Hiç cebinizdeki bozuk parayı evirip çevirirken bu küçük metal parçasının yolculuğunun nerede başladığını düşündünüz mü? O yolculuk, tam da Manisa Salihli'de, tarihin en zengin krallıklarından birinin başkentinde başladı. Burası sadece taş ve mermer yığınlarından ibaret bir ören yeri değil; aynı zamanda küresel ekonomiyi sonsuza dek değiştiren bir devrimin doğduğu topraklar. Bu yazıda, sizi Sardes Antik Kenti’nde yapılacak şeyler listesinin çok ötesine taşıyacak, adeta zamanda yolculuk yaptıracak bir rehber hazırladık.
Üstelik bu geziniz için daha doğru bir zamanlama olamazdı! Sardes Antik Kenti ve yanı başındaki Bintepeler Lidya Tümülüsleri, yakın zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilerek tüm insanlığın ortak hazinesi olarak tescillendi. Bu yüzden kemerlerinizi bağlayın, çünkü Sardes'i ziyaret etmek, adeta bir tarih pastasının katmanlarını aralamak gibi. Lidya'nın sarsılmaz gücü, Roma'nın göz alıcı ihtişamı ve farklı inançların bir arada yeşerdiği zengin bir kültür mozaiği sizi bekliyor.
Paranın ilk basıldığı Lidya Krallığı'nın başkentini gezin
Sardes'e adım attığınızda, M.Ö. 1200'lerden itibaren Batı Anadolu'ya hükmetmiş güçlü Lidya Krallığı'nın başkentine gelmiş olursunuz. Bu kentin zenginliği o kadar efsaneviydi ki, Karun kadar zengin deyimi dilden dile dolaşarak günümüze kadar ulaştı. Bu zenginliğin kaynağı ise hemen yanı başından akan Paktolos (Sart) Çayı'ndan çıkarılan ve Kral Midas efsanesine konu olan altınlardı.
Ancak Lidyalıları tarihe asıl yazdıran şey, bu altını akıllıca kullanmaları oldu. O güne kadar takas usulüyle veya her seferinde tartılması gereken külçelerle yapılan ticaretteki zorlukları fark ettiler. Çözüm olarak, değeri ve saflığı devlet tarafından garanti edilen, üzerine krallığın mührü (genellikle bir aslan başı) basılmış küçük metal diskler ürettiler. Elektron adı verilen doğal altın ve gümüş karışımından yapılan bu sikkeler, tarihin ilk parasıydı. Bu buluş, sadece ticareti kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda devletin gücünü ve zenginliğini katlayarak artıran bir ekonomik devrim başlattı. Lidyalıların bu buluşu gerçektende ticareti sonsuza dek değiştirdi.
Bu devrim niteliğindeki buluş, Sardes'i antik dünyanın New York'u haline getirmiş ve Ege'deki diğer önemli merkezlerle olan ticareti kökten değiştirmiştir. Tıpkı Ege'nin diğer antik kentleri gibi, Sardes de bu zenginlik sayesinde anıtsal yapılarla donatılmıştır. Paranın getirdiği bu inanılmaz zenginliğin ve gücün kanıtlarını bugün bile görebilirsiniz. Kenti çevreleyen, bazı yerlerde 20 metre kalınlığa ulaşan devasa Lidya surları, sadece bir savunma hattı değil, aynı zamanda bu zenginliğin taşa dönüşmüş bir ilanıdır. Biraz ilerideki, dünyanın en büyük tümülüs alanlarından biri olan Bintepeler ise bu zenginliği kontrol eden Lidya krallarının ebedi istirahatgahı olarak yükselir.

Restore edilmiş Gymnasium ve Mermer Cadde'de yürüyün
Lidya Krallığı tarih sahnesinden çekildikten sonra bile Sardes, Roma İmparatorluğu döneminde önemini korumaya devam etti ve şehir yeni bir kimliğe büründü. Bu dönemin en görkemli izi, sizi girişte karşılayan devasa Hamam-Gymnasium kompleksidir. Antik Roma'da gymnasium sadece spor yapılan bir yer değil, aynı zamanda insanların buluştuğu, sohbet ettiği, felsefe tartıştığı ve iş anlaşmaları yaptığı capcanlı bir sosyal merkezdi.
Kompleksin restore edilmiş iki katlı anıtsal girişi olan Mermer Avlu, sizi anında büyüleyecek. İnce işçilikli sütun başlıkları, duvarlardaki yazıtlar ve yapının heybeti, Roma'nın mimari dehasını ve şehir yaşamının ihtişamını gözler önüne seriyor. Burada bir an durup gözlerinizi kapattığınızda, toga giymiş Romalıların mermer zeminlerde yankılanan seslerini duyar gibi olacaksınız.
Gymnasium'dan sonra, kentin ana arteri olan Mermer Cadde'de yürüyüşe çıkın. Bu cadde, bir zamanlar iki tarafı dükkanlarla sıralı, hareketli bir ticaret merkeziydi. Yürürken ayaklarınızın altındaki mermer plakalara dikkatlice bakın. Binlerce yıllık at arabası ve yük kervanlarının tekerleklerinin açtığı derin olukları fark edeceksiniz. Hatta bazı taşların üzerinde, o dönemde yaşamış bir Sardeslinin can sıkıntısıyla kazıdığı antik grafitileri bile görebilirsiniz. Bu küçük detaylar, tarihi kitaptan okumaktan çok daha fazlasını sunar; sizi doğrudan o anın içine çeker.

