Şehrin bunaltıcı sıcağından ve bitmek bilmeyen gürültüsünden kaçıp, kendinizi buz gibi sulara ve yemyeşil bir tarihin ortasına atmak istediğiniz oluyor mu? Eğer cevabınız evetse, size harika bir önerimiz var. Bu hafta sonu Maden Deresi’nde yapılacak şeyler listenizi hazırlayın, çünkü sizi hem serinletecek hem de şaşırtacak bir maceraya davet ediyoruz. Sakarya'nın Karasu ve Kocaali ilçeleri arasında saklanmış bu cennet köşesi, bildiğiniz doğa kaçamaklarından çok daha fazlasını vaat ediyor. Burası sadece ağaçların ve şelalenin fısıltısını dinleyeceğiniz bir yer değil, aynı zamanda 100 yıl öncesinin madenci tünellerinde tarihin yankılarını duyacağınız bir zaman kapsülü.

Maden Deresi'nde Serin Bir Yürüyüş

Maden Deresi'ne adım attığınız an, sizi ilk karşılayan şey o tatlı serinlik olacak. Yazın en kavurucu günlerinde bile burası adeta doğal bir klima gibi. Bu serinliğin sırrı, Maden Deresi'nin binlerce yılda kalker kayalarını oyarak oluşturduğu derin kanyon vadide saklı. Yüksek ve dik yamaçlar, güneş ışınlarının vadi tabanına ulaşmasını engelleyerek sizi Karadeniz'e özgü kayın, gürgen, kestane ve çınar ağaçlarının gölgesinde huzurlu bir yolculuğa çıkarıyor.   

Maden Deresi, her türden ziyaretçiye hitap eden bir yapıya sahip. İster dere kenarında sandalyenizi atıp piknik yapın, ister macera dolu bir yürüyüşe çıkın, seçim sizin. Yola çıkmadan önce bilmeniz gereken en önemli detayları sizin için bir araya getirdik.   

Giriş ücreti konusunda internette farklı bilgiler görebilirsiniz. Bunun sebebi, vadi girişinde birden fazla özel işletmenin bulunması ve her birinin kendi fiyat politikasını uygulamasıdır. Ortalama olarak araç başı 50-100 TL gibi bir ücreti gözden çıkarmanızda fayda var.

Dere boyunca patikada yürüyerek şelaleye ve tarihi maden tünellerine ulaşın

Maceraya hazır mısınız? O zaman en önemli uyarımızı yapalım: Bu yürüyüş için mutlaka altı kaymayan, tercihen suya girip çıkabileceğiniz bir ayakkabı veya sandalet edinin. Çünkü şelaleye giden yolun bir kısmı, derenin ta kendisi! Bazen bileklerinize, bazen ise belinize kadar gelen buz gibi suda yürümeye hazır olun.   

Patika, sizi orman içinden, dere kenarından ve en heyecanlısı, tarihin içinden geçiriyor. Yaklaşık 120 yıl önce, Sultan II. Abdülhamid döneminde kurulan Karasu Osmanlı Madenleri Anonim Şirketi, Fransız ortaklarıyla birlikte buradan kurşun, çinko ve altın gibi değerli madenler çıkarmış. İşte o dönemden kalma, dağların içine oyulmuş tüneller bugün yürüyüş parkurunun bir parçası. I.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla bölgeyi terk eden madencilerin ardında bıraktığı bu tünellerde yürürken, yer yer eski ray kalıntılarını bile görebilirsiniz.   

Maden Deresi'nin yürüyüş parkuru, son yıllarda önemli bir dönüşüm geçirdi. Eskiden sadece gözü pek maceracıların göze alabildiği, el fenerleriyle girilen karanlık tüneller ve riskli patikalar, Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin Eko Turizm projesiyle artık daha güvenli ve erişilebilir hale getirildi. Tüneller ışıklandırıldı ve kritik noktalara ahşap yürüme yolları eklendi. Ama bu, maceranın bittiği anlamına gelmiyor tabiki de; derenin buz gibi sularında yürüme ve doğanın vahşi ruhunu hissetme deneyimi hala sizi bekliyor. Eğer bu tarz macera dolu doğa yürüyüşü rotaları ilginizi çekiyorsa, sitemizdeki diğer rehberlere de göz atabilirsiniz.

Yaklaşık bir saatlik macera dolu yürüyüşün sonunda sizi büyük ödül bekliyor: Maden Deresi Şelalesi. Yaklaşık 10 metre yükseklikten dökülen suların serinliği ve sesi, tüm yorgunluğunuzu alıp götürecek. Hatta yöre halkı arasında suyunun bazı rahatsızlıklara iyi geldiğine dair bir inanış bile var.   

