Mağara girişinde doğa bir harika mağara da muhteşem, mağara içindeki oluşumlar, sarkıt ve dikitler çok güzel doğanın bir kez daha en büyük sanatçı olduğu burada da kesinlikle doğrulanıyor, ulaşımı kötü değil ancak bu söylediğim yaz ayları için geçerli olabilir kışın ulaşımın çok zor olacağını hatta mümkün olmayabileceğini düşünüyorum. Bana göre mutlak surette görülmesi gereken yerlerden 100 kilometreden daha yakına gelmişseniz mutlaka görün derim. Mağara girişi su an için 15 TL ücrete tabi, aracıyla gelecekler için park edecek alan mevcut, yine girişte yerel ürünler satan satıcılar mevcut en bilineni hardaliye denen üzüm şırasının ekşisi tadında ve hardal tohumları ile aromalandırılmış fermente alkolsüz içecek.

Trakya’nın turizme açılan ilk ve tek mağarası olan Dupnisa; Karadeniz’in serin ikliminin etkisi altında kalan, Türkiye-Bulgaristan sınırını oluşturan, Rezve Deresi’nin Istranca Dağları’nı derin vadilerle yardığı, vahşi görünüme sahip bir bölgede yer alır. Dupnisa Mağarası, yeşilin her tonunu görebileceğiniz yoğun bitki örtüsüyle kaplı bir bölgede, ikinci jeolojik zamanda mermerler içerisinde birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşmuştur. Bu nedenle bilimsel olarak “Mağara Sistemi” olarak bilinir. Toplam uzunluğu 2720 metre olan sistemin üst katını, Kuru ve Kız Mağaraları oluşturur. Gelişimini tamamlamış bu mağaralardan, 50-60 metre aşağıda Sulu Mağarası yer alır. İçinden devamlı akışı olan bir yer altı nehri akan ve deniz düzeyinden 345 metre yukarıda giriş ağzı bulunan bu mağaranın toplam uzunluğu 1977 metredir. Son noktası ise, girişten 61 metre yukarıda yer alır.(Kültür portalından alıntı.) 15 Kasım 15 Mayıs arası giriş kısmı, diğer zamanlarda tamamı açık. İşletmeci tarafından yapılan bilgilendirmesi.

Amacım edirne ye gitmekti fakat eski yoldan gitmeye kalktıgım için asfalt oldugu gibi erimiş ve lastiklere zarar verir düşüncesiyle sağdan döndüm kabul bu benim kararımdı :)yakında gidilebilecek yerlere baktıgımda dupnisa magarasını gördüm km lerce ormanın içinden gidip kimsenin olmadıgını gördüğümde ayı ,domuz hikayeleriyle arabadakileri korkuttum ben daha fazla korktum ayrı konu magaraya gelirsek orası bizim için daha korkunçtu çünkü hiçkimse yoktu yetişkin ablam ve benim için 20 tl den 40 ve iki kızım için 10 ar tl verdik.kapalı alan fobisi olan kesinlikle girmesin magara içerisinde bu anlamda sizi zorlayacak iki yer var muhteşem bir güzellik ama o korku yüzünden bir daha magaralara gitmeme kararı aldım hiçkimse olmadıgı için sanırım magara girişindeki lavabolar çok bakımsız ve pisti hafta içi perşembe günü oradaydım giderken kırklareli tabelasını takip ederek daha doğru yoldan gittim haftasonunu tercih edin derim ?

Sanırım trakya bölgesinde en çok beğendiğim yer oldu. Yolu çok virajlı ve maalesef taşlı bir yol ama araba kullanip etrafı izleyemeyi seviyorsaniz yol bile size keyifli gelecektir. Mutlaka gidilmeli, mağara içi görülmeden donulmemeli. Mayıs-kasim arasında bütün mağara açıkmış. Kalan zamanlarda yarasa sebebiyle kapalıymış, otopark giriş ücreti 10, mağara giriş ücreti 10 tl. Bufe tarzi bisey var ama sosyal tesis yapılıyor oraya, bitmeden gitmenizi tavsiye ederim. Turlar çok fazla geldiği için fiyatları 3 e 5 e hatta 10 a bile katlama ihtimalleri yok yüksek. Ayrıca mağara içi çok soğuk üzerinize bişeyler almadan gitmeyin ?

2 mağaradan oluşuyor. Temiz ve yürüyüş yolu gayet başarılıydı 20 TL giriş ücreti var 65 yaş üstü ücretli diye annemler bayağı İsyan ettiler ?. Milyon yıllık bir mağara çok büyük ve geniş gezdiklerim içinde gerçekten çok başarılıydı çok güzel tekrar tekrar Hayret ediyorsunuz yürürken vaka görülsün gidiş yolu Çakıllı virajlı ama temiz düzgün Yolda çok fazla çukur delik yok ama telefon çekmiyor yol boyu başınıza bir şey gelse kimseye yaramazsınız Ormanın içinde kalırsınız Bir saatlik yolu var. Kadın başına yolculuktan korkanlar varsa bu hususu dikkate alarak gitsinler. İnsan tırsıyor biraz. Bir de sabah erken gidecekseniz Aslında piknik malzemesi ile gidilebilir derenin içinde minik minik masalar var Çok hoş bir alan var ücretsiz yiyeceğine girip orada oturabiliyorsun. bilseydim kesin termosumla giderdim.

