Caferağa Medresesi
- 4.09 Mükemmel (11 Değerlendirme Puanı)
- •
- Yapılacak Şeyler



Yerel Rehberlerin Notu
Yerel Rehberler tarafından oluşturulan bu makale bilgi vermek amacıyla oluşturulmuştur.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Özellikler
4.09
/5.0
(11 Değerlendirme Puanına Göre)
Tüm Yorumlar
Tüm yorumlar ve değerlendirmeler
Kalabalığın içinde bir dinginlik mekanı. Tarihin ortası da bir kaçamak yeri. Ders yapan neyzenler, ebru, tezhip, cam sanatı öğrencileri arasında oturup bir şeyler yiyip için, tarihi teneffüs edin. Tek kusurlu yanı içtiğimiz kahvelerin kıvamıydı. Bu da kusur kalsın.
Mekan cok guzel ama kafesi gereginden fazla pahali sutsuz sicak suyla yapilmis nescafe lattesine 20 lira verdim....
Urbansurf.me uygulamasına ekli mekanları geziyoruz ve buralarda videolar çekiyoruz. Bura da listemizde bulunan yerlerden biri. Uğramanız gereken yerler arasında.
Caferağa Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman dönemi (1520-1566) Babüssaade ağalarından Cafer Ağa tarafından, 1559 yılında Mimar Sinan (Koca Sinan)’a yaptırılmıştır. Bağımsız medreseler grubuna giren ve günümüze geçirdiği onarımlarla ulaşan medresemiz, 1989 yılında Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından restore edilmiştir. Günümüzde; 15 farklı sanat atölyesi, büyük salonu ve huzur verici avlusuyla, Geleneksel Türk Sanatlarının öğretildiği, üretilip sergilendiği ve yerli-yabancı misafirlerini ağırlayan bir sanat merkezi olarak hizmet vermektedir.
Saat başı birşey satmak zorunda olduğu için ya birşey satın alın ya da kalkın gidin dedi Cafe işletmesi beyefendi. Bunu bilerek gelin
Ayasofya- Sultanahmet bölgesinin kalabalığınin yoğunluğunun içinde nefes alınacak huzurlu bir yer. Ama sadece bir şeyler içmek için tercih edin.Zira basit bir kahvaltı tabağı pahalı.Pahali derken çok kaliteli ürünler olduğu için mi hiç degil.Hem kötü ürünler hem bayat ekmek getiriyorlar.Ayrica çay ekstra.
Müzikleri harika, ağaç ışıltılari içinizi dinlendiriyor. Fiyatlar biraz pahalilasmis.. Türk kahvesi 30 TL.. :(
Ayasofya Caminin arka tarafta bulunan çıkışından ciktiginizda tam karşınızda ?Türk kültürü hizmet vakfı işletiyor ?Ebru, seramik ve müzik atölyeleri var?Lahit gibi antik eserler bahçede ve bu bahçede yemek yiyebilirsiniz, sakin bir yer, fiyatlar biraz pahalı ama değer ✨Huzurlu✨
Sultan Ahmet bölgesinde, Ayasofya çıkış kapısının hemen önünden uzanan, belli belirsiz bir ara sokak, daracık.. bir tarafı bakımlı ahşap yapı, diğer tarafı betonarme bir bina ve, taşlarla döşeli bir yol.. sanki zamanda kayma yaşıyor gibi hissederek ilerliyor insan.. zaten gidilen yer bir "medrese" dolayısıyla hazır hissediliyor bazı geçmişin esintilerinin hissedileceğine. Lakin bu kadarını beklememiştim açıkçası. Kapıdan, nelerle karşılaşacağımı bilmeden ürkekçe içeri süzüldüğümde, ilk Sinan karşıladı beni. Mimar Sinan, harika bir büst ile.. Ferforje sandalyeler ve kimi ahşap, kimi işlemeli sini masalar içeriyi bahar esintisi gibi dolduran harika müzik yayını eşliğinde bir anda kavrayıveriyor. Sağında solunuzda kimi eserler serpiştirilmiş, binalar yığma orijinal.. Ve aniden farkediyorsunuz ki, kalabalık ve telaşeyi terkedeli olmuş hayli gibi, hatta şehrin gürültüsü denilen olgudan eser yok. Duyabildikleriniz civar masalarda konuşulan sanatsal kritikler veya tecrübeler.. Birer ikişer atölyeleri ve sergilenebilir eserleri inceleme fırsatı bulunca, işte o zaman hakiki kıymetini anlamaya başlıyor insan. Koku, doku, ambiyans ve lezzetleri ile hiç ayrılmak istemeyeceğiniz küçücük bir cennet numunesi gibi. Yemekleri özellikle tatmanızı tembilemeden edemem. Zeytinyağlıdan mantıya, sebzeden ızgaraya canınız ne çektiyse. Fakat hepsi birbirinden leziz.. üstelik bedavadan azıcık pahalı. Çeşitli sanat branşlarında dersler alabileceğiniz, aynı zamanda huzuru ve dinginliği tadabileceğiniz nadide mükemmel bir mekan. Lütfen ziyaret listenize eklemeyi unutmayınız.
Huzurlu, tarihi bir mekan. Özel işletme olmayan çoğu yerde olduğu gibi müşteriye ilgi yok. Yemek seçenekleri mevcut. Açık alanda taş duvarlar arasında oturmak keyifli. Ayasofya'nın tam yanında diyebilirim.
Yıllar yıllar önce (en az 35) tüm odalarında başka sanatların öğretildiği, özellikle üniversite öğrencilerinin çalıştığı, gerçek sanatçıların ebru-hat-seramik gibi el işlerini öğrettiği, halı ve kilim satılan, huzur dolu bir yerdi. Gerçekten medrese tadındaydı. Şu an biraz daha cafe vari bir mekan olmuş. Hala satış ve kurs odaları var, ancak daha az. Orta avlu ise cafe masaları ile dolu. Buna rağmen ortam hala huzurlu. Sultan Ahmet ve Gülhane arasında kalabalıktan ve gürültüden kurtarılmış bir alan.

