Sıcak bir yaz gününde, asfalttan yayılan ısıdan ve kalabalıktan bunaldığınızı hayal edin. Şimdi de kendinizi, gökyüzünü zar zor görebildiğiniz devasa kaya duvarlarının arasında, ayaklarınız buz gibi bir nehrin içinde ve yüzünüze serin bir esinti vururken düşünün. Burası bir hayal değil, Fethiye ile Kaş arasında saklanmış bir yeryüzü cenneti: Saklıkent Kanyonu. Efsaneye göre bir çobanın keçisini ararken tesadüfen bulduğu bu "gizli şehir" , bugün doğa ve macera tutkunları için vazgeçilmez bir kaçış noktası. Eğer bu yaz rotanız Akdeniz ise ve
Saklıkent Milli Parkı’nda yapılacak şeyler listenizin en başına unutulmaz bir deneyim eklemek istiyorsanız, sizi bekleyen bu eşsiz maceraya hazır olun. Bu rehberde, kanyonun serin sularındaki yürüyüşten Eşen Çayı'nın üzerindeki o meşhur gözlemecilere kadar her adımı birlikte atacağız.
Kanyon girişindeki köprüden Eşen Çayı'nın akışını izleyin
Saklıkent'e vardığınızda sizi ilk karşılayan şey, kanyonun gizemli derinlikleri değil, onun habercisi olan coşkun bir suyun gücü olur. Kanyonun içinden doğan ve Eşen Çayı'nın en önemli kollarından biri olan Karaçay, inanılmaz bir debiyle kayaların arasından fışkırır. Bu noktada maceranız, kanyonun sarp yamaçlarına demir çubuklarla tutturulmuş, yaklaşık 200 metre uzunluğundaki ahşap bir köprü üzerinde yürüyerek başlar.
Ayağınızın altında gümbürdeyen suyun sesini dinlerken, bir yanda devasa kaya duvarları, diğer yanda ise boşluk hissiyle ilerlersiniz. Bu köprü, sizi sadece kanyonun içine taşımakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik olarak da hazırlar. Dışarıdaki sıcak dünyayı geride bırakıp, kanyonun serin ve gölgeli atmosferine adım attığınız o ilk an, adeta başka bir boyuta geçiş gibidir. Köprünün sonuna ulaştığınızda, güçlü karstik kaynakların kayaların dibinden nasıl fışkırdığını görecek ve birazdan içine gireceğiniz suyun kaynağına tanıklık edeceksiniz.

Kanyonun buz gibi sularında serinleyerek ilerleyin
İşte maceranın kalbine indiğiniz an! Ahşap platformdan ayrılıp ayağınızı suya ilk soktuğunuzda, Torosların zirvelerinden eriyen kar sularının ve yeraltı kaynaklarının serinliğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Bu, yazın ortasında bir avuç buzu ensenize atmak gibi şok edici ama bir o kadar da canlandırıcı bir histir. Suyun sıcaklığına birkaç saniyede alıştıktan sonra, asıl yürüyüş başlar.
İlk etapta, suyun akıntısının en güçlü olduğu bölümü geçmek için kenarlara gerilmiş halatlara tutunmanız gerekebilir. Bu kısa ama heyecanlı geçişi atlattıktan sonra kanyonun daha sakin ve sığ sularında ilerlemeye başlarsınız. Etrafınızda yükselen ve yer yer 200 metreyi bulan duvarlar gökyüzünü ince bir çizgiye indirgerken, kendinizi adeta bir doğa katedralinde hissedersiniz. Güneş ışıklarının süzülerek yarattığı mistik atmosfer, suyun şırıltısı ve yankılanan sesler sizi tamamen büyüler. Bu macera, Fethiye'nin sunduğu sayısız aktivite arasında en unutulmaz olanlardan biridir. Bölgedeki diğer seçenekler için Fethiye'de yapılacak şeyler listemize de göz atabilirsiniz.
Yürüyüş sırasında karşınıza çıkacak doğal kil ve çamur havuzları ise işin en eğlenceli kısmı. Cilde iyi geldiği söylenen bu çamuru yüzünüze ve vücudunuza sürerek hem eğlenebilir hem de doğal bir spa deneyimi yaşayabilirsiniz.

