Şehrin gürültüsünden, bitmek bilmeyen koşturmacasından sıkılıp kendinizi Ege'nin serin sularına atma hayali mi kuruyorsunuz? Peki size bu hayalin çok daha yakın, sadece birkaç saatlik bir feribot yolculuğu uzağınızda olduğunu söylesem? İstanbul'un hemen yanı başındaki bu iki komşu ada, size tek bir kaçamakta iki farklı tatil vaat ediyor. Bu rehberde, Marmara ve Avşa Adaları’nda yapılacak şeyler listemizi paylaşarak sizi hem Avşa'nın enerjisiyle coşturacak hem de Marmara'nın huzurunda dinlendireceğiz. Biri cıvıl cıvıl plajları ve hareketli geceleriyle sizi çağırırken, diğeri binlerce yıllık tarihi ve sakin köyleriyle ruhunuzu dinlendiriyor. Hazırsanız, bu ikili maceraya dalalım!
Özellikle yaz aylarında hareketli olan Avşa Adası'nın plajlarında eğlenin

Avşa'ya adım attığınız an, havadaki enerjiyi hemen hissedersiniz. Marmara Adası'nın hareketli ve genç kardeşi olarak tanımlayabileceğimiz Avşa, özellikle yaz aylarında tam bir eğlence merkezine dönüşüyor. Kışın birkaç bin olan nüfusu, haziran ayıyla birlikte 200 bine kadar çıkabiliyor. Bu kalabalık, adanın her köşesine yayılan neşeli bir atmosfer yaratıyor. Avşa'nın en büyük vaadi; gündüzleri altın rengi kumsallarda güneşlenmek, geceleri ise sabaha kadar süren eğlencelere katılmaktır.
Plajlar Cenneti: Her Zevke Uygun Bir Kumsal
Avşa Adası, otuzdan fazla koya ve plaja ev sahipliği yapsa da çoğu ziyaretçi sadece merkezdeki plajı bilir. Oysa adanın dört bir yanı, farklı beklentilere hitap eden saklı cennetlerle dolu.
Altınkum Plajı (Ailelerin Gözdesi): Adanın en popüler plajı desek abartmış olmayız. Adını altın sarısı, incecik kumlarından alan bu plaj, sığ ve genellikle ılık deniziyle özellikle çocuklu aileler için biçilmiş kaftan. Merkeze minibüsle kolayca ulaşılabilir ve çevresindeki beach club'lar, restoranlar sayesinde tüm gününüzü konfor içinde geçirebilirsiniz.
Çınar Koyu (Herkesin Favorisi): Birçok kişiye göre adanın en iyi plajı olan Çınar Koyu, hem doğal güzelliği hem de tesis imkanlarını bir arada sunuyor. Arkadaş grupları ve çiftler için ideal olan bu koy, hem dinlenmek hem de sosyalleşmek için harika bir denge sunar.
Sakin Koylar (Kaçış Noktaları): Eğer kalabalıktan biraz uzaklaşmak isterseniz, rotanızı daha bakir koylara çevirin. Adını çevresindeki ağaçlardan alan Karadut Koyu, berrak suyuyla doğaseverleri bekliyor. Yaklaşık 500 metrelik kumsalıyla Tavşanlı Koyu ise sessiz bir gün geçirmek için harika bir seçenek, ancak yanınıza yiyecek ve içeceğinizi almayı unutmayın çünkü burada herhangi bir tesis bulunmuyor. Estetik manzaraları ve beyaz kumlarıyla büyüleyen Beyazsaray Koyu ise huzurlu ve görsel bir şölen arayanlar için ideal bir durak.
Avşa'nın plajları o kadar çeşitli ki, her gün farklı birini keşfedebilirsiniz. Adanın sunduğu diğer olanaklar hakkında daha fazla bilgi için Balıkesir Gezi Rehberisayfamıza göz atabilirsiniz.
Denizin Üstü ve Altı: Su Sporları ve Dalış
Avşa'da adrenalin de eksik değil. Adanın ana plajlarında bulunan su sporları merkezleri, tatilinize hareket katmak için sizi bekliyor. Ama asıl macera suyun altında. Mavikoy Marina'daki profesyonel dalış okulu ile Marmara'nın sualtı dünyasını keşfe çıkabilirsiniz. Özellikle Manastır Koyu, akvaryumu andıran sakin sularıyla dalışa yeni başlayanlar için mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Sertifikalı bir dalgıçsanız, Topağaç Açıkları'nda 25 metreye varan derinliklerde daha zengin bir deniz yaşamıyla karşılaşabilirsiniz.
Güneş Batınca Avşa: Barlar Sokağı ve Gece Kulüpleri
Avşa'da güneş battığında eğlence bitmez, sadece şekil değiştirir. Günün yorgunluğunu atmak için ilk durak, iskelenin hemen sağında yer alan Barlar Sokağı'dır. Martı Bar ve Cadde Bar gibi mekanlar, gecenin ilk saatlerinde keyifli müzikleri ve samimi ortamlarıyla dolup taşar.
