Kocaeli denince aklınıza ilk olarak sanayi tesisleri, hareketli bir liman ve otoyollar mı geliyor? Çoğumuz için durum bu. Peki ya size şehrin tam kalbinde, tarihi bir tren garının içinde, sizi binlerce yıl geriye götürecek bir zaman makinesinin saklı olduğunu söylesem? Burası, sadece taş ve topraktan ibaret eserlerin sergilendiği soğuk bir mekân değil, her köşesinde ayrı bir hikaye fısıldayan, yaşayan bir tarih durağı. Bu yazıda, Kocaeli Arkeoloji Müzesinde Yapılacak Şeyler listesinin neden bu kadar özel olduğunu ve bu tarihi durakta sizi nelerin beklediğini adım adım keşfedeceğiz. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü Paleolitik Çağ'dan Osmanlı İmparatorluğu'na uzanan inanılmaz bir yolculuğa çıkıyoruz.
Tarihi İzmit Garı binasında yer alan müzeyi gezin
Müzeye adımınızı atmadan önce bir an durup etrafınıza bakın. Bulunduğunuz yer, sıradan bir müze binası değil. Burası, 1873-1910 yılları arasında Alman Mimar Otto Ritter tarafından tasarlanan tarihi İzmit Garı kompleksinin bir parçası. Bir zamanlar buharlı trenlerin düdük seslerinin yankılandığı, Atatürk gibi nice önemli devlet adamının karşılandığı bu tarihi alan, şimdi bambaşka yolcuları ağırlıyor: zaman yolcularını. Müze, restore edilmiş eski Tekel depoları gibi yapıların birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve bu mimari miras, ziyaretinize daha ilk andan itibaren eşsiz bir atmosfer katıyor.
Bu durum, müzeyi ziyaret etme deneyimini temelden değiştiriyor. Bir tren istasyonu, doğası gereği yolculukların, başlangıçların ve farklı yerleri birbirine bağlamanın sembolüdür. Kocaeli Arkeoloji Müzesi ise bu sembolizmi alıp bambaşka bir boyuta taşımış. Artık raylar sizi farklı şehirlere değil, farklı yüzyıllara taşıyor. Binanın kendisi, içindeki eserlere açılan bir kapı, adeta geçmişe kalkan bir trenin kalkış peronu gibi. Otto Ritter'in tasarladığı bu duvarlar arasında gezerken, bir yanda sanayi devriminin mimari izlerini, diğer yanda ise Roma'nın kayıp başkentinin kalıntılarını bir arada hissetmek, gerçekten de büyüleyici.
Müzenin ana binasına girmeden önce sizi adeta bir fısıltılar bahçesi karşılıyor. Açık alana yayılan bu sergi alanı, içeride göreceklerinizin görkemli bir habercisi. Burada sergilenen devasa lahitler, Roma'nın kudretli generallerini veya zengin tüccarlarını son yolculuklarına uğurlayan sanat eserleri. Yol kenarlarında göreceğiniz mil taşları ise, Nikomedia'yı imparatorluğun diğer şehirlerine bağlayan antik otoyolların birer işareti. Bu taşlar, sadece mesafe belirten birer kaya parçası değil; lejyonların, tüccarların ve imparatorların geçtiği yolların sessiz tanıkları. Bahçenin bir köşesinde ise Osmanlı dönemine ait mezar taşları ve toplar, sizi daha yakın bir geçmişe selam vererek karşılıyor.

Antik Nikomedia kentinden çıkarılan Herkül heykeli gibi eserleri inceleyin
Müzenin kapısından içeri girdiğinizde, sizi tüm heybetiyle karşılayan bir dev var: Yorgun Herkül. Bu devasa heykel, müzenin şüphesiz en büyük yıldızı ve onun hikayesi, en az kendisi kadar etkileyici. Bu eser, planlı bir kazı sonucu değil, 1999 Marmara Depremi'nin yarattığı yıkımın ardından, bir inşaat enkazından tamamen tesadüfen bulundu. İnşaatın durdurulmasından endişe eden mülk sahipleri, bu paha biçilmez tarihi mirası ne yazık ki çöpe atmaya kalkışmışlar. Hatta kamyona sığdırabilmek için heykelin bacaklarını kesmişler. Neyse ki duyarlı bir vatandaşın ihbarı sayesinde bu katliam önlenmiş ve Herkül, ait olduğu yere, yani tarihin korunaklı kollarına teslim edilmiş. Bugün başı hala kayıp olan bu heykel, dünyada bulunan sadece yedi benzerinden biri ve Roma döneminden kalan en büyük Herkül heykellerinden biri olarak kabul ediliyor.
Herkül heykelinin bu dramatik bulunuş öyküsü, aslında bize çok daha büyük bir gerçeği fısıldıyor. Kocaeli'nin en değerli hazineleri, büyük bütçeli, planlı arkeolojik kazılarla değil; bir deprem, bir temel kazısı gibi tesadüfi ve çoğu zaman travmatik olaylarla gün yüzüne çıkıyor. Bu durum, modern İzmit'in, Roma İmparatorluğu'nun dört başkentinden biri olan antik Nikomedia'nın tam üzerine kurulduğunu kanıtlıyor. Şehrin altında, keşfedilmeyi bekleyen devasa bir tarih yatıyor. Belediye başkanının da belirttiği gibi, doğru adımlar atılırsa burası bir Efes potansiyeli taşıyor. Yani müzeyi gezerken sadece bulunan eserlere değil, aynı zamanda şehrin ayakları altında uyuyan o devasa potansiyele de tanıklık ediyorsunuz.
Herkül'ün gölgesinden ayrılıp salonlarda ilerlediğinizde, Nikomedia'nın Roma'nın başkenti olduğu o şaşalı dönemin izlerini sürmeye devam edeceksiniz. İmparator Diocletianus döneminde zirveye ulaşan şehrin zenginliği, mermer büstlerde kendini gösteriyor. Zafer kazanmış komutanların mağrur ifadeleri, onurlandırılmış sporcuların ve kentin ileri gelenlerinin yüzleri, binlerce yıl sonra bile size o günlerin hikayelerini anlatıyor. Müzedeki en özel koleksiyonlardan biri de, dünyada başka örneği bulunmayan renkli mermer kabartmalar (frizler). İmparatorluk kültü için inşa edilmiş bir yapıya ait olan bu eserler, o dönemin sanat ve inanç dünyasına dair eşsiz ipuçları sunuyor. Nikomedia'nın bu altın çağı, Kocaeli'nin ne kadar derin bir tarihe sahip olduğunu gösteriyor. Şehirdeki diğer İzmit tarihi yerler hakkında daha fazla bilgi almak için rehberimize göz atabilirsiniz.

