Bodrum Kalesi içinde yer alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, dünyanın en önemli sualtı arkeoloji müzelerinden biri olarak kabul edilir. Bodrum'un en popüler turistik yerlerinden biridir. Müze, 14 adet sergi salonuna sahiptir ve dünyanın en zengin Doğu Akdeniz amforaları koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Ayrıca Yassıada, Şeytan Deresi ve Serçe Limanı batıklarını da içerir.
Müzede sergilenen dünyanın en eski batık gemi kalıntısı da büyük ilgi görür. Serçe Limanı Cam Batığı Salonu'nda sergilenen bu batık, 1025 yılında batan teknenin kendisidir ve 3 ton kırık ve sağlam cam içerir. Ayrıca dünyanın en büyük İslam Cam Koleksiyonu da müzede sergilenmektedir.
Amphora Sergilemesi
İç kaleye girildiğinde, sol taraftaki beden duvarlarının altında bulunan sundurmanın altında bir amphora sergilemesi yer almaktadır. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin en büyük eser topluluğu amphoralardan oluşmaktadır.
Amphoralar, genellikle iki kulplu, sivri dipli testilerdir. Kelime, Yunanca amphi (iki yanda) ve phoreus (taşıyıcı) kelimelerinden türetilmiştir. Antik dönem ticaretinde amphoralar, şarap, zeytinyağı, kuru gıda maddelerinin taşınması ve depolanmasında kullanılmıştır.
Bunları biliyor muydunuz?
Antik çağda Anadolu'da bağbozumu, şenlikler ve şarkılarla kutlanırdı. Şaraplar hazırlanır ve büyük küplerde mahzende bekletilirdi. Şarapların olgunlaşması içinse amphoralar kullanılır, kalitesini koruması için bu amphoralar tıpa ile kapatılırdı.
Karyalı Prenses Salonu
Çapraz tonozun bitişiğinde yer alan Baltalı Kule, Kraliçe Ada salonudur ve Bodrum'da bir temel kazısı sırasında bulunan lahit ve buluntuları sergilemektedir.
Karya Prensesi Ada Sergisi salonunda, buluntuların ele geçişi video filmi, soyağacı-kronoloji, dönemin toplanma salonu örneğine göre dekor ve mobilyalar ile Priene'den British Museum'a götürülmüş Ada başının alçı kopyası görülebilir. Bu sergiye özel bir giriş ücreti ödenmektedir.
İngiliz Kulesi
İngiliz Kulesi, Bodrum Kalesi'nin kuzeydoğu köşesinde bulunur ve temelleri ana kaya üzerine oturur. Üç katlı olan kule, batıda, sur dışında ve kuzeyde olmak üzere iki girişi bulunmaktadır. Batıdaki giriş orta kata açılır ve halen bu bölüm müzenin cam laboratuvarı olarak kullanılmaktadır.
Doğu Roma Batığı
Avluda sağda yer alan Gotik tarzdaki yapı, şövalyelerin şapelidir. Bu şapel, kale inşaatının başlamasıyla (1402-1437) öncelikle tamamlanan yapılar arasındadır. İspanyol şövalyeleri tarafından 1519-1520 yılları arasında onarılmıştır ve planı ile süslemeleri İspanyol etkisini yansıtmaktadır. Şapelin ön cephesi oldukça detaylı bir süslemeyle donatılmıştır. Giriş büyük bir kapıyla ortada sağlanmış olup, yanlarda ise iki küçük kapı bulunmaktadır. Yan kapıların hemen üstünde kemerli pencereler yer almaktadır. Orta kapının üzerinde ise üst üste iki pencere ve bitkisel motiflerle süslenmiş detaylar, Gotik tarzının güzel örneklerindendir. En tepede ise akroter süslemesi bulunmaktadır.
