Bandırma'da yapılacak şeyler listenizi hazırlarken karşınıza bir vapur müzesi mi çıktı? Eğer öyleyse, sizi hem şaşırtacak hem de gururlandıracak bir yolculuğa çıkarmama izin verin. Çünkü bu vapur, adını aldığı Balıkesir'in güzel ilçesi Bandırma'da değil, Milli Mücadele'nin ilk meşalesinin yakıldığı şehir olan Samsun'da demirli duruyor. Bu tatlı karışıklık, aslında sizi Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum anına tanıklık etmeye davet eden tarihi bir kapıyı aralıyor.
Samsun'a yolunuz düştüğünde, sadece bir gemiyi değil, bir ulusun kaderini taşıyan o efsanevi vasıtanın ruhunu hissedeceğiniz bu özel müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Gelin, güverteye birlikte adım atalım ve zamanda geriye, 1919'un o umut dolu günlerine doğru bir yolculuğa çıkalım. Bu, sıradan bir gezi değil; adeta tarihin kalbine yapılan bir seyahat olacak.
Milli Mücadele'yi başlatan geminin birebir kopyasına adım atın
Müzenin kapısından içeri girdiğinizde sizi karşılayan gemi, aslında tarihin o çalkantılı günlerine tanıklık eden orijinal vapur değil. Orijinal geminin hüzünlü bir hikayesi var. Ancak bugünkü müze, o tarihi ruhu yaşatmak için aslına tamamen sadık kalınarak inşa edilmiş muhteşem bir kopya. Bu replika bile, sizi o anlara götürmeye yetecek kadar güçlü bir atmosfere sahip.
Peki, bu geminin asıl hikayesi neydi? 1878'de İskoçya'nın Glasgow kentindeki bir tersanede Trocadero adıyla bir yük ve yolcu gemisi olarak inşa edildi. Yıllar içinde farklı şirketlere satıldı, adı önce Kymi, sonra Panderma oldu ve nihayet 1894'te Osmanlı yönetimine geçerek o meşhur Bandırma adını aldı. Hatta I. Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz denizaltısının torpido saldırısından kıl payı kurtularak adeta tarihi görevi için kader tarafından korunmuştu.
| Yıl | Olay |
|---|---|
| 1878 | Glasgow'da Trocadero adıyla inşa edildi. |
| 1883-1894 | Yunan firmaları tarafından işletildi, Kymi ve Panderma adlarını aldı. |
| 1894 | Osmanlı İdare-i Mahsusa tarafından satın alındı ve adı Bandırma oldu. |
| 1915 | İngiliz denizaltısının torpido saldırısından kurtuldu. |
| 16-19 Mayıs 1919 | Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun'a taşıyarak tarihi görevini yaptı. |
| 1924 | Hizmet dışı bırakıldı. |
| 1925 | Haliç'te sökülerek hurdaya ayrıldı. |
| 1999-2001 | Samsun'da birebir kopyasının inşasına başlandı ve tamamlandı. |
| 2003 | Bandırma Gemi Müzesi olarak ziyarete açıldı. |
Tarihin en önemli yolculuğunu, yani Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını 16 Mayıs 1919'da İstanbul'dan alıp 19 Mayıs sabahı Samsun'a ulaştırdıktan sonra bir süre daha hizmet verdi. Ancak ne yazık ki, bu kadar önemli bir görevi yerine getiren geminin kıymeti o yıllarda anlaşılamadı. 1924'te hizmet dışı bırakıldı ve 1925'te Haliç'te bir hurdacıya satılarak söküldü. Tıpkı küllerinden doğan bir ulus gibi, Bandırma Vapuru da yıllar sonra, 1999'da başlatılan bir projeyle hurda yığınları arasından bir anıt olarak yeniden doğdu. Orijinal çizimlerine sadık kalınarak 300 günde inşa edilen bu kopya, 18 Mayıs 2003'te bir müze olarak kapılarını ziyaretçilere açtı.

Vapur içindeki balmumu heykellerle tarihi anları yeniden yaşayın
Güverteye adımınızı attığınız an, Karadeniz'in iyot kokulu rüzgarı yüzünüze çarparken zamanın durduğunu hissedeceksiniz. Gemi, 35.000 metrekarelik geniş bir alana yayılan Milli Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi'nin kalbinde yer alıyor. Bu park, sadece gemiyi değil, aynı zamanda o döneme ait heykelleri, kahramanlık anıtlarını ve 1200 şehidimizin isminin yazılı olduğu yazıtları da barındırarak sizi tam bir tarih yolculuğuna çıkarıyor.
Geminin içine girdiğinizde ise sizi ilk olarak tefriş salonu adı verilen ana sergi bölümü karşılıyor. İşte burası, büyünün gerçekleştiği yer. Odanın ortasında, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri, sanki az önce önemli bir toplantıya ara vermiş gibi duruyor. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in atölyesinde yapılan bu heykeller o kadar gerçekçi ki, bir an kendinizi o tarihi toplantının gizli bir tanığı gibi hissediyorsunuz.
Odanın atmosferi, 1878'lerden kalma bir gemici saati, antika bir telefon, masanın üzerindeki haritalar ve ölçüm aletleriyle tamamlanmış. Buradan kaptan köşküne geçtiğinizde ise geminin süvarisi İsmail Hakkı Durusu ve mürettebatının balmumu heykelleriyle karşılaşıyorsunuz. Pusula, hız kontrol paneli gibi detaylar, o üç günlük zorlu ve umut dolu yolculuğun nasıl bir ortamda geçtiğini gözlerinizin önüne seriyor. Bu müze size sadece objeler göstermiyor, adeta bir zaman makinesi gibi o anları yeniden yaşatıyor.

