İstanbul'un fethinden sonra 1628, 1631 ya da 1636 tarihlerinden birinde Ermenilere devredilen bir Rum kilisesidir. 1692'de yanan kilise bir fermanla yeniden inşa edilmiş, 1729'da Balat'ta çıkan bir yangında kül olmuştur. Daha sonra yeniden inşa edilen kilise 1730'da ibadete açılmışsa da yangınlardan dolayı tekrar tekrar harab olup ahşap olarak yeniden inşa edilmiştir. 1827'de tekrar yanan kilise binası II. Mahmut'un fermanıyla kâgir olarak inşa edilmiş ve 1835'te ibadete açılmıştır. 2005 yılında yenilenen kilise 2012 yılında restorasyona tabii tutulmuştur.

Kapalıydı ismi uzun.söylemekte zorlandım ama güzel yeri var.tam okulun yanı

Kesinlikle görülmesi gereken çok güzel ve önemli bir kilise. Kapıda çok tatlı görevliler tarafından nazikçe karşılanıp ziyaret edebilirsiniz. İçerisi son derece güzel olmakla birlikte mimari tarzı da çok başarılı.

Alllah her gelenin duasını kabul etsin. Çok kutsal bir mekan varlığı daim olsun.

dokusunu iyi koruyamamışlar, mermer sutünlara badana yapmışlar, üzüldüm açıkçası

İçeride ilgi çekici resimler var. Her kilisede olduğu gibi güzel bir koku hakim. Aşağı kısımda bazı azizlerin kemikleri mevcut. Gidip görülmeli.