giriş 20 öğrenciye 10 tl, güzel hardaliye adında yöreye has bir içecekleri var faydaları olduğunu söylüyorlar üzüm çekirdeği tozundan ve suyundan aldık hem hediyelik hem kendimize, içinde ekstra şeker yok diyorlar ama bilemiyorum tabi hoşumuza gitti, mağaranın içi gerçekten güzel daha önce gilindire mağarasına gitmiştik ilk defa o zaman girmiştim bir mağaraya bu ikinci oluyor gerçekten etkileyici yapılar, telefon pek çekmiyor bazı büfelerde kredi kartı geçiyor, süistimal edilmemesi için isim vermeyeceğim ancak eşimle nakit yoktu yanımızda çok az vardı ve iki kişi 40 tl falan görünce dedik bu kadar yol geldik giremicez çıkışta da hardaliye alacaktık alamayacağız nasıl yapalım diye düşünerken büfeye kart geçiyormu dedik evet dedi derdimizi anlattık çıkardı 50 tl verdi mağarayı gezin sonra gelin hesaplaşırız dedi mağaradan sonra gelmeyiz melmeyiz diye parayı karttan çekmeye yeltenmedi gitsek farketmezdi bile bizi gönülden yardımcı oldu bu çok hoş bir tavır gerçekten çok mutlu etti bizi ne güzel insanlar var hala

12 07 2012 salı günü ziyaret ettim otopark alanı mevcuttur otomobil giriş 10 TL mağaraya girişte turnikeler var girişte öğrenci 10 yetişkin 20 TL giriş ücreti alıyorlar mağaranın yanında piknik alanları hediyelik eşya dükkanları ve dere içi masalar mevcut piknik için. Mağaranın girişinde müthiş bir serinlik mevcut tüylerim diken gibi oldu ilk giriş ye o serinliği hissediyor sunuz bazı bölümleri çok geniş iki yerinde ise eğilerek geçiliyor bu mağaraya yukarı beton merdivenlerden çıkarak devam ediyor genelde içinde uçuşan yarasalar görebilirsiniz mağara içi orta güzellikte daha güzellerini gezdim gidişi tek yön gittiğin yolu geri dönemiyorsun çıkıştan itibaren tahta iniş merdivenleri sizi karşılıyor 600 700 metre kadar inip girişteki hediyeliklere çıkıyorsunuz

Kırklareli ilinin Demirköy ilçesinin Sarpdere Köyü sınırları içerisinde, köyün 5 – 6 km güneybatısında yer almaktadır ve Trakya'nın turizme açılmış tek mağarasıdır. Mağara iki kata ve üç girişe sahip bir yeraltı sistemidir. Sistemin toplam uzunluğu 3150 m'dir. Üst bölümde Kız Mağarası ve Kuru Mağara yer alır. Kuru olan bu mağaralar gelişimini tamamlamıştır. Bu mağaraların 50–60 m aşağısında Sulu Mağara bulunur. Sulu Mağara: Girişlerden birincisi Dupnisa Dolin girişidir. 1977 uzunluğundaki mağaranın 1000 m'si suludur. Mağara sonu girişe göre +61 m yukarıdadır. Mağaradan çıkan kaynak Türk-Bulgar sınırı olan Rezve Deresini oluşturmaktadır. Kuru Mağara: İki ayrı girişle başlar. Kollardan biri 456 m, diğeri 363 m'dir. Birinci giriş Dupnisa girişinin 100 m GD yönünde ve 5 m'lik dik bir kuyu şeklindedir.İkinci giriş bu noktadan 12 m aşağıda, 225 m GD yönündedir. Mağaranın kollarından biri bir baca ile yeryüzüne bağlanır. Diğer kol Sulu Mağara ile birleşir. Mağarada duvar taşları ve sarkıt-dikitler yoğundur. Üçüncü giriş Kız Mağarası olup 60 derecelik bir eğimle başlar. Mağaranın yan kolları fosil, ana sistemi aktiftir. İçinde boyutları 150x 60 m çapında bir salon vardır. Yoğun yarasa varlığından dolayı turizme kapalıdır. Kuru Mağaranın 200 m, Sulu mağaranın 250 m'si turiste açıktır. Kız Mağarası 15 Kasım-15 Mayıs arası yarasaların üremesi nedeniyle kullanıma kapalıdır. Kız ve Kuru Mağaralarında daha fazla yarasa bulunur. Mağara kelebeği ve mağara sineğine de rastlanır. 2001 de yapılan sayımda 8 türden 30.000 yarasa sayılmıştır. Dupnisa (Дупница) Bulgarca'da delik anlamına gelmektedir.