Antik dünyanın en büyük sinagoglarından birinin mozaiklerine hayran kalın
Sardes'in sunduğu katmanlı tarihin en etkileyici duraklarından biri de, Gymnasium kompleksinin hemen yanında yer alan anıtsal Sinagog'dur. Bu yapı, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda çok önemli bir sosyal belgedir. Yaklaşık bin kişiyi ağırlayabilecek kapasitesiyle antik dünyadan günümüze ulaşan en büyük sinagoglardan biridir. En şaşırtıcı özelliği ise konumu. Şehrin dışında bir yere değil, tam kalbine, bir Roma kamu yapısından (muhtemelen bir bazilikadan) dönüştürülerek inşa edilmiştir. Bu durum, Sardes'teki Yahudi cemaatinin ne kadar büyük, zengin ve şehir hayatına entegre olduğunun sessiz ama güçlü bir kanıtıdır.
İçeri girdiğinizde ise sizi adeta bir taş halı karşılar. Zemin, 1400 metrekareyi aşan bir alanı kaplayan, göz alıcı geometrik desenlere sahip mozaiklerle bezenmiştir. Bu mozaiklerin arasında vazolar, kuşlar ve cenneti simgeleyen tavus kuşu figürleri gibi detayları aramak ayrı bir keyif. Mozaik panellerin içindeki Yunanca yazıtlar ise daha da özel bir bağ kurmanızı sağlar. Bu yazıtlar, mozaiğin o bölümünü yaptıran cemaat üyelerinin isimlerini içerir. Yani baktığınız desenler, binlerce yıl önce yaşamış gerçek insanların anısını taşır.
Bu mirasın en dokunaklı hikayelerinden biri de günümüzde yaşanıyor. Zamanla hasar görmüş bu paha biçilmez mozaiklerin restorasyonu, antik kentin yanı başındaki Sart Mahallesi'nde yaşayan yerel kadınlar tarafından büyük bir titizlikle yapılıyor. Antik çağın ustalarının bıraktığı mirası, bugünün kadınlarının sabırlı elleriyle geleceğe taşıması, Sardes'in yaşayan ruhunun en güzel örneği. Sardes'teki bu kültürel zenginlik, Manisa ve çevresinin ne kadar derin bir tarihe ev sahipliği yaptığının en güzel kanıtlarından biri.

Hazır Buraya Kadar Gelmişken Civarda Gezilecek Alternatif Yerler
Sardes'in büyüsünden çıktıktan sonra gezinize devam etmek isterseniz, Salihli ve çevresi size harika seçenekler sunuyor:
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı: Antik çağ coğrafyacılarının Yanık Ülke adını verdiği bu bölgede, sönmüş volkan konileri arasında yürüyebilir, bazalt lav akıntılarını görebilir ve Türkiye'nin ilk ve tek UNESCO jeoparkının eşsiz doğasını keşfedebilirsiniz.
Tarihi Kula Evleri: Sardes'in antik dokusundan sonra, daracık sokakları ve cumbalı ahşap evleriyle tipik bir Osmanlı kasabası olan Kula'da zamanda farklı bir yolculuğa çıkın. Bu şirin evler, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet.
Spil Dağı Milli Parkı: Eğer biraz doğaya kaçmak isterseniz, Manisa'nın sembolü Spil Dağı sizi bekliyor. Burada yürüyüş yapabilir, efsanelere konu olan Ağlayan Kayayı (Niobe Kayası) görebilir ve seyir teraslarından muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Kaynakça: Sardes'in dünya tarihindeki önemi hakkında daha fazla akademik ve resmi bilgi için, UNESCO Dünya Mirası Merkezi'nin ilgili sayfasını inceleyebilirsiniz:(https://whc.unesco.org/en/list/1731)
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Sardes Antik Kenti'ne nasıl gidilir, giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir? Sardes Antik Kenti, Manisa'nın Salihli ilçesinde, İzmir-Ankara karayolu üzerinde yer alıyor, bu nedenle ulaşımı oldukça kolaydır. Ziyaret saatleri yaz ve kış döneminde değişiklik gösterir; genellikle yazın 08:00-19:00, kışın ise 08:00-17:00 arası açıktır. MüzeKart geçerlidir. Ancak giriş ücretleri ve saatler zamanla güncellenebildiği için, ziyaretinizden önce T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı muze.gov.tr web sitesinden en güncel bilgiyi kontrol etmenizi öneririz.
2. Sardes'i tam anlamıyla gezmek için ne kadar zaman ayırmalıyım? Sardes iki ana bölümden oluşur: Gymnasium ve Sinagog'un bulunduğu ana alan ve yaklaşık 2 km ilerideki Artemis Tapınağı. Her iki bölümü de hakkıyla gezmek, fotoğraf çekmek ve atmosferi içinize sindirmek için en az 3-4 saat ayırmanızı tavsiye ederiz.
3. Sardes Antik Kenti'ni çocuklar için ilgi çekici kılan nedir? Paranın icat edildiği yer hikayesi, devasa sütunların arasında koşuşturmak, Mermer Cadde'deki at arabası tekerlek izlerini aramak ve sinagogdaki mozaiklerde hayvan figürlerini bulmaya çalışmak çocuklar için harika bir macera olabilir. Kentin geniş alanları, enerjilerini atmaları için de idealdir.


English
Türkçe