Gelibolu Yarımadası'nın en ucuna, rüzgarın ve tarihin fısıltılarının buluştuğu o noktaya hiç gittiniz mi? Orada, gökyüzüne uzanan dört devasa ayak üzerinde bir milletin kaderinin nasıl yazıldığını anlatan sessiz bir dev duruyor: Çanakkale Şehitler Abidesi. Morto Koyu'na ve Çanakkale Boğazı'na hakim Hisarlık Tepe'den sizi selamlayan bu anıt, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir ruh. Peki, bu anıtı ziyaret etmek sadece bir saygı duruşundan mı ibaret? Kesinlikle hayır! Bu yazıda, size Şehitler Abidesi'nde yapılacak şeyler listesinin en can alıcı üç adımını anlatacağız. Bu adımlar, sizi sadece bir ziyaretçiden, o büyük destanın yaşayan bir tanığına dönüştürecek.
Gelibolu Yarımadası'nın ucundaki bu görkemli anıtın altında saygı duruşunda bulunun
Abide'ye yaklaştığınızda sizi ilk vuran şey, onun devasa boyutları oluyor. Tam 41.7 metre yüksekliğindeki bu yapı, 7.5 metre genişliğindeki dört ayak üzerinde gökyüzüne yükseliyor. Bu rakamlar size bir şey ifade etmeyebilir ama altına geldiğinizde hissettiğiniz duygu çok net: küçücük kalıyorsunuz. Yapımında kullanılan 3800 ton granit taşı, 285 ton demir ve binlerce ton çimento, sadece bir anıtı değil, bir milletin fedakarlığının ağırlığını da simgeliyor.

Bu anıtın parası öyle devletten falan değil, direkt halktan toplanmış. Öğrencilerin kumbarasında biriktirdiği harçlıklar, bir taksicinin o günkü tüm kazancını bağışlaması gibi hikayelerle, milletin kendi eseri olarak yükselmiş. Bu yüzden o taşların her birinde, sadece şehitlerin değil, onlara minnet duyan milyonların da ruhu var. Mimar Doğan Erginbaş'ın dediği gibi, o dört ayak aslında vatanın dört bir yanından gelip burada can veren şehitlerimizin topluca göğe yükselişini temsil ediyor.
Başınızı kaldırıp tam anıtın tavanına baktığınızda, mozaiklerle işlenmiş dev bir Türk bayrağı sizi karşılıyor. O an, anıtın sizi nasıl kucakladığını ve o bayrağın gölgesinde nasıl bir bütün olduğumuzu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ayaklardaki kabartmalara dikkatlice bakın; denize bakan yüzler deniz savaşlarını, karaya bakanlar ise siperlerdeki o kanlı mücadeleyi anlatıyor. Anıtın mimarisi zaferin kibrini değil, fedakarlığın ve maneviyatın yüceliğini haykırıyor.
Sembolik şehitliği gezip Meçhul Asker'in mezarını ziyaret edin
Anıtın heybeti karşısında saygı duruşunuzu tamamladıktan sonra, hemen arkasındaki geniş alana doğru yürüyün. Burası, 2007'de ziyarete açılan Sembolik Şehitlik. Karşınızda, isimleri tespit edilebilmiş tam 59.408 şehidimizin adının yazılı olduğu, camdan yapılmış sembolik mezar taşları uzanıyor. Bu bir mezarlık değil, adeta bir isimler denizi.

Bu on binlerce ismin arasında gezinirken, mezar taşlarının şehitlerimizin memleketlerine göre düzenlendiğini fark edeceksiniz. Kendi şehrinizden, hatta belki de mahallenizden bir kahramanın ismini bulduğunuzda, yüz yıl önce yaşanmış o savaşın aslında ne kadar bizim hikayemiz olduğunu anlıyorsunuz. Bu binlerce sembolik mezarın arasında ise sadece bir tane gerçek mezar var ve onun hikayesi tüylerinizi diken diken edecek.
Bu mezar, Meçhul Askere ait. Hikayeye göre, savaş sırasında bir Anzak askeri, şehit olan bir Türk askerinin kafatasını alıp Avustralya'ya götürmüş. Tam 88 yıl sonra, 2003'te bu kafatası Türkiye'ye iade edildi ve 18 Mart'ta askeri törenle buraya defnedildi. İşte o an, 59.408 kişilik o soyut rakam, tek bir askerin somut hikayesinde can buluyor. O meçhul asker, aslında hepsini temsil ediyor. Hemen yanıbaşındaki mermer kitabede ise Mustafa Kemal Atatürk'ün o unutulmaz sözleri yazılı: Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.... Bu sözler, bu topraklarda sadece kendi kahramanlarımıza değil, savaşın ortak acısına da saygı duyulduğunun en büyük kanıtı.
Anıtın altındaki müzeyi gezerek savaşın detaylarını öğrenin
Anıtın manevi atmosferinden ve şehitliğin sessizliğinden sonra, şimdi anıtın kalbine, yani tam altına inme zamanı. 1971'de açılan Savaş Eserleri Müzesi, sizi anıtın uhrevi havasından alıp savaşın acımasız gerçekliğine indiriyor. Girişteki savaş haritaları ve o döneme ait siyah beyaz fotoğraflar, sizi anında yüz yıl öncesine ışınlıyor.