Çayın üzerindeki platformlarda yöresel gözlemelerin tadını çıkarın
Kanyonda geçirdiğiniz adrenalin dolu saatlerin ardından vücudunuzun hak ettiği bir ödül var: dinlenmek ve lezzetli yemekler yemek. Saklıkent'in girişinde, coşkun akan çayın üzerine kurulmuş ahşap platformlar ve şark köşesi tarzı sedirler (köşkler) sizi bekliyor. Islak ayakkabılarınızı çıkarıp bağdaş kurduğunuz bu sedirlerde, ayaklarınızı altınızdan akan buz gibi suya uzatarak günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
Bu otantik mekanların menüsünün yıldızı, şüphesiz yerel teyzelerin el emeğiyle açtığı, sac üzerinde pişirilen sıcacık gözlemelerdir. Peynirlisinden patateslisine, ıspanaklısından kıymalısına kadar birçok çeşidi bulunan bu lezzeti, yanında bol köpüklü bir yayık ayranı ile denemelisiniz. Eğer daha doyurucu bir seçenek arıyorsanız, kanyonun serin sularında yetiştirilen taptaze alabalıklar da harika bir alternatiftir. Burada yemek yemek, sadece karnınızı doyurmak değil, aynı zamanda doğayla iç içe, suyun dinlendirici sesi eşliğinde ruhunuzu dinlendirmektir.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken...
Saklıkent Kanyonu'ndaki maceranızı tamamladıktan sonra enerjiniz hala yerindeyse, civardaki diğer güzellikleri keşfetmek için harika bir konumdasınız. Kanyona oldukça yakın mesafedeki Tlos Antik Kenti, Likya'nın en önemli yerleşimlerinden biridir ve kanatlı at Pegasus'un efsanesine ev sahipliği yapar. Ayrıca, yemyeşil doğası ve buz gibi kaynak sularıyla bilinen Yakapark, serinlemek ve doğa içinde huzur bulmak için mükemmel bir duraktır. Daha az bilinen ama bir o kadar etkileyici olan Gizlikent Şelalesi de Saklıkent'e alternatif bir doğa kaçamağı sunar. Saklıkent maceranızdan sonra Kaş'ın masmavi sularına dalmak isterseniz,
Kaş'ta yapılacaklar rehberimiz size ilham verecektir.
Kategori | Öneri ve Bilgi |
---|---|
Giyim | Mayo veya şort, tişört. Su içinde ağırlaşmayacak hafif kıyafetler.
|
Ayakkabı | Kaymaz tabanlı lastik deniz ayakkabısı (şart!). Kanyonda kiralanabilir veya satın alınabilir.
|
Ekipman | Telefon ve değerli eşyalar için su geçirmez çanta veya kılıf.
|
Giriş Ücreti (2024) | Tam: ~23-40 TL, Öğrenci: ~12-20 TL (Fiyatlar sezona göre değişebilir, gitmeden teyit edin).
|
Ziyaret Saatleri | Genellikle 08:45 - 19:00 arası (Sezona göre değişebilir).
|
Müze Kart | Geçerli Değildir.
|
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Saklıkent Kanyonu'na çocuklarla gidilir mi?Cevap: Kanyonun girişindeki köprü, restoranlar ve çay kenarındaki alanlar her yaş için uygundur. Ancak kanyonun içindeki buz gibi ve akıntılı suda yapılan yürüyüş, çok küçük çocuklar için zorlayıcı ve riskli olabilir. Özellikle su seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde küçük çocuklarla derinlere ilerlemek tavsiye edilmez.
Soru 2: Kanyona girerken ne giymeliyim ve yanıma ne almalıyım?Cevap: Üzerinize mayo veya çabuk kuruyan şort ve tişört gibi hafif kıyafetler giymelisiniz. En kritik ekipman, kaygan zemin için mutlaka gerekli olan lastik tabanlı deniz ayakkabısıdır. Yanınızda yoksa girişte kiralayabilir veya satın alabilirsiniz. Telefon, cüzdan gibi değerli eşyalarınızı korumak için su geçirmez bir çanta veya kılıf hayat kurtarır.
