Denizli denince aklınıza hemen bembeyaz travertenleriyle Pamukkale geliyor, değil mi? Haklısınız, o büyüleyici beyaz cennet gerçekten de şehrin yıldızı. Ama size bir sır vereyim mi? Pamukkale'nin hemen karşı tepesinde, çoğu gezginin gözden kaçırdığı, en az onun kadar görkemli ve devasa bir hazine yatıyor: Laodikeia Antik Kenti. Eğer Pamukkale'yi gördüm, Denizli'de başka ne var ki? diye düşünüyorsanız, sizi tarihin en zengin metropollerinden birinin kalbinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarmama izin verin. Peki, bu devasa antik metropolde, yani Laodikeia Antik Kenti'nde yapılacak şeyler nelerdir? Kemerlerinizi bağlayın, çünkü zamanda geriye gidiyoruz!
Bir zamanlar tekstilin, ticaretin ve sanatın başkenti olan bu şehir, adını Seleukos Kralı II. Antiokhos'un büyük bir aşkla bağlı olduğu karısı Kraliçe Laodike'den alıyor.Sadece bu romantik başlangıç bile kentin ruhunu anlamak için yeterli. Burası, Anadolu'nun en önemli ticaret yollarının kesişim noktasında kurulmuş, zenginliğiyle göz kamaştıran, kendi adına sikkeler bastıran gerçek bir süper güçtü.3 Şimdi gelin, bu muhteşem kentin sokaklarında kaybolalım ve tarihe birlikte tanıklık edelim.
İncil'de adı geçen Yedi Kilise'den birini ziyaret edin

Laodikeia'yı gezerken atacağınız ilk adımlardan biri sizi sadece arkeolojik değil, aynı zamanda manevi olarak da çok derin bir yere götürecek. Karşınızda duran kalıntılar, herhangi bir antik yapı değil; Hristiyanlık dünyası için en kutsal mekanlardan biri olan, İncil'in Vahiy bölümünde adı geçen Asya'nın Yedi Kilisesi'nden bir tanesi.Düşünsenize, milyonlarca insanın kutsal kabul ettiği bir metinde adı geçen bir yapının tam önünde duruyorsunuz. Bu bile tüyleri diken diken etmeye yetiyor.
Büyük Konstantin'in M.S. 313 yılında Hristiyanlığı serbest bırakmasının hemen ardından inşaa edilen bu devasa kilise, Laodikeia'nın Erken Bizans Dönemi'nde ne kadar önemli bir dini merkez haline geldiğinin kanıtı.Yerdeki inanılmaz güzellikteki geometrik ve bitkisel mozaiklere, ayakta kalan görkemli sütunlara ve özellikle de vaftiz törenleri için kullanılan haç şeklindeki eşsiz vaftiz havuzuna hayran kalacaksınız.
Ancak bu kiliseyi bu kadar özel yapan ilginç bir detay daha var. Laodikeia, antik dünyanın en zengin şehirlerinden biriydi ve bu zenginlik, İncil'de şehrin eleştirilmesinin de ana sebebiydi. Kentin refahı o kadar yüksekti ki, manevi olarak bir rehavete kapıldığı düşünülüyordu. Bu yüzden İncil'de Laodikeia Kilisesi, ne sıcak ne de soğuk, yani ılık olmakla eleştirilmiştir. Bugün o kalıntıların arasında yürürken, işte bu inanılmaz maddi zenginliğin ve onun getirdiği büyük manevi tartışmaların izlerini her taşta hissedebilirsiniz.
Suriye Caddesi'ndeki restore edilmiş görkemli sütunlar arasında yürüyün
Kilisenin manevi atmosferinden çıkıp kentin kalbine doğru ilerlediğinizde, sizi adeta bir zaman makinesinin içine çeken bir manzara karşılayacak: Suriye Caddesi. Burası, Laodikeia'nın en işlek ana arteriydi; bir ucu şehrin merkezine, diğer ucu ise doğudaki Suriye Kapısı'na uzanan tam 900 metrelik bir bulvar.9 Gözlerinizi bir an kapatıp hayal edin: İki tarafı dükkanlarla dolu, üstü kapalı revakların (portiko) gölgelediği, mermer zemininde toga giymiş zengin tüccarların, Romalı askerlerin ve yerel halkın yürüdüğü cıvıl cıvıl bir cadde.
Bugün bu caddede yürümenin bu kadar etkileyici olmasının sebebi ise anastilosis adı verilen muhteşem bir restorasyon tekniği. Arkeologlar, dev bir yapbozun parçalarını birleştirir gibi, yüzyıllar önce depremlerle yıkılmış orijinal sütunları, kaideleri ve taşları tek tek bularak ait oldukları yerlere yeniden yerleştirmişler.10 Yani gördüğünüz şey bir taklit değil, küllerinden yeniden doğmuş tarihin ta kendisi. Bu caddede yürümek, bir müzede camın arkasından eserlere bakmak gibi değil; adeta o dönemin bir parçası olmak gibi.
Aslında Suriye Caddesi'nin ayağa kaldırılan her bir sütunu, sadece Roma'nın mühendislik dehasının değil, aynı zamanda Laodikeia'nın depremlere karşı pes etmeyen ruhunun da bir anıtıdır. Tarihi boyunca defalarca büyük depremlerle yerle bir olan kent 3, zenginliği sayesinde her seferinde yeniden ayağa kalkmayı başarmış. Siz bu caddede yürürken, aslında binlerce yıllık bir hayatta kalma öyküsünün son perdesine tanıklık ediyorsunuz.

