Her tatil planı aynı olmak zorunda değil. Bazen insan, kalabalık plajlardan ve alışıldık rotalardan daha fazlasını arar; ruhunu besleyecek, ilham verecek ve damaklarda unutulmaz tatlar bırakacak bir kaçış hayal eder. Eğer siz de klişelerden sıkıldıysanız ve Ege'nin sadece denizden ve kumdan ibaret olmadığını keşfetmek istiyorsanız, sizi Urla'ya davet ediyoruz. Burası, tarihi taş binaların fısıltılarının sanat atölyelerinin çekiç seslerine karıştığı, asırlık bağların sunduğu lezzetlerin iyot kokulu rüzgarla buluştuğu büyülü bir yarımada. Bu rehber, Urla'nın Sanat Dolu Sokakları ve Bağları’nda yapılacak şeyler listenizin en kapsamlı ve keyifli hali olacak. Hazırsanız, sanat, tarih ve lezzet üçgeninde unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz.
Urla Sanat Sokağı'ndaki (Zafer Caddesi) atölyeleri ve dükkanları gezin

Urla'nın kalbinde, sizi zamanda yolculuğa çıkaran bir yer var. Arnavut kaldırımlı zemini, cumbalı taş evleri ve her köşesinden fışkıran yaratıcılık enerjisiyle Urla Sanat Sokağı, ilçenin ruhunu en saf haliyle yansıtan bir vaha gibidir. Burası sadece alışveriş yapacağınız bir yer değil, aynı zamanda sanatın ve zanaatın hayat bulduğu, ilham dolu bir açık hava galerisidir.
Tarihin İzinde Bir Gezinti: Zafer Caddesi'nin Sanat Sokağı'na Dönüşümü
Bugün Sanat Sokağı olarak bilinen bu caddenin resmi adı aslında Zafer Caddesi'dir. 1950'li yıllara kadar İzmir ile Çeşme'yi birbirine bağlayan ana yol işlevi gören bu tarihi arter, zamanla yeni yolların açılmasıyla eski hareketliliğini kaybetmişti. Ancak 1800'lerin ortalarından kalma o muhteşem taş binalar, potansiyellerini keşfedecek yaratıcı ruhları bekliyordu.
Bu dönüşüm, 2010 yılında birkaç sanatçının bu sokağın büyüsünü fark etmesiyle başladı. Onlar, bu tarihi dokuyu bir tuval gibi görerek "Urla Sanat Geceleri" adında etkinlikler düzenlemeye başladılar. Bu, tepeden inme bir planlama değil, tamamen organik, sanatçıların öncülük ettiği bir yeniden doğuş hikayesiydi. Sanat, terk edilmiş bir caddeye yeniden can suyu vermiş, tarihi mirası korurken onu modern bir cazibe merkezine dönüştürmüştü. Bugün attığınız her adımda, bu başarılı topluluk projesinin ve yaratıcı ruhun izlerini görebilirsiniz.
Her Köşede Bir Keşif: Öne Çıkan Atölyeler ve Tasarım Dükkanları
Sanat Sokağı'nda yürürken kendinizi bir hazine avında gibi hissedeceksiniz. Seramik sanatçılarının çamura şekil verdiği atölyeler, ressamların tuvallerine renk kattığı stüdyolar, antikacıların geçmişin anılarını sergilediği dükkanlar ve ahşap oymacılarının el emeği eserleri yan yana sıralanır.
Bu keşif turunda karşınıza çıkacak en özel duraklardan biri, yüz yıllık eski bir Rum balıkçı evinde yer alan Ekrou Boutique. Bu butik, sadece sattığı ürünlerle değil, felsefesiyle de fark yaratıyor. İç mimarisi, binanın tarihi dokusuna saygı duyarak abartıdan uzak, modern ve minimalist bir çizgide tasarlanmış. Raflarında ise bir hikayesi, bir felsefesi olan tasarımcıların ve sanatçıların özenle seçilmiş ürünleri yer alıyor. Burası, alışverişin ötesinde bir estetik deneyimi sunuyor.