Türk Hamamı Sergilemesi
Bodrum Kalesi'ndeki Türk hamamı, restore edilerek 1991 yılında ziyarete açılmıştır. Hamamın avlusunda küçük bir çeşme bulunmaktadır ve çeşmenin etrafı geleneksel hamam bahçelerinde sıkça görülen limon ağaçlarıyla çevrilidir. Avluda, Bodrum ve çevresinden toplanan helâ taşları, 19. yüzyıla ait klozet ve antik çağdan günümüze kadar kullanılan lazımlıklar sergilenmektedir.
Cam Batığı Salonu
Marmaris yakınlarında bulunan Serçe Limanı adlı küçük körfezde kayalara çarparak batan gemi, buluntularıyla dikkat çeken Cam Batığı olarak bilinir. 32 metre derinlikteki batık, 1977-1979 yılları arasında Prof. Dr. George Bass tarafından kazılmıştır ve büyük ölçüde sağlam olarak gün yüzüne çıkarılmıştır. Geminin yüklü olduğu cam külçeleri, İslam-Bizans devletleri arasında ticaret yapan bir tüccarın mallarının gemide taşındığını göstermektedir. Hurda camlar yeniden eritilmek üzere gemiye yüklenirken, yeni cam ürünleri ise limanlarda satılmaktaydı. Batıktan çıkan buluntular arasında Erken İslam dönemine ait ağırlıklar, bir kılıç, süzgeçli kaplar ve gemi personelinin oynadığı dama taşları gibi çeşitli objeler yer almaktadır. Bu nedenle, buluntuların çeşitliliği ve tarihlendirme yöntemleriyle batık, genel olarak 11. yüzyıla, daha spesifik olarak ise yaklaşık 1025 yılına tarihlenmektedir.
Alman Kulesi
Alman Kulesi, Ortaçağ şövalye yaşantısını andıran bir şekilde düzenlenmiştir, İngiliz Kulesi gibi. Üst avluda Alman Kulesi önünde çapalar sergilenmektedir. Kule, toplantı salonu ve yemek odası olarak kullanılmıştır ve üzerinde çift başlı kartal figürü bulunmaktadır. Ayrıca, Alman Kulesinin bir dönem hastane olarak da kullanıldığı düşünülmektedir.
Sikke ve Mücevherat Salonu
Sikke ve Mücevherat Salonu olarak kullanılan tonozlu yapı, İtalyan Kulesinin alt katında yer almaktadır. Dikdörtgen planlı küçük bir odadır. Sergide, bölgede kullanılan en küçük sikkelerden (tetratemorion) en büyük sikkeye (tetradrahmi) kadar olan sikkeler ağırlık sırasına göre ön ve arka yüzleriyle sergilenmektedir. Başka bir vitrinde ise M.Ö. VI. yüzyıldan M.Ö. II. yüzyıla kadar olan tetradrahminin alım gücü gösterilmektedir.
Cam Salonu
Amphora parkından yukarı doğru yürüdüğümüzde, solda bir Rum-Ortodoks kilisesine ait olan ve üzerinde 1906 tarihi bulunan çanı görüyoruz. Çanın hemen yanındaki kapıda, M.S. XI. yüzyılda Serçe Limanı Kazısı sırasında çıkarılan Bizans batığına ait tekne sergilenmektedir. Tam karşıda bulunan yapı ise cam salonu olarak kullanılmaktadır. Bu dikdörtgen planlı ve kesik tonozlu yapının duvarlarında nişler bulunmaktadır. Salon, M.Ö. XIV. yüzyıl ile M.S. XI. yüzyıl arasına tarihlenen çeşitli cam eserleri sergilemektedir. Sağdaki ilk vitrinde M.Ö. XIV. yüzyıla ait Miken cam boncuk dizisi ile Kaş Uluburun Batığı'ndan çıkarılan aynı devre ait işlenmiş cam külçeler bulunmaktadır. Daha sonraki vitrinlerde Stratonikeia ve Kaunos gibi antik şehir kazılarında elde edilen cam buluntular yer almaktadır. Salonun büyük bir bölümü, M.S. XI. yüzyıla tarihlenen Serçe Limanı Batığı'nın cam koleksiyonundan oluşmaktadır. Su altında yapılan arkeoloji kazılarının nasıl gerçekleştirildiğini göstermek amacıyla, bu salondaki nişlerden birinin içine bir akvaryum yerleştirilmiştir.