Dere kenarındaki tesislerde taze alabalık yiyin

Böylesine keyifli ve yorucu bir yürüyüşün ardından acıkan karnınızı doyurmak için en iyi seçenek, dere kenarına kurulmuş ahşap masalı, otantik tesislerden birinde mola vermek. Derenin şırıltısı eşliğinde, mis gibi orman havasını içinize çekerek yiyeceğiniz bir yemeğin keyfi paha biçilmez.   

Bölgenin yıldızı kesinlikle taptaze alabalık. Tesislerin kendi havuzlarında yetiştirdiği alabalıkları ister kiremitte güveç olarak, ister mis gibi tereyağında kızartılmış olarak sipariş edebilirsiniz. Fiyatlar tesise göre değişse de, fikir vermesi açısından güveçte bir alabalık için yaklaşık 400 TL, ızgara alabalık için ise 350 TL gibi bir bütçe ayırabilirsiniz (Fiyatlar 2024 yılına aittir ve değişiklik gösterebilir).   

Balık sevmeyenler için de seçenekler mevcut. Izgara köfte, tavuk şiş gibi alternatifler bulabilirsiniz. Eğer güne burada başlamak isterseniz, zengin bir serpme kahvaltı veya Karadeniz klasiği mıhlama da menülerde yer alıyor. Antik Maden Deresi Alabalık, İngenç Alabalık Tesisleri ve Rümeysa Restaurant bölgedeki popüler mekanlardan sadece birkaçı.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken...

Maden Deresi maceranızı tamamladıktan sonra gezinizi biraz daha uzatmak isterseniz, civarda keşfedilmeyi bekleyen başka harikalar da var.

Acarlar Longozu: Maden Deresi'ne sadece 15 dakika mesafede bulunan, Türkiye'nin en büyük tek parça subasar (longoz) ormanı sizi bekliyor. Su üzerindeki ahşap platformda yürüyerek nilüferler ve su menekşeleri arasında eşsiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Bölgenin bir diğer doğa harikası olan Acarlar Longozu gezi rehberimiz için sitemizdeki şu yazıya göz atabilirsiniz.

Karasu Sahili: Avrupa'nın en uzun sahillerinden biri olarak gösterilen Karasu Sahili'nde Karadeniz'in tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle Sakarya Nehri'nin denize döküldüğü Yenimahalle bölgesi, balıkçı tekneleri ve hareketli atmosferiyle görülmeye değer.   

Poyrazlar Gölü: Sakarya merkeze daha yakın bir konumda bulunan Poyrazlar Gölü, özellikle piknik yapmak ve göl kenarında sakin bir gün geçirmek isteyenler için harika bir alternatiftir.   

Kaynakça: Türkiye'de Maden Deresi gibi doğal güzellikleri koruyarak turizme kazandırma çabaları, son yıllarda yükselen ekoturizm akımının bir parçası. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve Türkiye'nin ekoturizm potansiyelini incelemek isterseniz, aşağıdaki raporu inceleyebilirsiniz.

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA). (2020). Ekoturizm Sektör Raporu. Alınan yer: https://baka.gov.tr/assets/upload/dosyalar/ekoturizm-sektor-raporu.pdf   

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Maden Deresi'ne giriş ücretli mi ve ücretler ne kadar? Evet, Maden Deresi'ne giriş genellikle ücretlidir. Vadi girişinde farklı özel işletmeler bulunduğu için ücretler değişiklik gösterebilir. Genellikle araç başına 50 TL ile 100 TL arasında bir ücret alınmaktadır. Yaya girişleri daha uygun olabilir.   

Maden Deresi'ndeki şelale yürüyüşü zor mu? Çocuklarla gidilir mi? Şelaleye giden ana parkur, özellikle dere içinden yürünen kısımlar nedeniyle orta-zor seviyededir ve kaygan zeminler içerir. Bu nedenle küçük çocuklar veya yürüyüş deneyimi olmayanlar için zorlayıcı olabilir. Ancak, dere kenarındaki piknik alanları ve tesisler aileler için oldukça uygundur ve maceralı yürüyüşe katılmadan da keyifli vakit geçirilebilir.   

Maden Deresi'ne gitmek için en iyi mevsim hangisi? Maden Deresi'ni ziyaret etmek için en ideal zaman, havaların sıcak olduğu yaz aylarıdır. Kanyonun serinletici etkisi bu dönemde en çok hissedilir ve dere suyunun soğukluğu bunaltıcı sıcaklarda harika bir ferahlık sunar. İlkbahar sonu da doğanın canlandığı keyifli bir dönemdir.