Vitrindeki eşyalar konuşmaya başladığında ise zaman duruyor. Bir yanda İngiliz askerlerine ait karavana kapları, ilaçlar, içki şişeleri; diğer yanda ise bizim Mehmetçiklerimize ait eşyalar var. Şehitlerimizin üzerinden çıkan kanlanmış saatler, ailelerine yazdıkları son mektuplar, kurşun delikli Kuran-ı Kerimler... Bunlar sadece eşya değil, yarım kalmış hayatların sessiz tanıkları.
Müzenin belki de en sarsıcı bölümü, savaşın vahşetini en çıplak haliyle gösteren vitrinler. İnsan kemiklerine saplanmış halde bulunan mermi ve şarapnel parçaları, kelimelerin bittiği yer. Ve tabii ki o meşhur, havada birbiriyle çarpışarak iç içe geçmiş mermiler... O an, metrekareye 6000 merminin düştüğü o cehennemin ne demek olduğunu anlıyorsunuz. Anıtın üstü size fedakarlığın ne kadar yüce bir şey olduğunu anlatırken, altındaki bu müze o fedakarlığın ne kadar büyük bir bedelle ödendiğini yüzünüze çarpıyor.
Çanakkale'de kültür turu yapmak istiyorsanız, Çanakkale Turları sayfamızdan turlarımızı inceleyebilirsiniz.
Hazır Buraya Kadar Gelmişken...
Şehitler Abidesi'nde ruhunuzu tarihle doldurduktan sonra, Gelibolu Yarımadası'nın size sunacağı daha çok hikaye var. Boğaz'ın kilit noktası olan ve Fatih Sultan Mehmet yadigarı Kilitbahir Kalesi'nin heybetli surlarına tırmanıp boğazı bir de oradan seyretmelisiniz. Ardından, Mustafa Kemal'in Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! dediği kahramanların yattığı o sarsılmaz iradeye tanıklık edebilirsiniz. Vaktiniz kalırsa, 276 kiloluk mermiyi tek başına sırtlayan Seyit Onbaşı'nın anıtını ve boğaz savunmasının bel kemiği olan Namazgah Tabyası'nı da mutlaka gezi planınıza ekleyin.
Kaynakça: Bu kutsal toprakları ziyaretinizle ilgili en güncel ve resmi bilgilere, güzergah planlarına ve etkinliklere ulaşmak için Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nın resmi web sitesini (https://canakkaletarihialan.gov.tr/tr) ziyaret etmenizi öneririz.
Sıkça Sorulan Sorular
Şehitler Abidesi'ne giriş ücretli mi ve ziyaret saatleri nedir? Hayır, Şehitler Abidesi ve sembolik şehitlik alanı açık hava anıtı olduğu için herhangi bir giriş ücreti veya ziyaret saati kısıtlaması bulunmamaktadır. Yılın her günü, günün her saati ziyaret edebilirsiniz. Ancak, anıtın altındaki Savaş Eserleri Müzesi ve bölgedeki diğer özel müzeler ile tabyaların (Kilitbahir Kalesi, Namazgah Tabyası vb.) giriş ücretleri ve yaz/kış dönemi ziyaret saatleri farklılık gösterebilir. Ziyaretinizden önce Tarihi Alan Başkanlığı'nın sitesinden güncel bilgileri kontrol etmeniz en doğrusu olacaktır.
Şehitler Abidesi'ne özel araç olmadan ulaşım mümkün mü? Evet, mümkün. Çanakkale merkezden Eceabat'a kalkan feribotları kullanabilir, Eceabat'tan ise Abide'ye giden minibüs veya taksilerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Ancak Gelibolu Yarımadası'ndaki şehitlikler ve anıtlar geniş bir alana yayıldığı için en verimli gezi için özel araç kiralamak veya tavsiye edilir.
Abide, şehitlik ve müzeyi gezmek toplam ne kadar sürer? Ziyaret süresi kişisel ilginize bağlıdır. Ancak anıtı hakkıyla hissetmek, sembolik şehitlikte isimleri okuyarak gezinmek ve müzeyi detaylıca incelemek için en az 1.5 ila 2 saat ayırmanızı öneririz. Eğer fotoğraf çekmeyi ve her detayı sindirmeyi seviyorsanız bu süre daha da uzayabilir.


English
Türkçe