Roma, Osmanlı ve Etnografik eserlerin bulunduğu salonları keşfedin
Müzenin kapalı salonları, sizi kronolojik bir zaman tüneline sokuyor. Yolculuğunuz 30.000 yıl öncesine, Kefken civarında yaşamış Paleolitik dönem insanlarının basit ama hayati taş aletleriyle başlıyor. Ardından Helenistik dönemin zarif seramikleri, Roma'nın gündelik yaşamına tanıklık eden kandiller, cam eşyalar ve Bizans döneminin inanç dünyasını yansıtan objelerle devam ediyor. Bu vitrinlerdeki her bir parça, büyük savaşların veya imparatorların değil, sıradan insanların hayatlarının birer parçası. O kandil, belki de bir ailenin akşam yemeğini aydınlattı; o amfora, Akdeniz'in bir ucundan diğerine değerli şarapları taşıdı. Müzenin sualtı arkeolojisine ayrılmış bölümü ve Arkaik dönemden Osmanlı'ya uzanan geniş sikke koleksiyonu da bu zenginliği tamamlıyor.
Burada size çok önemli bir uzman tüyosu vermek istiyorum. Müzenin eski adını araştırdığınızda veya eski rehberlere baktığınızda Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ifadesini görebilirsiniz. Ancak bu durum artık geçerli değil. 2022 yılında yapılan güncel bir düzenleme ile müzenin tüm etnografik koleksiyonu, yani Osmanlı dönemine ait giysiler, takılar, el sanatları gibi eserler, yine İzmit'te bulunan ve adı Atatürk, Redif ve Etnografya Müzesi olarak değiştirilen başka bir mekana taşındı. Bu değişiklik, Arkeoloji Müzesi'nin tamamen kendi alanında, yani Nikomedia'dan kalan dünya çapındaki arkeolojik mirasa odaklanmasını sağlayan stratejik bir hamleydi. Bu sayede siz de burada tamamen arkeolojiye adanmış, daha odaklı ve derinlikli bir deneyim yaşıyorsunuz. Osmanlı ve yerel kültüre ait eserleri merak ediyorsanız, ziyaret planınıza mutlaka Atatürk, Redif ve Etnografya Müzesi'ni de eklemelisiniz ki bu müze, Kocaeli'de gezilecek yerler listemizin de en önemli duraklarından biridir.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken...
Kocaeli Arkeoloji Müzesi'ndeki zaman yolculuğunuz bittiğinde, tarihle olan randevunuzu hemen bitirmek zorunda değilsiniz. Müzeden çıktığınızda kendinize bir Kocaeli Tarih Üçgeni rotası çizebilirsiniz. İlk durağınız, Sultan Abdülaziz döneminin zarafetini yansıtan ve Atatürk'ün tarihi basın toplantısına ev sahipliği yapan Kasr-ı Hümayun Saray Müzesi olabilir. Ardından, az önce bahsettiğimiz ve bu müzeden taşınan etnografik eserleri görmek için Atatürk, Redif ve Etnografya Müzesi'ne geçebilirsiniz. Tarihe doyduktan sonra biraz dinlenmek ve İzmit Körfezi'nin tadını çıkarmak isterseniz, Türkiye'nin en büyük parklarından biri olan ve müzenin hemen yanı başındaki Seka Park sizi bekliyor olacak.
Kaynakça
En güncel ziyaret saatleri, ücretler ve resmi duyurular için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi müze sayfasını kontrol etmenizi öneririz. Bu tür bilgiler sezonsal olarak değişebilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: Kocaeli Arkeoloji Müzesi giriş ücreti ne kadar ve Müzekart geçerli mi?Cevap: Giriş ücretleri sezona göre değişebilir. Ancak müzede T.C. vatandaşları için Müzekart geçerlidir. En güncel ücret bilgisi için müzenin resmi web sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Soru 2: Müzenin en önemli eseri hangisidir?Cevap: Müzenin şüphesiz en ünlü ve önemli eseri, 1999 depremi sonrası tesadüfen bulunan devasa Herkül (Herakles) heykelidir. Dünyadaki az sayıdaki örneklerden biri olması ve bulunuş hikayesiyle büyük ilgi çekmektedir.
Soru 3: Müze hangi günler kapalı?Cevap: Kocaeli Arkeoloji Müzesi, Türkiye'deki birçok müze gibi Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. Ziyaretinizi planlarken bunu göz önünde bulundurun.


English
Türkçe