Soru 3: Saklıkent Kanyonu'nda yürüyüş ne kadar sürüyor?Cevap: Yürüyüş süresi tamamen sizin temponuza ve ne kadar ilerlemek istediğinize bağlıdır. İlk zorlu su geçişini aşıp biraz keşif yapmak yaklaşık 45 dakika sürerken, kanyonun yürünebilir son noktasına kadar gidip dönmek 2-3 saati bulabilir. Ziyaretçilerin çoğu genellikle 1 ila 1.5 saatlik bir yürüyüşü tercih etmektedir.
Saklıkent, 6 Haziran 1996 tarihinde Milli Park statüsü kazanmış, koruma altında bir doğa harikasıdır. Türkiye'deki milli parklar hakkında daha fazla resmi bilgi için T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
@briandexterocon
Çok etkileyici bir doğa harikası. Gidip görünmesi gereken bir yer. Girişte küçük köprüyü geçtikten sonra sağdan 2. sokağa girdiğinizde büyük ve ücretsiz bir boş alan ile karşılaşıyorsunuz. Diğer otoparklar ücretli. Giriş ücreti Tam 10 TL, öğrenci 5 TL. MUTLAKA altı kaymayan spor ayakkabı ile gelin buraya. Terlik ile kesinlikle gelmeyin. Yerler çoğu zaman ıslak, kaygan ve zemin dengesiz. Ayakkabı giymek çok önemli. Su soğuk. Giriş yolundan sonra kafelerin olduğu bölgede hemen solda ücretsiz baretlerin olduğu sepet mevcut. Taş düşme riskine karşı baret takmanızı öneririm. Çıkarken geri yerine bırakıyorsunuz. İçeride kafeler mevcut. Çay 5 TL. Kanyonun içine yukarıdan gelen soğuk suyun içinden geçen halata tutunarak karşıya geçip giriyorsunuz. Halata sıkı tutunun ! Islanma tehlikesine karşı elektronik eşyalarınıza dikkat edin. Kanyonun içinde su seviyesi bu dönemde daha fazla. Yazın ortasına doğru su azalıyor. Biraz uzun sayılacak bir yürüyüşten sonra yerden yüksek ve hızla akan suyun olduğu bir bölgeye geliyorsunuz. Buradan sonra devam etmek çok zor. Pek çok kişi geri dönüyor bu noktada.
@cetintim
5 yıldızın hepsini doğa hak ediyor. Bize rağmen hala bu kadar harika olmayı başardığı için. Buralara gelipde görmemek olmaz. Tabi işin içine biz girince, doğanın göbeğinde kurdukları tesis nedeniyle sigara dumanından neredeyse nefes alamıyorsunuz. Herkes bir tüttürme durumunda. Soğuk su etkisi sanırım. Orayı atlattınızmı iş tamam. Birde tabi eskiden yerlerde poşet derdimiz varken şimdide maske derdimiz oluşmuş. Yukarıda yazdığım gibi doğa harika, biz ise tam bir müsilajız. Girdiğimiz yeri kurutuyoruz. Giriş 10tl çocuk 5tl. Dışardaki mekanlarda yeme içme gayet kaş kalkana göre uygun. Her keseye göre bişeyler var. Sadece kuzu kıymadan gözleme yemeyin, bize ağır geldi kokusu. Kanyonun içinde yürüyecekler, aman telefonlara dikkat ve terlik seçiminizi yol boyu önerdiklerinden yapın. Sıradışı bir deneyime hazır olun. Gerçekten ülkemizin cennet köşelerinden birisi ?