Saklı Müze Yılanlı Kule
İspanyol Kulesi ya da alt kat girişinin yanındaki yılan kabartması nedeniyle “Yılanlı Kule” olarak adlandırılan yapı, antik tıp bilimine ait araç gereçler, ilaç yapımında kullanılan havanlar ve tokmaklar gibi objelerin sergilendiği bir alana ev sahipliği yapmaktadır. Kulenin içinde, doğuma, yaşama ve ölüme dair pek çok obje bulunmaktadır. Sergide tıbbi malzemelerin yanı sıra, kadının doğurganlığını sembolize eden figürler, Tanrı Priapus, İkili Fallus kabartması, evlilik ve doğa tanrıçası Tellus Mater’ı elinde Eros’la görürken cinsel temalı kabartmalar da yer almaktadır.
Uluburun Batığı
Tunç Çağı Batıkları salonunun ikinci ve üçüncü bölümlerinde bulunan Uluburun Sergilemesinde, batığın birebir replikası bulunmaktadır. Kuşadası açıklarında bulunan ve “Dünyanın bilinen en eski batığı” olarak tanımlanan Uluburun batığı, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin en önemli ve özel sergilemesidir.
Zindan
Zindan Forsaların toplu mezarlarını izledikten sonra sol tarafta Osmanlı Dönemine ait tuvaletler görülmektedir. Yolu kuzeye doğru izlediğimizde kalın sur duvarlarının çevrelediği iç hendeğe ulaşılır. Burada iki kule vardır. Bunlar, Gatineau ve Caretto kuleleridir. Caretto Kulesi, Üstad-ı azam Fabrico Del Caretto (1513-1521) adına yapılmıştır. Gatineau Kulesi ise kule komutanlarından Jacques Gatineau tarafından yaptırılmıştır (1512-1514). Gatineau kulesi, top mazgalları kapatılıp hava bacaları tıkandıktan sonra, 1513-1522 yılları arasında zindan (işkence odası) olarak kullanılmıştır. Bu kulenin dış kapısı üzerinde üç arma vardır. Ortadaki arma Üstad-ı azam Emery d’Amboise’e aittir (1503-1512). Yanlardaki armalar ise kuleyi yaptıran komutan Jacques Gatineau’ya aittir. Zindana 23 basamakla inilmektedir. İç kapı üzerinde Latince “INDE DEUS ABEST” yazısı okunmaktadır. Bu yazı “Tanrının Bulunmadığı Yer” anlamına gelmektedir. Zindana girildiğinde, kapı önündeki balkondan işkence odası izlenmektedir. Sol ve sağ duvarlar içinde ikişer hücre (eski top mazgalları) bulunmaktadır. Her hücre üzerinde hava bacası vardır. Sol taraftaki ilk baca, arma ile kapatılmıştır. Odanın kuzeybatı köşesinde darağacı çukuru, çukurun önünde tabutluk, yerde prangalı gülle, duvarda prangalı kelepçe ve tavanda asılı darağacı kafesi görülmektedir. Burada yer alan manken, zindancı başı ve mahkûmlar ışık oyunları ile ilgi çekmektedir.
Kumandan Kulesi
1915’teki Fransız saldırısında yıkılan bu kule, o günlerde Bodrum’u Fransız işgalinden koruyan ve 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başlarken Kocatepe’de şehit düşen Yüzbaşı İbrahim Nezihi anısına restore edilip ziyarete açılmıştır. Kuledeki sergileme bize Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişteki isimsiz kahramanları ve dönemi tanıma imkânı sağlamaktadır.