Sokağın Ruhu: Sanat Molası İçin En Keyifli Kafeler
Sanat dolu bu keşif yürüyüşü sırasında yorulduğunuzda, sokağın ruhunu yansıtan şirin kafelerden birinde mola vermek gibisi yoktur. Bu noktada size özel bir tavsiyemiz var: Fırın Vourla. Eskiden bir Rum ekmek fırını olan bu mekan, şimdi içeride ve dışarıda sadece ikişer masası olan, minicik ve samimi bir kafe olarak hizmet veriyor.
Küçücük boyutundan dolayı genellikle rezervasyonla çalışan bu fırında, ev yapımı leziz kurabiyelerin ve keklerin tadına bakarken sokağın sanatsal atmosferini içinize çekebilirsiniz. Her detayı özenle düşünülmüş dekorasyonu, sizi alıp başka bir zamana götürecek. Burada oturup bir kahve içmek, sadece bir mola değil, sokağın enerjisiyle bütünleşmek demektir.
Urla Bağ Yolu'ndaki bir şaraphanede tadım yapın

Urla'nın sunduğu deneyimler sadece sanatla sınırlı değil. İlçenin hafif eğimli tepeleri, Ege güneşi ve bereketli toprakları, binlerce yıllık bir geleneğin yeniden canlanmasına ev sahipliği yapıyor: şarapçılık. Urla Bağ Yolu, sizi üzümün topraktan kadehe uzanan büyülü yolculuğuna tanıklık etmeye davet eden, lezzet ve manzara dolu bir rota.
Binlerce Yıllık Miras: Anadolu Topraklarında Şarabın Yolculuğu
Kadehinizdeki şarabı yudumlarken aslında 7.000 yıllık bir tarihe dokunduğunuzu biliyor muydunuz? Anadolu, şarabın anavatanlarından biri olarak kabul edilir. Bu topraklarda yaşayan Hititler, Frigyalılar, Yunanlar ve Romalılar, bağcılık kültürünü geliştirerek bu mirası çağlar boyunca yaşatmışlardır. Bizans döneminde manastırlar, şarap üretiminin merkezi haline gelmiş, Osmanlı İmparatorluğu'nda ise tüm kültürel farklılıklara rağmen bağlar varlığını sürdürmüştür.
Özellikle Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türk şarapçılığı adeta bir rönesans yaşadı. Urla'da bugün gördüğünüz bu hareketlilik, işte bu köklü geçmişin modern bir yorumudur. Bölgedeki şarap üreticileri, sadece lezzetli içecekler üretmekle kalmıyor, aynı zamanda bu kadim kültürü geleceğe taşıma misyonunu da üstleniyorlar. Daha fazla bilgi için Türkiye'nin şarapçılık tarihini detaylı anlatan bu kaynağa göz atabilirsiniz.
Urla Bağ Yolu'nu Keşfetme Rehberiniz
Urla Bağ Yolu, 2000'li yılların başından itibaren bölgenin şarapçılık potansiyelini yeniden canlandırmak amacıyla kurulan butik şaraphanelerin oluşturduğu bir rotadır. Bu rotanın en büyüleyici yanı, kurucularının hikayeleridir. Birçoğu, kurumsal hayatlarını geride bırakıp tutkularının peşinden giden, toprağa ve üzüme gönül vermiş ailelerdir. Bu yüzden Urla Bağ Yolu'nda yapacağınız bir gezi, sadece bir tadım aktivitesi değil, aynı zamanda bu tutkulu insanların hayallerine ve emeklerine tanıklık etme fırsatıdır.
Rota boyunca karşınıza çıkacak her şaraphanenin kendine özgü bir karakteri, felsefesi ve sunduğu farklı bir deneyim var. Kimisi organik tarıma odaklanırken, kimisi gastronomiyle şarabı birleştiriyor. Seçim yapmanızı kolaylaştırmak için öne çıkan bazı durakları sizin için bir araya getirdik.