@saitama
Harika bir yer antalyada bulunup gidilmesi gereken yerlerden biridir yaklasik 18 km uzunluga kadar uzanan bir yolu var kanyonun harika manzarasiyla insanin icini acan da bir yapiya sahip kesinlikli gidin gorun fakat dikkat edilmesi gereken bazi durumlar var birincisi kesinlikle sort veya bikini giyin ilk baslarda olmasada ilerledikce selaleye dogru boyunuza kadar gelen sularla karsilasiyorsunuz ikincisi giriste satilan ayakkabilardan alin veya kaymayan terlik giyin bazi kayalar inanilmaz kaygan olabiliyor ucuncu olarak giriste kopruyu gecerken sol tarafinizda kalan kafesten kask takmayi unutmayin kanyonda keciler veya havadan dolayi taslar dusebiliyor kask takmak hayati onem tasiyor son olarak ise keyfini cikarin ucretlendirme ise su sekilde Giris bileti tam : 10 tl Gieis bileti ogrenci : 5 tl Park : 15 tl
@edizhasturk
Hemen girişte yer alan yere ücretli otoparka park etmek zorunda değilsiniz boş yere paranızı çöpe atmayın, biraz ileride restoranlara doğru ücretsiz park alanları mevcut. Bireysel giriş 10₺, öğrenci 5₺, engelli ise yanında bir kişi ile birlikte ücretsiz. Girişte yeme içme yeri de var, oturup derenin keyfini çıkarabilirsiniz. Kanyon girişinde yer alan su çok soğuk, bunun için girişte satılan veya milli park içinde satılan ayakkabılardan alabilirsiniz. Deniz ayakkabısı ile girmenizi tavsiye ederim, terlik uygun olmuyor. Ayağınızı donduracak seviyede soğuk bir su bu yüzden hızlıca ipe tutunarak veya güçlü iseniz doğrudan kanyon tarafına geçebilirsiniz. Soğuk akıntıyı geçtikten sonra kanyon boyunca yürüyorsunuz. Kanyon ilerledikçe zorlaşıyor ve geçmeniz gereken nispeten zor yaklaşık üç tane yüksek taş var. Genel olarak çok kalabalık, ama tüm bu maceraya değer. Toplam 40-45 dakika da kanyon yürüyüşünü tamamlayabilirsiniz.
@alicankok
Öncelikle çok kalabalık tıkış tıkış.Bilet satılan gişe ile giriş ve çıkış aynı yerden oluyor.Bundan dolayı her yer karışık.Maskesiz girilmez yazıyor ama %15-20 dışında maske takan yok.Güvenlik ve hemen yanda da jandarma da var.Muazzam bir kontrol ve kurallara uyma! Her dakika giren ve çıkan olduğu için millete değerek içeri giriyorsunuz.Bizim insanımız çıkış yapılan yerden girmeye çalıştığı için yer yön olarak sabit bir yer yok.Daracık balkondan geçerken durup fotoğraf çekenler yüzünden çok yavaş ilerliyorsun. Iceride soğuk ve debisi yüksek bir akarsu var.Orayı geçtikten sonra kanyonda büyük yürüyüş başlıyor.Açıkçası sonuna kadar gitmedik.Çünkü bebekle gitmek zorlayıcı.Yukarıdan küçük taşlar düşebilirmiş diye bazıları baret takmıştı. Yani giymeye değer mi pek sanmıyorum. Hemen girişin yanında otopark var araç girişi 15 tl.Şanslıysanız hemen parkedebilirsiniz.
@ersindemiray4266
Saklıkent vadisi gerçekten çok büyük dağların arasında ayağınızı suya soktuğunuz bir çayla devam ediyor. Vadi içersine terlikle ve ıslanacak şortla girmekte fayda var çünkü su içerisinde yürüyorsunuz... Uzunluğu 18 km sanırım, fakat bu su içerisinde yürüyünce oldukça zor ve sel tehlikesi nazarında da riskli... Fakat akan su dağlarla birlikte görülmeye değer bir manzara oluşturuyor.... Saklıkent valley continues with a stream where you put your feet in the water among the really big mountains. It is useful to enter the valley with slippers and shorts to get wet because you are walking in water... I think its length is 18 km, but it is quite difficult when walking in water and it is risky in terms of the danger of flooding... But the flowing water creates a sight worth seeing together with the mountains... .
@ekremozmen2131
Yolu güzel sıkıntı yok, otopark sıkıntısıda yok 39tl. otopark giriş ücreti var. Otopark yanında mescit var, wc. var 3tl. Kanyona giriş kişi başı 13tl. öğrenciye yarı fiyatına. İlk girişte su gerçekten buz gibi, biz 2.5 saat zaman geçirdik gidebildiğimiz kadar gittik, bir yerde suyun 1metreyi aşan yeri var oradan dönmek zorunda kaldık. Girişte telefonu boynunuza takmak için su geçirmez kılıf satılıyor almanızı tavsiye ederim. Yanınıza poşet alın doğal kil için ve mutlaka deniz ayakkabısı ile girin yüzen terlik çok gördük. Güzel bir gündü değdi.
