Şehrin gürültüsünden, bitmek bilmeyen koşturmacasından uzaklaşıp, her köşesi tarih ve lezzet kokan bir adada kaybolmaya hazır mısınız? Feribot adaya yanaşırken sizi tüm heybetiyle karşılayan o meşhur Bozcaada Kalesi'ni gördüğünüz an, doğru yerde olduğunuzu anlayacaksınız. Burası zamanın yavaşladığı, rüzgarın fısıltılarının asırlık hikayeler anlattığı, Ege'nin en özel köşelerinden biri. Eğer bu yaz rotanızda bu eşsiz ada varsa, size klişelerin ötesinde bir deneyim yaşatacak, dolu dolu bir Bozcaada’da yapılacak şeyler listesi hazırladık. Çünkü bu ada sadece deniz ve kumdan ibaret değil; burası yaşayan, nefes alan bir kültür mozaiği. Hazırsanız, adanın büyülü atmosferine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz!   

Arnavut kaldırımlı Rum ve Türk mahallelerinin rengarenk sokaklarında yürüyün

Bozcaada'nın ruhunu anlamanın en güzel yolu, merkezdeki o meşhur sokaklarda kaybolmaktır. Ada merkezi, bir zamanlar ortasından geçen bir dereyle ikiye ayrılmış iki farklı kültürün izlerini taşıyor: Cumhuriyet (eski Rum) Mahallesi ve Alaybey (eski Türk) Mahallesi. Bugün o derenin yerinde adanın kalbinin attığı Çınar Çarşı Caddesi bulunsa da, iki mahalle arasındaki o tatlı mimari ve kültürel fark hala ilk günkü gibi hissediliyor.   

Bu sadece estetik bir ayrım değil, aynı zamanda iki toplumun yaşam biçimlerinin taşa ve ahşaba yansımasıdır. Rum evlerinde gezerken yüksek, geniş ve genelde kepenkli pencereler, bazı evlerdeki balkonlar ve "mağaza" adı verilen, şarap imalatı ve muhafazası için kullanılan bodrum katları dikkatinizi çekecektir. Bu yapılar, adanın temel geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapçılığın, gündelik hayatın tam merkezinde olduğunu gösterir. Türk mahallesine geçtiğinizde ise sizi daha dar, kıvrımlı ve iç içe geçmiş sokaklar, ahşap cumbalı evler ve daha korunaklı avlular karşılar. Bu mimari, aile yaşamına ve mahremiyete odaklı farklı bir sosyal yapının ipuçlarını verir.   

Cumhuriyet Mahallesi'nin birbirini dik kesen düzenli sokaklarında yürürken, mahallenin tam ortasındaki Meryem Ana Kilisesi'nin gölgesinde soluklanın. Bir zamanların tavernaları ve kahveleri, şimdilerde adanın en popüler kafe, butik ve restoranlarına dönüşmüş durumda. Bu mahalledeki taş evlerin mimarisi size de ilham verdiyse, sitemizden Ege'nin en güzel taş evlerini inceleyebilirsiniz.. Adanın bu tarihi dokusunun nasıl özenle korunduğunu ve günümüz turizmine nasıl entegre edildiğini görmek gerçekten büyüleyici. Siz bu sokaklarda gezerken aslında sadece binalara değil, bir adanın geçmişini geleceğe taşıma hikayesine tanıklık ediyorsunuz.   

Adanın meşhur şarap üreticilerinden birinde tadım yapın

Bozcaada demek, biraz da şarap demektir. Adanın tarihi kadar eski olan bağcılık kültürü, burada sadece ekonomik bir faaliyet değil, adeta bir yaşam biçimidir. Hatta Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde "Buradaki gibi güzel çavuş üzümü dünyanın hiçbir yerinde yetişmez" diyerek övdüğü topraklar üzerindesiniz. Peki, Bozcaada şaraplarını bu kadar özel kılan nedir? Cevabı, adanın meşhur rüzgarında saklı.   

Adanın iklimi Akdeniz etkileri taşısa da, Çanakkale Boğazı'nın çıkışında olması nedeniyle yıl boyunca kuzey rüzgarlarını bolca alır. İşte bu serin poyraz, yazın en sıcak günlerinde bile üzüm salkımlarını serinleterek onların yavaş ve dengeli olgunlaşmasını sağlar. Bu durum, üzümün asiditesini korumasına yardımcı olur ki bu da kaliteli ve dengeli bir şarap için en kritik unsurlardan biridir. Yani Polente'de saçlarınızı savuran o rüzgar, kadehinizdeki şaraba o eşsiz karakterini veren sihirli dokunuştur.   

Adaya geldiğinizde mutlaka tatmanız gereken, buranın kimliğini oluşturan yerel üzümler var. Bu üzümleri tanımak, şarap seçiminizi kolaylaştıracaktır.

Ada merkezinde ve bağların arasında konumlanmış birçok üretici bulunuyor. Corvus gibi modern ve yenilikçi üreticilerden, Çamlıbağ ve Talay gibi adanın en köklü ailelerine ait şaraphanelere kadar pek çok seçeneğiniz var. Bu üreticilerin tadım mekanlarında, genellikle küçük bir ücret karşılığında birkaç çeşit şarabı deneyebilirsiniz. Şarap tadımı gözünüzü korkutmasın; kimse sizden bir uzman olmanızı beklemiyor. Sadece üç basit adımı izleyin: önce kadehteki şarabın rengini gözlemleyin, sonra kadehi hafifçe sallayıp burnunuza yaklaştırarak kokusunu alın ve son olarak küçük bir yudumla tadına bakın. Bu deneyim, adanın ruhunu anlamanın en lezzetli yoludur.   