Şaraphane Adı | Öne Çıkan Özelliği | Tadım Bilgisi | Restoran/Konaklama |
---|---|---|---|
Urla Şarapçılık | Geniş bağlar, 400'den fazla uluslararası ödül, modern tesis
| Ücretsiz üretim turu, ücretli tadım turları mevcut
| Var (2 odalı butik otel)
|
USCA Şarapçılık | Organik tarım, felsefi yaklaşım (ismi filozof Anaksagoras'tan gelir), şişelerde Shakespeare soneleri
| Ücretli (3 farklı tadım seçeneği), rezervasyon zorunlu
| Yok |
Urlice Şarapçılık | Bağların içindeki restoranı (Vineyard Cafe) ve odun fırını pizzasıyla ünlü
| Genellikle şarap alımıyla tadım yaptırılıyor, rezervasyon önerilir
| Var (Restoran) |
Mozaik Şarapçılık | Sadece kırmızı şarap üretimi, girişindeki at çiftliğiyle dikkat çekici
| Ücretli tadım yapılıyor, rezervasyon zorunlu
| Yok |
Damak Zevkinize Göre Üç Durak: Örnek Şaraphaneler
Urla Bağ Yolu'nun sunduğu zenginliği daha iyi anlamak için üç farklı karakterdeki şaraphaneyi mercek altına alalım:
Profesyonel ve Ödüllü: Urla Şarapçılık Burası, rotanın adeta demirbaşı ve en bilinen duraklarından biridir. 350 dönümlük uçsuz bucaksız bağları, modern üretim tesisi ve kazandığı yüzlerce uluslararası ödülle bölgenin şarap kültürünü yeniden canlandırma misyonunu başarıyla yerine getiriyor. Burada bağları gezebilir, şarabın şişeye giden yolculuğuna tanık olabilir ve uluslararası üne sahip şaraplarını tadabilirsiniz. Profesyonel bir deneyim arayanlar için ideal bir başlangıç noktasıdır.
Felsefi ve Butik: USCA Şarapçılık Eğer daha butik, hikayesi olan ve doğaya saygılı bir yer arıyorsanız, USCA tam size göre. Adını M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış filozof Anaksagoras'ın "Us" (akıl/zihin) felsefesinden alan bu şaraphane, organik tarım sertifikasına sahip. Onları özel kılan en önemli özelliklerden biri ise, genetik olarak Avrupa'daki şarap üzümlerinin atası kabul edilen 3.600 yıllık Foça Karası gibi yerel ve antik üzüm türlerini yeniden hayata döndürmeleridir. Burada içtiğiniz her kadeh, sadece bir şarap değil, aynı zamanda bir felsefe ve binlerce yıllık bir mirastır.
Gastronomik ve Keyifli: Urlice Şarapçılık Şarap deneyimini lezzetli yemeklerle taçlandırmak isteyenler için en doğru adres Urlice'dir. Bağların tam ortasında yer alan "Vineyard Cafe" adlı restoranları, özellikle odun fırınında pişen pizzaları ve dana kaburga gibi lezzetleriyle meşhurdur. Burada, yemyeşil bağ manzarasına karşı, elinizde kadehiniz, önünüzde leziz yemeklerle Ege'nin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Urlice, şarabın bir yaşam tarzı olduğunu en keyifli şekilde gösteren yerlerden biridir.
Urla İskele'deki balık restoranlarında taze deniz ürünleri yiyin

Sanatla ruhunuzu, şarapla damağınızı şenlendirdikten sonra, Urla macerasının üçüncü ve son perdesi için rotamızı denizin kıyısına, Urla İskele'ye çeviriyoruz. Burası, günün yorgunluğunu atmak, iyot kokusunu içinize çekmek ve Ege'nin sunduğu en taze lezzetlerle donatılmış bir sofrada güneşi batırmak için mükemmel bir yerdir.
