O meşhur fotoğrafları gördünüz, hayalini kurdunuz ve sonunda başardınız. İşte buradasınız! Karşınızda yemyeşil dağların arasına saklanmış, üzerinde sis bulutlarının dans ettiği o masalsı göl: Uzungöl. Havasını içinize çektiğinizde hissettiğiniz o tarifsiz huzur, bu uzun yolculuğa değdiğini fısıldıyor. Peki, bu güzelliğin tadını doyasıya çıkarmak için ne yapmalı? Uzungöl’de yapılacak şeyler listesi uzayıp gidebilir ama biz size bu cennet köşesini gerçekten "yaşamanızı" sağlayacak, asla unutamayacağınız bir deneyim rotası çizdik. Her şey, atacağınız o ilk adımla başlıyor.
Hazırsanız, Uzungöl'ü üç adımda fethetmeye başlıyoruz. Önce ruhunu hissedecek, sonra lezzetine varacak ve en sonunda da saklı kalmış sırlarını keşfedeceksiniz. Bu yolculuk, sadece bir gezi değil, Karadeniz'in kalbine doğru atılmış samimi bir adım olacak.
Gölün etrafındaki yürüyüş yolunda tam bir tur atın
Uzungöl'e vardığınızda sizi ilk karşılayan o muhteşem manzaranın büyüsüne kapılmamak imkansız. Yapılacak en içgüdüsel ve en doğru şey, bu güzelliğin tam merkezine, yani gölün etrafına kendinizi bırakmaktır. Yaklaşık 2 kilometrelik, rahat bir tempoyla yaklaşık bir saatte tamamlayabileceğiniz bu yürüyüş parkuru, size Uzungöl'ün her yüzünü gösterecek bir podyum gibi.
Yürüyüşe başladığınızda, bir yanınızda gölün sudaki yansımalarla sürekli renk değiştiren sakin suları, diğer yanınızda ise size tatlı bir tatil hissi veren küçük dükkanlar, kafeler ve yöresel ürünler satan tezgahlar olacak. Bu yol sadece bir yürüyüş parkuru değil, aynı zamanda hayatın aktığı, cıvıl cıvıl bir sosyal alan. Yol boyunca karşınıza çıkacak olan ve artık Uzungöl’ün simgesi haline gelmiş o meşhur Uzungöl Camii, her açıdan size farklı bir kartpostal karesi sunacak. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırıldığında manzarası gerçekten büyüleyici oluyor.
Bu yürüyüş sırasında acele etmeyin. Bir banka oturun, temiz dağ havasını ciğerlerinize doldurun ve sadece anın tadını çıkarın. Burası doğayla iç içe ama bir o kadar da hayatın merkezinde bir yer. Gölün etrafındaki bu tam tur, size sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda Uzungöl'ün o çok konuşulan ruhunu anlama fırsatı sunacak. Bazen kalabalığın enerjisi, bazen de bir ağacın altındaki sessizlik size eşlik edecek.

Göl manzaralı restoranlardan birinde yöresel lezzetleri tadın
Göl etrafındaki o canlandırıcı yürüyüşten sonra vücudunuzun ve ruhunuzun bir ödülü hak ettiğini hissedeceksiniz. İşte şimdi, Uzungöl deneyiminin ikinci ve en lezzetli adımına geçme zamanı! Gölün çevresi, her biri birbirinden davetkar, muhteşem manzaralara sahip restoranlarla dolu. Bu mekanlarda sadece karnınızı doyurmakla kalmaz, aynı zamanda Karadeniz mutfağının en otantik tatlarıyla tanışma fırsatı bulursunuz.
Peki ne yemeli? Listenin en başına kesinlikle tereyağında kızartılmış, taptaze alabalığı yazmalısınız. Uzungöl'ün berrak sularıyla özdeşleşen bu lezzet, buradaki restoranların adeta imza yemeğidir. Yanında dumanı tüten, mis gibi bir mısır ekmeği ile servis edildiğinde ise tadına doyum olmaz. Eğer daha yöresel ve doyurucu bir şeyler arıyorsanız, o zaman tercihiniz kesinlikle uzadıkça uzayan peyniriyle baş döndüren kuymak (veya bazı yörelerdeki adıyla muhlama) olmalı.
Seçeceğiniz restoranın göl manzaralı olmasına özellikle dikkat edin. Yemeğinizi yerken pencereden dışarıya, dağların ve gölün o eşsiz birleşimine bakmak, aldığınız lezzeti ikiye katlayacaktır. Doğa Restaurant, Cennet Restaurant veya İnan Kardeşler gibi yıllardır hizmet veren mekanlar, bu otantik deneyimi yaşamak için harika seçenekler sunuyor. Tabii Uzungöl'de tattıklarınız sadece bir başlangıç.
Karadeniz mutfağının diğer cevherleri hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz, sizi şöyle alalım.