Anadolu'nun en büyük stadyumlarından birinin kalıntılarını görün
Laodikeia'nın ne kadar büyük ve güçlü bir kent olduğunu anlamak için görmeniz gereken bir yer daha var: devasa stadyumu. Kentin güneybatı ucunda uzanan bu yapı, yaklaşık 285 metre uzunluğu ve 70 metre genişliğiyle Anadolu'nun en büyük stadyumlarından biriydi.13 Yaklaşık 20.000-25.000 kişilik kapasitesiyle, neredeyse günümüzdeki modern bir stadyum kadar insanı ağırlayabiliyordu.
M.S. 79 yılında İmparator Titus'a ithafen inşa edilen bu stadyum, kentin sosyal hayatının merkeziydi. Oturma sıralarında oturduğunuzu ve arenada gerçekleşen atletizm yarışmalarını, vahşi hayvan dövüşlerini ve belki de gladyatör mücadelelerini izleyen binlerce insanın coşkusunu hissetmeye çalışın. Her ne kadar büyük bir kısmı zamanla tahrip olmuş olsa da, kalan kalıntılar bile yapının orijinal halinin ne kadar heybetli olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu devasa stadyum ve kentin diğer ucundaki iki büyük tiyatro, Laodikeia'nın zenginliğinin sadece ticarette kalmadığını gösteren en somut kanıtlardır. Kent yönetimi, tekstil ve ticaretten elde ettiği inanılmaz serveti, halkın eğlencesi ve şehrin görkemini tüm Roma İmparatorluğu'na göstermek için bu anıtsal yapılara yatırmıştı. Bu stadyum, Laodikeia'nın ben buradayım ve çok güçlüyüm deme şekliydi.

Hazır Gelmişken Civarda Nereleri Görmeli?
Laodikeia'nın büyüsüne kapıldıktan sonra gezinize devam etmek isterseniz, Denizli size harika seçenekler sunuyor.
Hierapolis ve Pamukkale: Laodikeia'nın sadece 10 km uzağındaki ayrılmaz ikilisi. Pamukkale'nin bembeyaz travertenlerinde yürüdükten sonra, hemen yanı başındaki Hierapolis Antik Kenti'ni de programınıza eklemeyi unutmayın. İki antik kenti bir günde gezmek harika bir fikir olabilir.
Tripolis Antik Kenti: Eğer antik kentlere doyamadıysanız, Buldan yolu üzerindeki bu daha az bilinen ama etkileyici kenti de ziyaret edebilirsiniz. Bölgedeki diğer önemli yerleşimlerden biri olan Tripolis Antik Kenti 'ne de göz atabilirsiniz.
Karahayıt ve Kaklık Mağarası: Farklı bir deneyim için Pamukkale yakınlarındaki Karahayıt'ın kırmızı termal sularını görebilir veya Yeraltı Pamukkalesi olarak da bilinen Kaklık Mağarası'nın büyüleyici sarkıt ve dikitlerini keşfedebilirsiniz.
Ziyaretinizi Planlamak İçin Pratik Bilgiler
| Kategori | Bilgi | Notlar |
|---|---|---|
| Giriş Ücreti | Değişkenlik göstermektedir. | Fiyatlar sık sık güncellenmektedir. Yabancı turistler için ücretlendirme Euro üzerinden olabilir. Müzekart geçerlidir. Gitmeden önce resmi web sitesini kontrol etmeniz en doğrusu. |
| Ziyaret Saatleri | Yaz Dönemi (1 Nisan - 1 Ekim): ~08:00 - 19:00/21:00 Kış Dönemi (1 Ekim - 1 Nisan): ~08:00 - 17:00 | Saatler sezona ve resmi tatillere göre değişebilir. Gişe kapanış saati genellikle kapanıştan 30-60 dakika öncedir. |
| Konum | Denizli şehir merkezine 6 km kuzeyde. | Eskihisar, Goncalı, Bozburun Mahalleleri sınırları içinde yer alır. Denizli-Pamukkale yolu üzerinden kolayca ulaşılabilir. |
| Ulaşım | Özel araç veya toplu taşıma. | Denizli Otogar'dan kalkan Pamukkale veya Korucuk minibüsleri ile ulaşım mümkündür. |
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Laodikeia Antik Kenti'ni gezmek ne kadar sürer?
Kent çok geniş bir alana yayıldığı için , ana yapıları (Kilise, Suriye Caddesi, Stadyum, Tiyatrolar) rahatça görmek için en az 2-3 saat ayırmanızı tavsiye ederiz. Eğer tüm detayları keşfetmek ve antik kentin atmosferini doya doya yaşamak isterseniz bu süre yarım günü bulabilir.
Müzekart Laodikeia'da geçerli mi?
Evet, Müzekart Laodikeia Antik Kenti'nde geçerlidir. Ancak güncel koşullar, kart tipleri ve geçerlilik durumu için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi duyurularını ziyaretinizden önce kontrol etmenizde fayda var.
Laodikeia'ya gitmek için en iyi zaman hangisidir?
Ege Bölgesi'nin yaz sıcaklarını göz önünde bulundurarak, antik kenti gezmek için en ideal zamanlar ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarıdır. Bu dönemlerde hava hem gezmek için idealdir hem de doğa en güzel renklerini sunar. Yaz aylarında ziyaret edecekseniz, bunaltıcı sıcaklardan kaçınmak için sabah erken veya akşamüstü serinliğini tercih etmenizi öneririz.
Kaynakça
Laodikeia Kazı Başkanlığı, Pamukkale Üniversitesi. (https://laodikeia.pau.edu.tr/)


English
Türkçe