Gün Batımının En Güzel Adresi: Urla İskele'nin Büyüleyici Atmosferi
Urla İskele, sakin ve huzurlu atmosferiyle insanı anında etkisi altına alır. Kıyıya demirlemiş balıkçı tekneleri, martı sesleri ve denizin usulca kıyıya vuran dalgaları, şehrin karmaşasından ne kadar uzakta olduğunuzu size hatırlatır. Akşam saatlerinde gökyüzü kızıla boyanırken, sahil boyunca sıralanmış restoranların ışıkları yanmaya başlar ve ortaya kartpostallık bir manzara çıkar.
Bu keyifli atmosfer, Urla'yı Ege'nin en özel köşelerinden biri yapıyor. İskele'de yapacağınız bir yürüyüş, bölgenin ne kadar zengin bir kültürel dokuya sahip olduğunu da gösterir. Bu deneyimi daha geniş bir perspektife oturtmak isterseniz, Urla'nın da bir parçası olduğu İzmir'de gezilecek yerler listemize göz atarak bölgedeki diğer güzellikleri de keşfedebilirsiniz.
Ege'den Sofraya: Tadılması Gereken Meze ve Deniz Mahsulleri
Urla İskele'deki restoranların sırrı basit: tazelik ve yaratıcılık. Burada sofranıza gelen her şey, o gün denizden ne çıktıysa ondan ve bölgenin bereketli topraklarının sunduğu otlardan, sebzelerden yapılır. Meze dolapları, adeta bir renk ve lezzet cümbüşüdür. Klasiklerin yanı sıra, şeflerin yerel malzemelerle yarattığı özgün tatları denemeden buradan ayrılmayın.
Mutlaka tatmanız gerekenler listesinin başında şunlar geliyor:
Mezeler: Yabani kuşkonmaz olarak da bilinen ve bademle birleşince harikalar yaratan Bademli Şevketi Bostan, ceviz ve kabağın enfes uyumu Cevizli Kabak Kavurma, Ege otlarının ve peynirin ferahlatıcı karışımı Girit Ezmesi ve fesleğenle tatlandırılmış Avokadolu Girit Kabağı.
Ara Sıcaklar: Tatlı ve tuzluyu bir araya getiren efsanevi Ballı Kalamar, közlenmiş patlıcan ve karidesin mozzarella peyniriyle buluştuğu Köz Patlıcanlı Karides ve safranlı sosuyla şaşırtan Kadayıflı Somon gibi cesur lezzetler.
Balık: Menüden bir balık seçmek yerine, garsonunuza mutlaka "günün balığı"nı sorun. En taze ve lezzetli seçenek her zaman odur.
Unutulmaz Bir Akşam Yemeği İçin En İyi Mekanlar
Urla İskele ve çevresi, her biri kendi alanında iddialı, çok sayıda kaliteli restorana ev sahipliği yapıyor. Bu durum, bölgeyi adeta bir gastronomi merkezine dönüştürmüş durumda. Yoğun rekabet, kaliteyi ve yaratıcılığı sürekli olarak artırıyor; bu da biz lezzet tutkunları için harika bir haber. İşte bu lezzet durakları arasından öne çıkan iki efsanevi mekan:
Bir Urla Klasiği: Yengeç Restaurant Urla İskele denince akla ilk gelen isimlerden biri, belki de en önemlisi Yengeç'tir. 1800'lü yıllardan kalma tarihi bir taş binada hizmet veren bu restoran, sadece lezzetleriyle değil, sunduğu çeşitlilikle de baş döndürüyor. Her gün hazırlanan 130'dan fazla meze ve 45 çeşit ara sıcak ile Yengeç, Türkiye'nin en iyi deniz ürünleri restoranlarından biri olarak kabul ediliyor. Burada bir akşam yemeği yemek, bir gastronomi festivaline katılmak gibidir.