Ayazma Plajı'nın serin sularında yüzün veya Polente Feneri'nde gün batımını izleyin

Bozcaada'da bir gün, aslında iki farklı deneyimi bir arada yaşama fırsatı sunar: Gündüzün konforlu ve enerjik keyfi ile akşamın ruhani ve dingin ritüeli. Gündüz için rotamız adanın en meşhur plajı Ayazma, akşam içinse adanın en batı ucundaki büyülü Polente Feneri.

Güne altın rengi, incecik kumlarla kaplı upuzun bir kumsalda başlamak isterseniz adresiniz kesinlikle Ayazma Plajı. Adanın en popüler plajı olması sebebiyle özellikle yüksek sezonda kalabalık olabiliyor, ama sunduğu imkanlar bu durumu telafi ediyor. Suyu meşhurdur, Ege'nin o tatlı serinliğini iliklerinize kadar hissettirir ve turkuaz rengiyle sizi kendine hayran bırakır. Burada şezlong ve şemsiye kiralayabilir, duş ve soyunma kabinlerinden faydalanabilir, acıktığınızda ise hemen plajın arkasındaki restoranlardan birini tercih edebilirsiniz. Eğer biraz hareket isterseniz jet ski, banana gibi su sporları seçenekleri de mevcut. Ayazma'nın serin suları sizi cezbettiyse, sitemizdeki Kuzey Ege'nin en iyi plajları derlememize de mutlaka göz atın.   

Güneş yavaş yavaş etkisini kaybetmeye başladığında ise adanın diğer yüzünü keşfetme zamanı gelmiştir. Polente Feneri'nde gün batımını izlemek, bir plaj aktivitesinden çok daha fazlası, adeta bir ayindir. Saat 6'dan sonra adadaki tüm araçların tek bir yöne, tabelalarda "günbatımı" yazan istikamete doğru aktığını göreceksiniz. Adanın en batı ucunda, tarihi fener ve modern rüzgar güllerinin gölgesinde yüzlerce insan, yanlarında getirdikleri sandalyeleri, şarapları ve atıştırmalıklarıyla güneşi uğurlamak için toplanır.   

Ancak bu büyülü deneyim için birkaç yerel tavsiyemiz var. Öncelikle, özel aracınızla gitmeyi iki kere düşünün. Fenere giden son birkaç kilometrelik yol stabilize ve çok dardır, gün batımı saatlerinde inanılmaz bir trafik karmaşasına neden olur. Bunun yerine merkezden kalkan minibüs turlarını veya şarap üreticilerinin kendi turlarını kullanmak çok daha akıllıca. İkincisi, erken gidin! Özellikle temmuz-ağustos aylarında iyi bir yer kapmak için gün batımından en az 1-2 saat önce orada olmalısınız. Son olarak, hazırlıklı olun. Bölgede hiçbir tesis, market veya kafe yok. Yanınıza adanın yerel şaraplarından bir şişe, plastik kadeh, atıştırmalık bir şeyler ve üzerine oturacak bir örtü almayı sakın unutmayın. Rüzgarın ve dalgaların sesine karışan o tatlı uğultu eşliğinde güneşi denize batırmak, Bozcaada tatilinizin en unutulmaz anısı olacak.   

Hazır buraya kadar gelmişken...

Bozcaada'nın büyüsüne kapılmışken, feribotla sadece yarım saat uzaklıktaki ana karanın da size sunacağı güzellikler olduğunu unutmayın. Geyikli iskelesinden arabanızla kısa bir yolculuk yaparak binlerce yıllık bir efsaneye ev sahipliği yapan Truva Antik Kenti'ni ziyaret edebilirsiniz. Biraz daha güneye inerek, taş evleri ve felsefe kokan sokaklarıyla ünlü, Ege'nin en büyüleyici yerlerinden biri olan Assos'ta (Behramkale) bir kahve molası vermek de harika bir fikir olacaktır.   

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Bozcaada'ya ulaşım nasıl sağlanır? Bozcaada'ya tek ulaşım yolu, Çanakkale'nin Geyikli beldesindeki Yükyeri İskelesi'nden kalkan GESTAŞ'a ait arabalı feribotlardır. Yolculuk yaklaşık 30-35 dakika sürer. Geyikli'ye özel aracınızla veya büyük şehirlerden kalkan ve yaz aylarında direkt iskeleye kadar gelen otobüslerle ulaşabilirsiniz. Kış döneminde otobüsler genellikle Ezine'ye kadar gelir, oradan minibüsle iskeleye geçmek gerekir.   

2. Bozcaada'yı ziyaret etmek için en uygun zaman hangisi? Yaz ayları (Haziran-Ağustos) deniz ve güneş tatili için en popüler dönemdir. Ancak adanın en keyifli zamanları, kalabalığın azaldığı, havanın ise hala harika olduğu bahar (Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarıdır. Özellikle Eylül ayında düzenlenen ve adanın en önemli etkinliği olan Bağ Bozumu Festivali'ne denk gelirseniz unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.   

3. Bozcaada'nın en popüler plajları hangileri? Adanın en ünlüsü ve en donanımlısı şüphesiz Ayazma Plajı'dır. Daha sakin alternatifler arıyorsanız, şnorkelle dalış için harika olan Akvaryum Koyu, Ayazma'ya yürüme mesafesindeki Habbele Plajı ve içindeki ikonik gemi enkazıyla fotoğrafçıların gözdesi olan Beylik Koyu'nu tercih edebilirsiniz.   

Kaynakça Adayla ilgili daha detaylı ve resmi bilgilere ulaşmak isterseniz, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Bozcaada sayfasını buradan inceleyebilirsiniz.