Sülüklü Han, Diyarbakır’ın tarihi sembollerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Malum; Diyarbakır demek, kelimenin tam anlamıyla Sur demek… Şehri tüm heybetiyle sarıp sarmalayan, koca Diyarbakır’ın mânevî direkleri olarak görülen bu taşlar, binlerce yıllık tarihin görgü tanığı…
Diyarbakır’da surlar öylesine büyük bir yer tutuyor ki, ‘Sur’ adlı bir ilçe dahi var. İşte Sülüklü Han da, Sur ilçesinde görülmeye değer en güzel yapılardan biri.
Sülüklü Han Hakkında Bilgi
Köklü bir tarihin vücut bulmuş hâli olan bu yer, Eski Yoğurtçular Çarşısı’nda, Gazi Caddesi’nin doğusunda, Hasan Paşa Hanı’nın yaklaşık 100 metre güneyinde yer alıyor. Giriş kapısı siyah bazalt taştan örülmüş olup, buna Diyarbakır taşı deniyor.
Mezopotamya’dan itibaren birçok medeniyetin geçmişine ışık tutan Sülüklü Han’ın kitâbesi 5 farklı dilde yazılmış: Ermenice, Süryanice, Türkçe, Kırmançça, Zazaca.
Bu bile, Diyarbakır tarihinin zenginliğini ve kültür dağarcığının genişliğini ortaya koyan büyük bir delil aslında.
Restorasyon çalışmaları sonrası otantik bir kafe hâline gelen Sülüklü Han, egzotik görünümü ve buram buram tarih kokusuyla ziyaretçileri kendine çekiyor.
Sülüklü Han Tarihi
Yapı, Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve Atike Hatun (kız kardeşi) tarafından 1683 itibariyle inşa ettirildi.
Yolcular konaklamak için burayı kullanırdı. Develerini bu hana bağlar, dinlenmek için burada soluklanıp geceyi handa geçirirdi. Burası ayrıca bir alışveriş merkeziydi. 'Demirciler Hanı' ve 'Kazancılar Hanı' olarak da isimlendirilen bu yer, Diyarbakır’ın güçlü hafızası ve bağrını herkese açan misafirhanesiydi.
Sülüklü Han Mimari Özellikleri
Burası, çok gelişmiş bir akustik sistemine sahip. Öyle ki; handan girdiğinizde, sokaktaki tüm sesler bir anda kesiliveriyor. 17. Yüzyılın imkânları düşünüldüğünde, böyle bir akustiği mühendislik harikası diye nitelendirmek yanlış olmayacak.
Peki, Sülüklü Han adı nereden geliyor?’ derseniz, onun da bir açıklaması var:
İçerideki kuyudan sülükler çıkar, bunlar pek çok kişiye şifa olurmuş. Ondan dolayı ismi böyle kalmış.
Tek katlı bir yapı olan Sülüklü Han’ın kareye yakın bir planı mevcut. Odaları, kemerleri, revakları, üç bodrumu ile ihtişamlı bir Osmanlı hanı burası.
Kurtuluş Savaşı döneminde bu yapı, süvari birlikleri için bir karargâh görevi üstlenmiş. Öte yandan hanın alt tarafında gizli bir geçit olduğu, bunun ise iç kalede bulunan cezaevine çıktığı söyleniyor.
Sülüklü Han’da Neler Yapılır?
Her adımınızda tarih romanının başka bir sayfasını çevirecek, kendinizi apayrı dünyalarda bulacaksınız. Osmanlı mimarisini yakından gözlemleyecek, farklı dünya görüşlerine sahip insanlarla tanışma imkânına kavuşacaksınız.
Peki, bu kadar mı? Tabii ki hayır! Sülüklü Han’ın mahzeni yıllanmış Süryânî şarapları ile ünlü iken, avlusu ise sütlü melengiç kahvesi ve Türk kahvesiyle meşhur. Buraya gelmişken, köz üzerinde pişirilen hakîkî Türk kahvesini tatmadan ayrılmayın!
Öte yandan her sıkıntının ilacı olarak methedilen karadut şerbetini deneyimleyin, buz gibi şerbet ile içinizi soğuturken midenize bayram ettirin. Ayrıca kireçte hazırlanan ceviz tatlısını unutmayın!
Burası zaman zaman şiir dinletilerine sahne oluyor ve müzik dinletilerine ev sahipliği yapıyor. Denk gelirseniz bu etkinliklere de katılabilirsiniz.
Hazır Gelmişken
Güneydoğu’nun en meşhur bölgelerinden biri olan Sur Sülüklü Han gibi daha pek çok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. İşte, ziyaretinize renk katacak olan bazı Sur gezilecek yerler önerileri:
- Ziya Gökalp Müzesi,
- Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi,
- Diyarbakır Kalesi ve Arkeoloji Müzesi,
- Ahmet Arif Müzesi,
- On Gözlü Köprü,
- Dört Ayaklı Minare,
- Hazret-i Süleyman Camii,
- Meryem Ana Kilisesi.
Sonuç
Sülüklü Han Diyarbakır gibi haşmetli bir şehrin dillere destan tarihinden önemli bir parça. Yüzyıllara meydan okuyarak bugüne gelmeyi başaran Sülüklü Han’ın mimarisi, hikâyesi, atmosferi; hepsi ayrı özel…
O halde bir an evvel bu tarihi yapının huzur dolu atmosferini deneyimleyin. Geçmişe yolculuk yapın ve tüyleriniz diken diken olurken, atalarımıza ne kadar çok şey borçlu olduğumuzu bir kez daha hatırlayın.


English
Türkçe