Özbek Köyü'nün İncisi: Akın'ın Yeri İskele'nin kalabalığından birkaç kilometre uzaklaşıp otantik bir balıkçı köyü olan Özbek'e uğrarsanız, bölgenin en sevilen mekanlarından biri olan Akın'ın Yeri ile karşılaşırsınız. 50 yılı aşkın bir süredir hizmet veren bu aile işletmesi, değişmeyen kalitesi, samimi atmosferi ve taptaze ürünleriyle müdavimlerini yaratmış bir yerdir.
Kalamar yumurtası, istiridye ve karides tempura gibi özel lezzetleri ve günlük taze balıklarıyla Akın'ın Yeri, gerçek bir Ege balıkçısı deneyimi yaşamak isteyenler için vazgeçilmez bir adrestir.
Hazır Buraya Kadar Gelmişken: Urla Çevresindeki Kaçış Rotaları
Urla'nın sanatını, şarabını ve lezzetlerini keşfettikten sonra enerjiniz hala yerindeyse, burayı bir merkez olarak kullanıp yarımadanın diğer güzelliklerine de uzanabilirsiniz. Urla, konumu itibarıyla Ege'nin en popüler rotalarına harika bir başlangıç noktası sunuyor.
Seferihisar & Sığacık: Urla'ya yaklaşık 30-40 dakikalık bir mesafede bulunan Seferihisar, Türkiye'nin ilk "Sakin Şehir" (Cittaslow) unvanına sahip. Özellikle kale içindeki Arnavut kaldırımlı sokakları, renkli evleri ve pazar günleri kurulan üretici pazarıyla Sığacık, mutlaka görülmesi gereken şirin bir kasaba.
Çeşme & Alaçatı: Eğer biraz daha hareket, eğlence ve rüzgar sörfü arıyorsanız, yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla Çeşme ve Alaçatı'ya ulaşabilirsiniz. Alaçatı'nın begonvillerle süslü taş evleri, şık butikleri ve hareketli geceleri, Ege'nin bir başka yüzünü size gösterecektir.
Urla'nın Tematik Köyleri: Farklı bir deneyim için Urla'nın köylerini keşfedin. Her yıl düzenlenen Oyuk (Korkuluk) Festivali ile ünlenen Barbaros Köyü veya Türkiye'nin ilk köy tiyatrosuna ev sahipliği yapan entelektüel Bademler Köyü gibi yerler, size Ege'nin daha az bilinen, otantik hikayelerini anlatacaktır. Bu rotalar ve daha fazlası için (https://www.yerelrehber.com/tr/) sayfamıza göz atabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Urla'ya seyahat etmek için en uygun zaman nedir? Urla'yı ziyaret etmek için en ideal dönemler, yaz kalabalığından uzak, havanın ise hala ılık olduğu ilkbahar (Nisan-Haziran) ve sonbahar (Eylül-Kasım) aylarıdır. İlkbaharda Uluslararası Enginar Festivali'nin coşkusunu yaşayabilir, sonbaharda ise bağ bozumu şenliklerine tanıklık edebilirsiniz.
2. Urla'ya ulaşım en kolay nasıl sağlanır? Urla'ya ulaşım oldukça kolaydır. Özel aracınızla İzmir-Çeşme Otoyolu'nu kullanarak İzmir merkezden yaklaşık 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz. Uçakla geliyorsanız, Urla'ya 57 km mesafedeki İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nı kullanabilir, buradan araç kiralayabilir veya Havaş servislerini tercih edebilirsiniz. İzmir merkezden toplu taşıma ile gelmek için ise Fahrettin Altay Aktarma Merkezi'nden kalkan 984 numaralı ESHOT otobüsleri en pratik seçenektir.
3. Urla Bağ Yolu'ndaki şaraphaneleri ziyaret etmek için rezervasyon gerekli mi? Evet, kesinlikle önerilir. Özellikle hafta sonları ve tadım turları için çoğu şaraphane rezervasyonla çalışmaktadır. Hatta bazılarında rezervasyon zorunludur. Hayal kırıklığı yaşamamak için gitmeden önce mutlaka arayıp yerinizi ayırtmanız en doğrusu olacaktır.