@ozgurb4772
Tarihi bir hazine... üçüncü gidişim tekrar tekrar da giderim. Girişte diz - bel hizasında yüksek debili çay geçeceksiniz. Telefonların ıslanmayacağız bir çanta gerekli. Terlik kullanmayın başlamalı ayakkabı sandalet tercih edin.. su içinde terliğini çok kaybeden oldu. :) sandalet de kiralıyorlar.. sonrasında seyrek akan ılık bir su eşliğinde birkaç km yürüyüş rotası var neresinden döneceğini size kalmış.. ama rica ediyorum bu alana çöp atılmasına izin vermeyin. Bu güzelliğin içinde yiyecek artıkları su şişe çöpleri görmek bizi üzdü.. çocukla gelecekler içeride wc yok dışarıda otopark alanındaki wc yi kullanabilirsiniz 3 tl idi.. müze kart geçmiyor 15-10 tl girişler otopark 40 tl..
@erenkilic1043
Saklıkent, tek kelimeyle büyüleyici bir güzellik! Kanyonun içerisinde ilerlemek gerçekten insana tarif edilemez duygular yaşatıyor. Yaz sezonunda çok kalabalık oluyor, sabah erken saatlerde kısmen daha sakin. Kanyona girmeden önce nehrin etrafında çok fazla kafe ve işletme var. Kanyonun girişinde bilet alıyorsunuz, 2022 yaz sezonu için 13 lira civarında. Asma merdivenlerden kanyona doğru ilerliyorsunuz, bu yol sizi adeta büyülüyor. Kafelerin olduğu alandan kanyon içine doğru halatlar yardımı ile ilerliyorsunuz, bu kısımda yer altı suyu çıktığı için suyun şiddeti ve soğukluğu inanılmaz. Tavsiye olarak mutlaka sağlam bir deniz ayakkabısı yanınızda bulundurun. Girişte baret almayı unutmayın, kayalık bir alan olduğu için zaman zaman yukarıdan kaya düşme riski oluyormuş (yine de kimsenin baret takmadığını gördük). Kanyonun sonundaki şelaleye doğru epeyce gidilebiliyor, sonuna kadar ilerlemek yorucu olabilir çünkü yolun geri dönüşü de olacak. Hayatta iken mutlaka bir defa görülmesi gereken bir yer.
@cerenceylanbugd
Güzel bir yer ama içindeki işletmeler pahalı. Gelmeden önce yürüyebilceğiniz sandalet tarzında yada şeffaf deniz ayakkabısi ile gelin eğer unutursanız girişte hem satin alabiliyorsunuz hemde kiralıyabiliyorsunuz. Biz 60 TL ye şeffaf ayakkabı aldik grimeden önce kiralık fiyatı ise içerde sorduk 30 TL kiralama yapıyorlar ama fiyatları her zaman aynı olur mu bilmiyorum. Biz kanyonda belli bir yere kadar ilerledik ama belli bı yerden sonra kocaman bir kaya yüzünden çıkamadık çıkamadığımız yerde bir kaç tane kişi bekliyor çıkmaniz için para karşılığında yardım ediyorlar fiyatları ne kadar bilmiyorum daha çok yabancı turistlere yardım teklifi sundular ? biz iki yaşında çocukla rahatlıkla ilerledik ilk girişteki su biraz fazla soğuk ama gözünüz korkmasın kanyonun diğer yerleri sığ ve ılık su. Herkesin gezip görmesini tavsiye ederim. Kanyon girişinde hediyelik eşyalar satan ilk dükkanda işletmecisi Duru adında çok tatlı bir kadın var içten birisi mutlaka oraya uğramanızı tavsiye ederim. Kanyondan çıktıktan 5 km sonra batmazoğulları adında gözlemeci yeri var oraya kesinlikle uğrayın gözlemeleri şahane ?bize Duru hanım tavsiye etti kendi yerleriymiş ikramları güzel.