Tektaş Cam Batığı
Bodrum Kalesi'nin en görkemli kulelerinden biri olan ve 47.50 metre yüksekliğindeki Fransız Kulesi'nin altındaki iki salonda Tektaş Burnu Batığı sergilenmektedir. Çeşme, Sığacık yakınlarında bulunan batık, Heredot'un yaşadığı 5. yüzyıla tarihlenmiştir. Batıkta bulunan 200'den fazla amforanın pek çoğu bu salonda ve sağlam bir şekilde sergilenmektedir. Yine bir çipa replikası ve batıktan çıkan çıpanın üst kısmı çipo burada görülebilir.
Bodrum Kalesi
Bodrum Kalesi, “St. Jean Şövalyeleri’nin Kalesi” olarak 1406-1523 yıllarında inşa edilmiştir. İki liman arasında yer alan kayalık alanda, Antik çağda bir adayken sonraları kente bağlanarak yarımada durumuna gelmiştir. Kare olarak planlanan kale, ölçüleri 180 metreye 185 metre olarak inşa edilmiştir.
İç kalede farklı ülkelerin adlarını taşıyan kuleler bulunmaktadır. Kale içinde en yüksek kule, deniz seviyesinden 47,50 metre yükseklikte olan Fransız Kulesi’dir. Diğer kuleler ise İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, Yılanlı Kule ve İngiliz Kulesi olarak sıralanır.
Yedi Kapıdan Geçiliyor
Kalenin doğu duvarı dışında kalan bölümleri çift beden duvarları ile takviye edilmiştir. İç kaleye yedi kapıdan geçilerek ulaşılır ve kapıların üstünde armalar bulunur. Bu armalarda haçlar, düz veya yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri kullanılmıştır. İç kalede bulunan 14 sarnıçtan altısı şapele aittir.
Bodrum Kalesi’nin en dikkat çeken bölümleri arasında kale koruganı, çiftli duvarlar arası su hendeği, asma köprü, kontrol kulesi ve II. Mahmut tuğrası yer almaktadır. Kale, 1. yüzyıl sonunda hapishane olarak kullanıldığı dönemde bir hamam yapısı eklenerek Osmanlı özellikleri kazanmıştır.
1995 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi Yarışması’nda “Özel Övgü” alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de kale içinde yer almaktadır. Ancak restorasyon nedeniyle şu anda sadece Uluburun ve Batık bölümleri ziyarete açıktır. 33.5 dönüm genişliğindeki bir araziye kurulmuş olan kaledeki alanlarda çeşitli eserler sergilenmektedir.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Giriş Ücreti
Müzeye giriş bileti 1 yetişkin için 150 TL 'dir. Haftanın her günü 08:30 ila 23:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Ancak Müze Kart almanızı tavsiye ederiz. Böylece yıl boyu tüm müzeleri ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
Hazır Gelmişken
Bodrum Kalesi’nin en yakın komşusu olan Halikarnassos’u mutlaka ziyaret etmelisiniz. Halikarnassos antik kenti, Zephyria adlı küçük bir yerleşim yeri üzerine gelişti ve Aioller, İyonlar ve Dorlar gibi farklı uygarlıkların etkisi altında kalarak büyüdü. Ancak Halikarnassos’un en parlak dönemi, Karya satrapı Mausollos dönemine denk gelir. Mausollos, kenti surlarla çevirterek Helen geleneklerine uygun bir şekilde düzenledi.
Halikarnassos, Roma döneminde deprem riski olmayan bir şehir olarak bilinirdi ve ünlü tarihçi Herodotos’un doğum yeri olarak da bilinir. 1291 yılında bölgeyi ele geçiren Menteşe Türkleri'nin ardından, 1424'te Bodrum Menteşe sancağının sınırları içinde kaldı.
Halikarnassos’un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için Muğla Müzeleri sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Bu sayfada, Muğla'da gezilecek daha birçok tarihi yer ve müzeyi keşfedebilirsiniz.


English
Türkçe