Gül Camii
- 4.44 Mükemmel (9 Değerlendirme Puanı)
- •
- Yapılacak Şeyler



Yerel Rehberlerin Notu
Yerel Rehberler tarafından oluşturulan bu makale bilgi vermek amacıyla oluşturulmuştur.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Özellikler
4.44
/5.0
(9 Değerlendirme Puanına Göre)
Tüm Yorumlar
Tüm yorumlar ve değerlendirmeler
Öncelikle Bizans döneminde yapıya ismini veren Theodosia kimdir, bunun bilgisini vermek gerekir. 726-842 yılları arasındaki İkonoklazm akımı döneminde, Büyüksaray’ın Ayasofya tarafındaki Khalke kapısı üzerindeki Hz. İsa ikonasının indirilişini engellemeye çalışan ancak oracıkta öldürülen kadındır. Theodosia öldükten sonra azize ilan edilmiştir. Gül Camii yukarıda da dediğimiz gibi İstanbul’daki devşirme Bizans yapılarından biridir. Aslen Bizans kilise yapısı olup tam olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı ve yaptırıldığı bilinmemektedir. Camiye çevrilen kilisenin ismi ise Azize Teodosya Kilisesi (Saint Theodosia)’dir. Ancak bu kilise hakkındaki en eski bilgi 13.yy’da İstanbul’a gelen Novgorod başpiskoposunun yazdığı rapordur. Raporunda kadınlar mabedi dediği bu yapıda azize Theodosia’nın gümüşten yapılmış bir sandıkta kemiklerinin göründüğünü yazmıştır. Bir başka kaynağa göre ise (J. Pargoire – Bizans tarihçisi) bu kilise aslında Aya Evphemia adına yapılmış olup Latin işgali sonrasında, 13.yy sonlarında adı azize Theodosia olarak değiştirilmiştir. İstanbul fethinden sonra ise kilise hemen cami olarak kullanılmaya başlanmamıştır. II. Selim dönemine kadar Haliç’e yakınlığından dolayı Osmanlı donanmasının malzeme deposu olarak kullanılmıştır. Ancak II. Selim döneminde Hasan Paşa tarafından camiye dönüştürüldüğüne dair ortak bir fikir bulunmaktadır. 1453 yılına kadar birçok Hristiyan hacı olmak için kente geldiğinde buraya da uğramıştır. Bu seyyah veya ziyaretçilere göre azizenin naaşı veya kemikleri bir sanduka içinde bulunmaktadır ve bu sanduka öpüldüğünde birçok derde deva getirdiğine inanılmıştır.
Çok güzel bir mimarisi var ama etrafındaki binaların arasında sıkışmış kalmış fotoğraf açısı bile yok. İmam da kapıyı kilitleyip gitmiş içini de göremedik.
Üsküplü Sokak, Salihpaşa Sokak, Müstantik Sokak, Cibali Şerefiye Sokak vb. / Gül Cami çok fazla ışık almıyor. / Aralık Sokak ile Öğün Sokak köşe eski yapı kalıntısı (Bizans& Osmanlı yapı malzemeleri). / Gül Cami dış duvarında, Şerefiye ile Gül Cami Sokak köşesi, Bizans sütun başlığı var. / Cami arkası caddede, Müstantik Caddesi'nde, Küçükmustafapaşa Hamamı ve ilerisinde Bizans Yapısı var. Cami karşısındaki Çeşme dışında yakındaki Çeşmeler: Mimar Çeşme Sokak, Ayakapı Sur Kapısı yanı, Cibalikapı Sur Kapısı dışı. / Miralay Nazımbey Caddesi ile İncebel Sokak köşesi eski yapı kalıntıları
Tarihi bir caminin pazar günü namaz vaktinden 1 saat önce bile kilitli olması utanç verici.
İstanbul'da diğerleri kadar bilinmeyen ve arada kalmış bir cami olsa da hem çok eski olması hem de içi için görülmeye değer bir mekan.
Yaşayan bir tarih... Ancak 10.08.2022 tarihinde sabah namazı için gittiğimizde maalesef çok harap bir haldeydi, müezzini ile konuştuğumuzda restorasyon sırası beklediklerini söylediler. Böyle tarih kokan yapılara gözümüz gibi bakmalıyız.
Yapı yaklaşık 1000 yıllık. 500 yılı kilise olarak 1499 yılı itibariyle yaklaşık 523 yıldır cami olarak ömrüne devam etmiş. Ayasofya Kalemkar Ustasinin elinde çıkmış duvar süslemeleri. Kolon ve kemerlere güç versin diye Süleyman mührü işlenmiş. Hristiyanlık teslis inancına ithafen 3 bölümlü yapılan pencereler Osmanlı tarafından tevhid inancına uygun tek pencereye çevrilmiş. Ancak ciddi bakıma ihtiyacı var. Umarım gozardi edilmez. Elden geçirilirse muazzam olur
Son cemaat mahalleni eklenti olarak yapmışlar. Asıl binaya yakışmamış ve çirkin görüntü. 2014’den beri restorasyon beklediği söyleniyor. İnşallah en kısa zamanda başlanıp bitirilir.
Bakıma ihtiyacı olan roma döneminden kalma bir eser. İlk defa ziyaret ettim. Çok beğendim.

