Sülükü Han (Kürtçe: Xana Zîro) ya da Kazancılar Hanı (Kürtçe: Xana Qazanciyan), Diyarbakır'ın merkez ilçelerinden olan Sur'da yer alan tarihî bir handır. 1683'te Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Hatun tarafından inşa edilen han, siyah bazalt taştan yapılmıştır.[1] Sülüklü Han, adını avludaki kuyunun içinden tedavi amaçlı çıkarılan sülüklerden almıştır.[2][3] Zamanında üç katlı ve her katında on sekiz odanın olduğu bir yapı olan hanın zemin katı ahır olarak kullanılmıştır fakat han, günümüzde tek katlıdır.[2] Üst katların dinlenme oddası, alt katların ise ahır olarak kullanıldığı Sülüklü Han, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerin karargâhı olarak kullanılmıştır. Günümüzde kafeterya olarak işletilmektedir.

1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yapılan tarihi Sülüklü Han 2010 yılı itibariyle restore edilip ziyaretçilerin hizmetine girmiştir. Hasan Paşa hanı gibi son dönemlerin popüler mekânları arasında yer almaktadır. Han içerisinde eski bir kuyu bulunur. Bir dönem hekimler tarafından burada bulunan kuyudan sülük çıkarıldığı bilinmektedir. Şifa amaçlı toplanan sülüklerin burada toplanılmasından dolayı hana Sülüklü Han ismi verilmiştir. Üst katlarının dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullanıldığı han Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmıştır. Şu an halka açık turistik bir gezi mekânı ve kafeye ev sahipliği yapmaktadır.

1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yapılan tarihi Sülüklü Han 2010 yılı itibariyle restore edilip ziyaretçilerin hizmetine girmiştir. Hasan Paşa hanı gibi son dönemlerin popüler mekânları arasında yer almaktadır. Han içerisinde eski bir kuyu bulunur. Bir dönem hekimler tarafından burada bulunan kuyudan sülük çıkarıldığı bilinmektedir. Şifa amaçlı toplanan sülüklerin burada toplanılmasından dolayı hana Sülüklü Han ismi verilmiştir. Üst katlarının dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullanıldığı han Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmıştır. Şu an halka açık turistik bir gezi mekânı ve kafeye ev sahipliği yapmaktadır.

Diyarbakır'da haftaiçi ve haftasonu ne zaman gitseniz oturacak yer bulmakta zorlanacağınız tarihi han. Han'ın 400 yıllık bir geçmişi var. Hasan paşa hanı gibi gözde bir mekandır. Tercih sebebim şarabının ve kahvelerin güzel olması. Kalabalık bir grupla gitmek risklidir çünkü her zaman kalabalık. Özellikle hafta sonları kalabalık bir grupla gitmeyin. Şarabını kahvesini ve şerbet çeşitlerini mutlaka deneyin yoğunluktan mıdır yoksa mekanın politikası mıdır bilemem fakat siz çağırmadıkça çalışanlar yüzünüze bakmaya tenezzül etmiyorlar onun harici güzel mekan

Dev bir dut ağacı gölgesindeki han avlusunda kahve keyfi şahane. Karadut suyu ve menengiç kahvesi gayet başarılı. Handa kadın erkek ortak bir tek tuvalet var. Karadut suyu ve kahveler fix 20-TL. Mutlaka gidilmeli. Çok otantik bir mekan.

en son il dışından gelen misafirlerimi götürdüm ne yazık ki. ne yazık diyorum çünkü 15 dakika bekleyin ki garson gelsin. çağırınca geldi ama konuşmayan garson yapmışlar çok ilginç degil mi. yüzünüze sadece bakıyorlar. arkadaşlar silah zoruyla calistiriliyorsaniz göz kırpın sizi kurtaralim. reyhan alıç şerbeti ve ceviz istedik. içecekler organik ve sıcaktı buz atılmış son dakka içine ama sıcaktı. ve müzikk öyle yüksekti ki birbirimizi duyamıyorduk. müzik arkada fon olarak olur. canlı müzige gelmedik neticede birşeyler içip kalkicaz. işte bunlar hep insana saygı duyulmamasından işte! yoksa güzel yer görülesi.

Dar ama eski görünümlü tarihi olan bu eşsiz sokaklar arasında yer alan bu hanı ziyaret ederek mutlaka ama mutlaka bir kahve içmelisiniz. Tabiki isterseniz farklı lezzetlerini de tadabilirsiniz ancak ben kahvesine bayıldım.

Han resmen çölde bir vaha gibi. Diyarbakır sıcaklarında soluklanmak için harika bir yer. Şarabını deneme fırsatımız olmadı ama sıcakta karadut suyu harika gitti. Bir de kahve içtik o da oldukça lezzetliydi. Fiyatlar konusunda, çok aşırı değildi, net rakamı hatırlayamadım. Yalnızca çalışanlar için bir uyarım olacak, içeceğiniz henüz bitmeden bardağınızı almaya çalışıyorlar. İlk bardağımızda henüz üç parmak daha karadut suyu varken bir garson bardağı alıp gitti, ondan beş dakika sonra başka garson yarım olan kahvemi almaya çalışınca bardağa yapışarak müdahale ettim. Sanırım sirkülasyonun sağlanması açısından yapılan bir uygulama, ama oturan için rahatsız edici. Bardaklarınıza dikkat edin :)

Burda yaşayan biri olsam sürekli gelirdim. Çok hoşuma gitti. Atmosferi, çalan müzik ve menüdekiler. Buraya geldiğiniz kesinlikle ilk reyhan şerbeti içmelisiniz daha sonra da şarap tadın. İlk şarapta yanına peynir geliyor. Ve şarabın tadı da çok güzel. Türk kahvesi de normaldi. kömürcülerin olduğu sokakta girişir var. Puanım 10

Nezih sakin huzur nostalji bir yer

Diyarbakır’ a gidildiğinde uğranılması gereken tarihi, restore edilmiş, şuan turistin odağında bulunan ve kafe olarak işletilen demirciler çarşısının içinde otantik bir mekan. Kahvesini ve şarabını deneme fırsatım oldu. İkisinide beğendim . Demirciler Çarşısının hemen yanında, dörtgen planlı, açık avlusunun ortasında kocaman bir ağaç bulunan hanın bütün avlusunu kaplayıp gölgelik görevi görüyor. Diyarbakır'a özgü koyu renk siyah taşlardan yapılmış bu küçük ve güzel hanın dört kenarında kemerli, üstü ahşap çatı ile örtülü sundurmaların görüntüsü büyükeyici. 1683'de Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yaptırılmış. Handa bulunan kuyudan hekimler tarafından sülük çıkarıldığı için bu adı almış. Üst katlarının dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullanıldığı han Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmış.

1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yapılan tarihi Sülüklü Han 2010 yılı itibariyle restore edilip ziyaretçilerin hizmetine girmiştir. Hasan Paşa hanı gibi son dönemlerin popüler mekânları arasında yer almaktadır. Han içerisinde eski bir kuyu bulunur. Bir dönem hekimler tarafından burada bulunan kuyudan sülük çıkarıldığı bilinmektedir. Şifa amaçlı toplanan sülüklerin burada toplanılmasından dolayı hana Sülüklü Han ismi verilmiştir. Üst katlarının dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullanıldığı han Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmıştır. Şu an halka açık turistik bir gezi mekânı ve kafeye ev sahipliği yapmaktadır.