Atatürk'ün kamarası ve kişisel eşyalarını inceleyin
Gemideki turunuzun belki de en etkileyici ve en özel anı, Atatürk'ün kamarasına adım attığınız an olacak. Burası, bir liderin, bir komutanın en mahrem alanı. Tarih kitaplarında okuduğunuz o büyük ismin, bir anda ete kemiğe büründüğü, insani yönüyle size dokunduğu yer burası. Kamaranın sadeliği, içerideki eşyaların taşıdığı manevi ağırlıkla birleşince boğazınızda bir düğüm oluşmaması imkansız.
Vitrinlerde sergilenen eşyalar arasında öyle parçalar var ki, tarihe dokunmanın ne demek olduğunu anlıyorsunuz. Atatürk'ün Belçika yapımı orijinal Nagant marka beylik tabancası, kararlılığının ve cesaretinin somut bir simgesi gibi duruyor. Dolmabahçe Sarayı'nda ve Savarona Yatı'nda giydiği kıyafetlerin replikaları, onun zarafetini ve şıklığını gözler önüne seriyor.
Ancak en etkileyici olanlar belki de kendi el yazısıyla kaleme aldığı belgeler ve Lozan Barış Antlaşması'nın 1923 tarihli Osmanlıca orijinal baskısı. Bu belgeler, sadece birer kağıt parçası değil; bir ulusun kuruluş senedi, bağımsızlığının tapusu. O anlarda, bir milletin geleceğinin bu küçük kamarada, bu eşyaların arasında şekillendiğini derinden hissediyorsunuz.

Samsun'dan Bandırma'ya Tarihi Bir Köprü Kurun
Bandırma Vapuru Müzesi'nden ayrılırken, yanınızda sadece güzel fotoğraflar değil, aynı zamanda milli tarihimizin en kritik anlarına dair unutulmaz bir deneyim götüreceksiniz. Bu tarihi yolculuktan ilham aldıysanız, maceranız Samsun'da bitmek zorunda değil. Vapura adını veren o güzel Marmara şehrini, yani Balıkesir'in incisi Bandırma'yı keşfetmeye ne dersiniz?
Bandırma ve çevresi, bambaşka güzellikler sunuyor. Dünyaca ünlü Kuşcenneti Milli Parkı'nda binlerce göçmen kuşu gözlemleyebilir, doğanın içinde huzurlu bir gün geçirebilirsiniz. Eğer tarih tutkunuz devam ediyorsa,(https://www.yerelrehber.com/tr/il/balikesir/yapilacak-seyler) arasında yer alan Kyzikos ve Daskyleion'un gizemli kalıntıları arasında bambaşka bir zaman yolculuğuna çıkabilirsiniz. Böylece Samsun'da başlayan tarih sevginizi, Bandırma'da taçlandırmış olursunuz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Bandırma Vapuru Müzesi tam olarak nerede ve nasıl gidilir? Müze, Balıkesir Bandırma'da değil, Samsun'un Canik ilçesindeki Doğu Park sahilinde yer almaktadır. Şehir merkezinden kalkan dolmuşlar, 22/23, 28, E1, E3 gibi otobüs hatları veya tramvayla (Kılıçdede durağında inip kısa bir yürüyüşle) müzeye kolayca ulaşabilirsiniz.
2. Bandırma Vapuru Müzesi giriş ücreti ne kadar ve ziyaret saatleri nedir? Giriş ücretleri ve ziyaret saatleri dönemsel olarak değişebilmektedir. 2023 yılı bilgisine göre tam bilet 10 TL, öğrenci bileti ise 5 TL idi. Müze haftanın yedi günü açık olup, genellikle yazın 08:30-18:45, kışın ise 08:00-17:00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Ziyaretinizden önce güncel bilgileri müzenin iletişim kanallarından teyit etmenizi öneririz.
3. Orijinal Bandırma Vapuru'na ne oldu? Tarihi yolculuğunu tamamladıktan sonra bir süre daha hizmet veren orijinal vapur, maalesef 1924 yılında hizmetten çekilmiş ve 1925'te Haliç'te sökülerek hurdaya satılmıştır. Bugün müzede gördüğünüz gemi, orijinal planlarına tamamen sadık kalınarak 2001'de inşa edilmiş birebir kopyasıdır.
Kaynakça
Konuyla ilgili daha derinlemesine bir okuma yapmak ve Milli Mücadele'nin başlangıcına dair detaylı bilgi edinmek için TRT Haber tarafından hazırlanan şu kapsamlı makaleyi inceleyebilirsiniz:(https://www.trthaber.com/haber/gundem/milli-mucadelenin-ilk-adimi-kurtulus-yolu-104-yilinda-768524.html)


English
Türkçe