Gece yarısından sonra ise eğlencenin adresi, Yiğitler Köyü yolu üzerindeki büyük gece kulüpleridir. Tanz, Liatris ve Arena gibi mekanlar, ünlü DJ performansları ve konserlerle sabaha kadar dans etmek isteyenleri ağırlar. Üstelik Avşa'nın gece hayatı, Ege ve Akdeniz'deki birçok tatil beldesine kıyasla çok daha bütçe dostudur. Bu da adayı özellikle gençler için daha da cazip hale getiriyor.
Mermer yataklarıyla ünlü Marmara Adası'nın sakin köylerini gezin

Avşa'nın enerjisinden sonra feribotla sadece kısa bir yolculuk mesafesindeki Marmara Adası'na geçtiğinizde, bambaşka bir dünyaya adım atarsınız. Burası, zamanın yavaşladığı, huzurun ve tarihin her köşeye sindiği bir yer. Marmara Adası'nın bu sakin karakteri tesadüf değil; adanın kimliği, gelip geçici turizm akımlarından çok daha derinlere, binlerce yıllık mermer mirasına dayanıyor. Hatta adını ve içinde bulunduğu denizin adını, antik çağlardan beri buradan çıkarılan mermerlerden almıştır. Bu yüzden ada da ki atmosfer, mevsimlik bir tatil beldesinden çok, kökleri sağlam bir kültürün dinginliğini yansıtır.
Saraylar Köyü: Mermerin Anavatanı
Marmara Adası'nı anlamak için gezinize mutlaka Saraylar Köyü'nden başlamalısınız. Burası sıradan bir köy değil, adeta bir Açık Hava Mermer Müzesi. Köyün sokaklarında gezerken karşınıza çıkan heykeller ve antik kalıntılar, sizi zamanda bir yolculuğa çıkarır. Buradaki mermer ocakları, Roma İmparatorluğu döneminden beri, yani binlerce yıldır aralıksız olarak faaliyet gösteriyor. Efes'teki Artemis Tapınağı'ndan İstanbul'daki Ayasofya'ya kadar dünya tarihine mal olmuş nice yapının görkemli sütunları ve mermerleri, işte bu topraklardan çıkarılmıştır. Bu tarihi hissetmek bile tek başına büyüleyici bir deneyim.
Adanın Saklı Kalmış Köyleri
Saraylar'ın tarihi atmosferinden sonra adanın diğer köylerini keşfetme zamanı. Her birinin kendine has bir karakteri var.
Çınarlı Köyü: Adını meydanındaki asırlık çınar ağacından alan bu köy, Marmara Adası'nın turizm açısından en hareketli noktalarından biridir. Balıkçılığın çok gelişmiş olması, sahildeki restoranları birer lezzet durağına çevirmiş. İnce kumlu temiz plajı ve her çarşamba kurulan yöresel pazarı ile oldukça keyifli bir durak.
Gündoğdu Köyü: Turizme rağmen doğal atmosferini korumayı başarmış nadir yerlerden. Sakin plajları ve taze köy ürünleri bulabileceğiniz şirin dükkanlarıyla tam bir huzur vahası.
Asmalı ve Topağaç Köyleri: Eğer adanın en otantik yüzünü görmek isterseniz bu köyleri es geçmeyin. Adanın en küçük köyü olan Asmalı, eski Rum evleri, küçük limanı ve zeytinlikleriyle kartpostallık manzaralar sunar. Topağaç ise adanın tarım ambarı olarak bilinir ve upuzun, sakin plajıyla dikkat çeker.
Marmara'nın Sakin Plajları
Marmara Adası'nın plajları, Avşa'dakilerin aksine daha sakin ve bakirdir. Burada amaç sosyalleşmekten çok doğayla baş başa kalıp dinlenmektir. Adanın gizli cenneti olarak anılan Manastır Koyu, yerleşimden uzak konumu ve altın rengi kumlarıyla bu tanımı sonuna kadar hak ediyor. Gerçek anlamda bir kaçış ve yenilenme arayanlar için Marmara'nın koyları eşsiz birer sığınaktır.
Adalara özgü yerel şarapları tadın ve deniz ürünleri yiyin

İki adayı birbirine bağlayan en güzel şeylerden biri de şüphesiz lezzet kültürü. Avşa'nın enerjisi ve Marmara'nın huzuru, damaklarda ortak bir şölene dönüşüyor. Bu lezzet rotası, hem adaların toprağından hem de denizinden gelen eşsiz tatlarla dolu.
Ada Bağlarının Mirası: Adakarası ve Yerel Şaraplar
Avşa Adası'nın şarapçılık geleneği, Bizans dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip. Bu mirasın en değerli hazinesi ise sadece bu adada yetişen Adakarası üzümü. Bu özel üzümden yapılan şarapları tatmak, başka hiçbir yerde yaşayamayacağınız otantik bir deneyim. Adanın önde gelen üreticileri Büyülübağ ve Bortaçina, bu geleneği modern tekniklerle birleştirerek uluslararası ödüllere layık görülen şaraplar üretiyor. Bir şarap fabrikasını ziyaret edip, adanın manzarasına karşı tadım yapmak, tatilinizin en unutulmaz anılarından biri olabilir.
