Mersin denince akla gelen o ikonik görüntü vardır ya hani, denizin ortasında bir başına duran o masalsı kale... Hepimiz o fotoğrafı görmüşüzdür. Peki, o manzaraya sadece sahilden bakıp bir fotoğraf çekip dönmek yeterli mi sizce? Bizce değil! Eğer bu eşsiz güzelliği gerçekten hissetmek, onun bir parçası olmak istiyorsanız, bakış açınızı değiştirmeniz gerek. Bu yazıda, size klasik bir gezi rehberinden çok daha fazlasını sunacağız ve Kız Kalesi’nde yapılacak şeyler listesinin en başına, denizin keyfini çıkarmayı koyacağız. Hazırsanız, Akdeniz'in serin sularından kaleye doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz!

Deniz bisikleti veya tekne kiralayarak denizin ortasındaki kaleye yaklaşın

Kızkalesi'ni özel kılan şey, ona sadece bakmak değil, ona ulaşma macerasıdır. Sahilden kaleye doğru baktığınızda aranızdaki o tatlı mesafe, sizi kendine çağırır. Bu çağrıya cevap vermenin ise iki harika yolu var: deniz bisikletleri ve küçük tekneler. Eğer enerjiniz yerindeyse ve biraz da spor olsun diyorsanız, iki kişilik bir deniz bisikleti kiralayıp kendi kaptanlığınızda kaleye doğru pedal çevirmek inanılmaz keyifli.

Pedalları çevirirken veya sahilden kalkan küçük teknelerden birine atlayıp motorun sesi eşliğinde ilerlerken kalenin yavaş yavaş büyümesini izlemek, karadan bakmaktan çok farklı bir his. Efsaneye göre, kralın biricik kızını yılanlardan korumak için sığındığı bu kaleye doğru yol alırken, kendinizi bir an o masalın içinde hissedebilirsiniz. Kıyıdan yaklaşık 600 metre açıkta bulunan bu tarihi yapıya yaklaştıkça, surlarındaki işçiliği ve denizin ortasında nasıl bu kadar heybetli durabildiğini daha iyi anlıyorsunuz. Bu deneyim, size   

Akdeniz'in en güzel plajları arasında neden Kızkalesi'nin özel bir yeri olduğunu kanıtlayacak.

Kalenin tam karşısındaki halk plajında yüzerek manzaraya doyun

Kaleye yeterince yaklaştıysak, şimdi de o meşhur manzarayı en güzel yerden, yani denizin içinden izleme zamanı. Kızkalesi Halk Plajı, sadece bir plaj değil, aynı zamanda dünyanın en güzel manzaralı doğal havuzlarından biri. Düşünün, Akdeniz'in masmavi, berrak sularında serinlerken tam karşınızda yüzlerce yıllık bir tarih duruyor. Bu, kelimenin tam anlamıyla paha biçilmez bir deneyim.

Plajın en güzel özelliklerinden biri de Mavi Bayrak ödülüne sahip olması ve suyunun inanılmaz derecede sığ olmasıdır. Sahilden yaklaşık 50 metre ileri gidene kadar suyun derinleşmemesi, burayı özellikle çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için adeta bir cennete çeviriyor. İncecik kumu ve turkuaz rengi deniziyle, saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Yalnız küçük bir uyarım var, bu güzellik haliyle çok popüler. Özellikle hafta sonları yer bulmak için biraz erken gitmenizi tavsiye ederm. Kendi sandalyenizi getirebilir veya plajdaki işletmelerden şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz.   

Akşam saatlerinde ışıklandırılmış kalenin büyüleyici fotoğrafını çekin

Gündüzleri tarihi bir yapı ve harika bir deniz manzarası sunan Kızkalesi, güneş batıp ışıklar yandığında adeta bir masal şatosuna dönüşür. Günün bu saatlerinde sahilin atmosferi tamamen değişir; hava serinler, kalabalık azalır ve ortaya sihirli bir görüntü çıkar. Denizin üzerindeki kalenin ışıklandırılmasıyla oluşan o yansıma, fotoğraf tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsattır.

En güzel kareler için altın saatler denilen, güneşin batmaya yakın olduğu zamanı kaçırmayın. Gökyüzünün turuncuya çalan renkleriyle kalenin silüeti birleştiğinde ortaya harika fotoğraflar çıkar. Hava karardıktan sonra ise telefonunuzun gece modunu kullanmak veya küçük bir tripoda sabitlemek, o kartpostallık fotoğrafı çekmenize yardımcı olacaktır. Ama fotoğraf çekmek bahane; asıl mesele, sahildeki bir kafede oturup ışıklandırılmış kalenin denize vuran yansımasını izleyerek günün yorgunluğunu atmak. Bu anı ölümsüzleştirdikten sonra, Mersin'in tarihi yerleri listenizdeki diğer güzellikleri keşfetmeye devam edebilirsiniz.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken...

Gördüğünüz gibi Kızkalesi, sadece bir kale ve plajdan çok daha fazlası; denizin kalbinde yaşanan eşsiz bir deneyim. Ama madem bu bölgeye kadar geldiniz, arabanıza atlayıp sadece 15-20 dakikada ulaşabileceğiniz komşu harikaları da görmeden dönmeyin derim.

Hemen yakındaki Cennet-Cehennem Obrukları, sizi yerin altına doğru gizemli bir yolculuğa çıkaracak. Özellikle 452 basamakla inilen Cennet Obruğu'nun dibindeki Meryem Ana Kilisesi'ni gördüğünüzde büyüleneceksiniz. Yine aynı bölgede bulunan Astım Mağarası ise sarkıtları, dikitleri ve astım hastalarına iyi geldiğine inanılan nemli havasıyla farklı bir deneyim sunuyor.   

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Kız Kalesi'nin içine girilebiliyor mu, ulaşım nasıl sağlanıyor?Cevap: Evet, kalenin içine girilebiliyor. Karşı sahilden düzenli olarak kalkan küçük teknelerle veya kiralayacağınız deniz bisikletiyle yaklaşık 10-15 dakikada adaya ulaşabilirsiniz. Hatta bazı maceraperestler kıyıdan kaleye yüzerek de gidiyor!   

Soru: Kız Kalesi'ne girişte Müzekart geçerli mi?Cevap: Evet, en güzel haberlerden biri de bu! T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı bir ören yeri olduğu için Kız Kalesi'ne girişte Müzekart'ınız geçerlidir. Bu sayede kaleyi ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.   

Soru: Kızkalesi'ni ziyaret etmek için en uygun zaman ne zamandır?Cevap: Denize girmek ve güneşlenmek için en ideal dönemler, sıcaklıkların en yüksek olduğu Haziran ve Eylül ayları arasıdır. Ancak kalabalıktan hoşlanmıyorsanız ve daha sakin bir deneyim arıyorsanız, denizin hala girilebilir olduğu Mayıs, Haziran başı ve Eylül sonu harika bir seçenek olabilir.   

Kaynak: Ziyaret saatleri ve en güncel resmi bilgiler için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Mersin Kız Kalesi sayfasını kontrol etmenizi öneririz.