yeniden asfastlansa da çok dar ve çok virajlı bir yolu var.Dikkatli araba kullanmak gerekir.

Sahipsiz kalmış bir yer ama yerleşim yeri çok büyük ve tiyatro ve agora ayakta kalmış, köylüler tiyatronun dibine ev yapmışlar malesef, oradaki antik taşlarla kulübe ahır gibi şeyler yapıp tahrip etmişler. Doğa yürüyüşü için gittik ve çok eglendik

Neredeyse harabe gibi olmuş. Teyzeler de acayip, madem baktın alacaksın diye tutturdu. Derken biri daha, derken biri daha bir anda pazar yerine döndü. Böyle satış şekli olmaz, bu kadar ısrar edilmez, insanın üstüne bu kadar gidilmez. Alacağım varsa da bu sık boğaz yüzünden vazgeçtim.