Denizden Babam Çıksa Yerim: Taze Balık ve Meze Sofraları
Elbette bir ada tatilinin olmazsa olmazı taze deniz ürünleridir. İki adada da birbirinden güzel balık restoranları ve meyhaneler sizi bekliyor. Önemli olan doğru yerde, doğru lezzeti tatmak.
Tanzara Restaurant (Avşa): Adanın klasikleşmiş mekanlarından biri olan Tanzara, özellikle iskelesinin üzerindeki masalarıyla meşhur. Ayaklarınızın altından geçen denizin sesi eşliğinde gün batımını izlerken yiyeceğiniz bir Deniz Mahsullü Linguininin tadı damağınızda kalacak.
Erol'un Yeri (Yiğitler Köyü, Avşa): Avşa merkezinin kalabalığından uzaklaşıp daha salaş ve samimi bir ortam arıyorsanız, Yiğitler Köyü'ndeki Erol'un Yeri tam size göre. Bu aile işletmesinin lüksü, vitrinde sergilenen günlük taze balıklar ve çalışanların içtenliğidir.
Yöresel Lezzet: Papalina Balığı: Eğer mevsimiyse, menülerde mutlaka Papalina balığını sorun. Sardalyaya benzeyen bu küçük ve lezzetli balık, Marmara Denizi'ne özgü bir tattır ve denemeye kesinlikle değer.
Adaların sunduğu bu lezzet şöleni, Marmara Bölgesi'nin ne kadar zengin bir mutfağa sahip olduğunun kanıtı. Bölgedeki diğer gastronomik duraklar için Balıkesir Yapılacak Şeyler
sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Sonuç Kısmı: Hazır Buraya Kadar Gelmişken...
Marmara ve Avşa Adaları, size tek bir tatilde iki farklı dünya sunuyor: Avşa'da eğlenceye doyarken, Marmara'da ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Ancak maceranız burada bitmek zorunda değil. Eğer vaktiniz varsa, bu adaların hemen karşısında yer alan yemyeşil Kapıdağ Yarımadası'nı da keşfe çıkın. Burası, adeta adaların karadaki uzantısı gibi, doğa ve tarihle iç içe bir rota sunuyor.
Erdek yakınlarındaki Kyzikos Antik Kenti, bir zamanlar Efes kadar görkemli bir medeniyete ev sahipliği yapmış. Bugün ayakta çok az kalıntısı olsa da, tarih meraklıları için hala etkileyici bir durak. Doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık tutkunları ise ağaçların adeta esir aldığı mistik Kirazlı Manastırı'na hayran kalacaklar. Adaları ve yarımadayı bir bütün olarak düşünmek, size bir Marmara Rivierası keşfi yapma imkanı sunar ve bu bölgeye tekrar tekrar gelmek için harika bir sebep yaratır.
Kaynak: Marmara Adası'nın zengin mermer tarihi hakkında daha detaylı ve resmi bilgi almak için Marmara Kaymakamlığı'nın ilgili sayfasını inceleyebilirsiniz:(http://www.balikesirmarmara.gov.tr/ilcemizin-tarihi)
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Marmara ve Avşa Adaları'na nasıl gidilir? Adalara ulaşımın birkaç yolu var. En hızlısı, İstanbul Yenikapı ve Bostancı'dan kalkan İDO deniz otobüsleridir ve yolculuk yaklaşık 2.5 - 3 saat sürer. Aracınızla gitmek isterseniz Tekirdağ'dan veya Balıkesir Erdek'ten kalkan arabalı feribotları kullanabilirsiniz. Özellikle kış aylarında ana ulaşım Erdek üzerinden sağlanır.
2. Adaları ziyaret etmek için en iyi zaman ne zamandır? Bu tamamen ne aradığınıza bağlı. Eğer cıvıl cıvıl plajlar, sıcak bir deniz ve hareketli geceler istiyorsanız, en ideal dönem Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Ancak kalabalıktan hoşlanmıyor, daha sakin ve huzurlu bir tatil arıyorsanız, havanın hala güzel olduğu Mayıs ve Eylül ayları sizin için mükemmel olacaktır.
3. Eğlence için Avşa mı, sakinlik için Marmara mı? Hangisini seçmeliyim? İki ada da farklı tatil beklentilerine hitap ediyor. Karar vermenize yardımcı olması için aşağıdaki tabloya göz atabilirsiniz:
| Özellik | Avşa Adası | Marmara Adası |
|---|---|---|
| Atmosfer | Enerjik, Kalabalık, Genç | Sakin, Huzurlu, Aile Odaklı |
| En İyisi | Plaj tatili, gece hayatı, su sporları | Kafa dinleme, tarih, doğa yürüyüşleri |
| Plajlar | Geniş, kumlu, tesisli (Altınkum, Çınar) | Bakir, sakin, doğal (Manastır Koyu) |
| Gece Hayatı | Çok Canlı (Barlar Sokağı, Diskolar) | Çok Sakin (Birkaç sahil kafesi/restoranı) |
| Ana Çekim Gücü | Eğlence ve Deniz | Tarih (Mermer Ocakları) ve Huzur |


English
Türkçe