Kırklarelinde gezilebilecek en güzel turistik yerlerden biri. Mağara harika. Sanki kapadokyadaymışsınız gibi. İçerisi buz gibi. Yaz sıcağında mağaradan çıkmak istemiyorsunuz ?çok temiz,bakımlı ve güzel aydınlatılmış. Şimdiye kadar gitmediğim için hem üzüldüm hem şaşırdım. Mutlaka görmelisiniz biri 8 biri 4 yaşındaki iki oğlumla çok rahat gezdim. Giriş için çocuklardan ücret alınmıyor ama büyükler için cüzi bir miktar alıyorlar. Mağaranın içi çok etkileyici ama dışarı çıktığınızda ahşap platformda yürüyerek aşağı inmek de ayrı bir keyif. Kuş sesleri cırcır böcekleri ve harika bir doğa eşliğinde

Haritalarda birkaç alternatif güzergah görünmekle beraber, Üsküp üzerinden giden yolun daha düzgün olduğunu Kırklareli’nde yaşayan bir akrabamdan öğrendim ve ben de o yoldan ulaşım sağladım. Ama çok da düzgün bir yol beklememenizi öneririm. Fazla virajlı bir yol değil ama asfalt yer yer oldukça sıkıntılı ve bazı noktalarda ekstra dikkatli kullanmakta fayda var. Bu bölgede kerestecilik faaliyetleri yürütüldüğü için, ağır tonajlı kamyon trafiği yüzünden yolların bu hale geldiğini söylüyorlar. Yol ortalama bir saat kadar sürüyor ve fazla bir trafikle karşılaşmıyorsunuz. Yolda belli bir noktadan sonra meşe ormanlarının içine giriyorsunuz ve gerçekten huzur verici bir atmosfer ve çok temiz bir hava sizi bekliyor. Otopark alanına girişte araç için 5 Lira ödüyorsunuz, mağara giriş biletleri ise yetişkinler için 20 Lira ve öğrenciler için 10 Lira olarak belirlenmiş. Otoparktan mağaraya doğru gidiş yolunda hediyelik eşya ve Kırklareli’ne özel hardaliye içeceği tadıp satın alabileceğiniz dükkanlar bulunuyor. Mağaranın girişinden hemen önceki kısımda ise mağaradan doğan küçük bir dere var ve çevresinde gözleme, tost, içecek, çay vs. alabileceğiniz birkaç büfe mevcut. Ayrıca yanınızda bir şeyler getirdiyseniz piknik yapabileceğiniz masalar da var. İnşa halinde olan bazı yapılar ve ücretli bir WC de aynı bölgede bulunuyor. Mağaraya erişim için çok da uzun olmayan bir ahşap iskeleden geçiyorsunuz. İlk girdiğiniz anda çok soğuk, yaklaşık 5-10 derece arası bir ortam sizi bekliyor. Biz Ağustos ayı ortalarında gitmemize rağmen ilk girişteki havadan küçük kızımız biraz üşüdü ve bir şeylere sararak o kısmı geçirdik. İlerleyen kısımlarda hava daha ılıklaşıyor. Zaten yaklaşık 300 merdiveni çıkarken oldukça ısınıyorsunuz J İçeride nemli bir ortam mevcut ve kapalı alan fobisi olanların girmemesini öneririm. Tüm mağarayı gezmek fotoğraf çekme, detaylı etrafa bakma da dahil en fazla yarım saatinizi alıyor. Işıklandırma ve gezme yolları çok güzel yapılmış. Belli noktalardaki sarkıt, dikit ve kolon yapıları ilginç şekiller oluşturmuş ve oluşturmaya da devam ediyor. Yer yer üstünüze su damlaları düşebilir. Çıkışta oldukça uzun bir yoldan bu defa tepeden aşağı iniyorsunuz. Girişteki gibi ahşap iskele gayet iyi yapılı durumda. İnternetteki sitelerde içeride yarasalar olduğundan bahsediliyor ama ziyaretçilerin olduğu zamanlarda ışıklandırmalardan da rahatsız olup çıkıyorlarmış; dolayısıyla yarasa görmeniz pek olası değil ama birkaç noktada izlerini görebilirsiniz. Eğer farklı bir şeyler görmek istiyor ve doğaya ve bu tarz yapılara da meraklıysanız gidilen yola değer bir gezi noktası.

Trakyanın turizme açılan tak mağarası . 8 türde 30 bin yarasanın kayıt altıma alındığı mağara görülmeye değer.. Mağaranın alış veriş yapabileceğiniz yerel dükkanları da mevcut. Mağara giriş ücreti öğrenci 10 TL yetişkin 20 TL . Mağarada dolaşmak çok güzel,bazı yerleri alçak ve dar bazı yerleri çok geniş ve yüksek. İnişli çıkışlı tek yönlü bir rota takip ediyorsunuz ona göre hareket etmekte fayda var. İçeride serin ve sulu bir ortam sizi bekliyor. Çıkışta güzel bir orman manzarası içinden aşağıya inmek çok güzel mağaraya girerken yaptığınız gibi . Dört mevsim güzellerini görebileceğiniz bir yer. Trakya başka söze gerek bırakmıyor.