Yakınlardaki Haldizen (Demirkapı) Yaylası'na çıkarak gezinizi zenginleştirin
Uzungöl'ün merkezindeki o büyülü atmosferi yaşadınız, yöresel lezzetlerin tadına baktınız. Şimdi size bir sır verelim mi? Uzungöl'ün gerçek ruhu, kalabalıktan biraz uzaklaşıp daha yükseklere, yaylalara çıktığınızda kendini gösterir. İşte bu yüzden gezinizi bir üst seviyeye taşımak için rotanızı Uzungöl'e sadece 16 kilometre mesafedeki Haldizen Yaylası'na, diğer adıyla Demirkapı Yaylası'na çevirmelisiniz.
Yaylaya ulaşım, Uzungöl'ün Şerah Köyü'nden başlayan bir orman yoluyla sağlanıyor. Bu yolculuğun kendisi bile bir macera. Virajlı yollardan tırmanırken, her dönemeçte karşınıza çıkan manzaralar nefesinizi kesecek. Binek aracınızın altı çok alçaksa bu yol biraz zorlayıcı olabilir, bu yüzden Uzungöl'den kalkan yayla dolmuşlarını tercih edebilir veya bir jeep safari turuna katılabilirsiniz, ki bu da ayrı bir keyif. Bu yol, adeta sizi bekleyen huzura açılan bir kapı gibidir ve kalabalığı aşağıda bırakmanızı sağlar.
Haldizen Yaylası'na vardığınızda sizi üç küçük mahalleden oluşan, sakin ve otantik bir atmosfer karşılayacak. Burada zaman daha yavaş akar. Dağ çiçeklerinin kokusuyla dolmuş tertemiz havayı içinize çekebilir, ahşap yayla evlerinin arasında kaybolabilirsiniz. Asıl macera ise yaylanın biraz daha ilerisinde sizi bekliyor: Balıklı Göl ve Aygır Gölü gibi buzul krater gölleri. Bu el değmemiş güzellikler, size kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissettirecek. Haldizen'e çıkmak, Uzungöl gezinize derinlik katacak ve size Karadeniz'in o saf, bozulmamış yüzünü gösterecek unutulmaz bir deneyimdir.

Sonuç: Uzungöl'den Ötesi
Uzungöl'de attığınız her adım, tattığınız her lokma ve çıktığınız her yokuş, sizi Karadeniz'in büyülü doğasına biraz daha yaklaştırır. Göl çevresindeki yürüyüşle başlayıp Haldizen'in zirvelerine uzanan bu üç adımlık rota, size Uzungöl'ün en güzel anılarını hediye edecektir. Ama macera ruhunuz hala doymadıysa, hazır buraya kadar gelmişken civardaki Şekersu, Karester ve Lustra gibi diğer yaylaları da keşfe çıkabilirsiniz. Her birinin kendine has bir karakteri ve sunacağı farklı güzellikleri var. Eğer Karadeniz'in sadece yaylalarını değil, sahil şeridindeki tarihi kalelerini de keşfetmek isterseniz, komşu il Rize'deki tarihi Kızkalesi'ne de bir göz atmanızı öneririz.
Kaynakça
Karadeniz yaylaları ve yayla turizmi hakkında daha fazla resmi bilgi için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın(https://trabzon.ktb.gov.tr/TR-57698/yayla-turizmi-ve-yaylalarimiz.html) inceleyebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Uzungöl'e gitmek için en iyi zaman ne zaman? Uzungöl her mevsim ayrı güzeldir. Yaz ayları (Haziran-Ağustos) en popüler, en canlı ve en kalabalık dönemidir. İlkbahar ve sonbahar, daha sakin bir tatil ve harika fotoğraf renkleri için idealdir. Kışın ise bembeyaz kar örtüsüyle masalsı bir manzaraya bürünür ancak ulaşımın zorlaşabileceğini ve hazırlıklı gelmeniz gerektiğini unutmayın.
2. Gölün etrafını yürümek ne kadar sürer? Göl çevresindeki yürüyüş parkuru yaklaşık 2 kilometre uzunluğundadır. Fotoğraf molaları ve etrafı seyretmek için ayıracağınız zamanla birlikte, rahat bir tempoda yürüyüş yaklaşık 1 saat sürer.
3. Haldizen Yaylası'na normal binek arabayla çıkılabilir mi? Yaylaya giden yol stabilize bir orman yoludur. Kuru havalarda dikkatli bir şekilde çıkılabilir ancak yolun durumu mevsime göre değişebilir. Aracınızın altı yüksek değilse zorlanabilirsiniz. En güvenli ve keyifli seçenekler, Uzungöl'den kalkan minibüsleri kullanmak veya organize jeep safari turlarına katılmaktır.



 English
English Türkçe
Türkçe






