Antalya'nın masmavi sularından ve altın kumsallarından daha fazlasını, zamanda geriye doğru unutulmaz bir yolculuğu hiç hayal ettiniz mi? Eğer cevabınız evetse, sizi tarihin fısıltılarını duyabileceğiniz büyülü bir dünyaya davet ediyoruz. Antalya şehir merkezine sadece 17 km uzaklıktaki Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, sizi tam da böyle bir maceraya çağırıyor. Bir zamanlar Pamfilya bölgesine başkentlik yapmış bu görkemli şehir, sadece bir harabe yığını değil, adeta bir zaman kapsülüdür. Bu rehber,
Perge’de yapılacak şeyler listesinin en büyüleyici duraklarını sizin için aydınlatacak ve gezinizi basit bir turdan gerçek bir keşfe dönüştürecek.
Perge'nin sıradan bir antik kent olmadığını anlamak için sokaklarında birkaç adım atmanız yeterli. Burası, caddeleri, dükkanları, meydanları ve sosyal yapılarıyla bütüncül bir Roma şehir planlamasının yaşayan bir örneğidir. Bu olağanüstü korunmuşluk seviyesi, Perge'ye 2009 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde haklı bir yer kazandırmıştır. Şimdi, sandaletlerinizi giyin ve 2000 yıl öncesinin en hareketli metropollerinden birinde yürüyüşe çıkmaya hazırlanın!
Sütunlu Cadde'de yürüyerek Roma dönemine yolculuk yapın

Perge'ye adım attığınız andan itibaren sizi karşılayan ve şehrin kalbine doğru uzanan Sütunlu Cadde, antik kentin ana atardamarıdır. Bu cadde boyunca yürürken, bir zamanlar burada yaşayan Romalıların ayak izlerini takip ettiğinizi hissedeceksiniz. Caddenin iki yanında sıralanmış dükkanların kalıntıları, mozaik zeminleri ve sizi gölgelerinde serinleten revaklar, buradaki ticari ve sosyal hayatın ne kadar canlı olduğunu gözler önüne serer. Yerdeki taşlarda, binlerce arabanın ve at arabasının geçişiyle oluşmuş derin tekerlek izlerini fark ettiğinizde, tarihin somut kanıtlarına dokunmanın heyecanını yaşayacaksınız.
Caddenin en çarpıcı özelliği ise tam ortasından geçen 2 metre genişliğindeki su kanalıdır. Bu kanal, Perge'nin mühendislik dehasının ve şehir yaşamına verdiği önemin en zarif kanıtıdır. Sadece şehrin anıtsal çeşmelerini ve hamamlarını beslemekle kalmayan bu sistem, aynı zamanda sıcak yaz günlerinde şehre serinlik katıyor ve suyun dinlendirici sesiyle sokakları dolduruyordu. Daha da etkileyicisi, bu temiz su kanalının hemen altında, şehrin atık suyunu taşıyan ayrı bir kanalizasyon sisteminin bulunması, Roma şehirciliğinin ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösterir. Perge'nin bu planlı yapısı, onu
Antalya'nın antik kentleri arasında eşsiz bir konuma yerleştirir ve ziyaretçilere Roma şehir yaşamını adeta yeniden yaşatır.
Helenistik kapıların ve kulelerin görkemini inceleyin

Sütunlu Cadde'ye ulaşmadan önce, şehrin sizi kucaklayan anıtsal girişinden geçeceksiniz. Burada sizi ilk karşılayan, M.Ö. 3. yüzyıldan kalma devasa, yuvarlak Helenistik kuleler olacak. Bu kuleler, Perge'nin daha çalkantılı dönemlerinde, Büyük İskender sonrası krallıklar çağında şehrin savunma gücünü simgeliyordu. Onların heybetli duruşu, kentin güvenliğine ne kadar önem verildiğinin sessiz tanıklarıdır.
Kulelerin arasından geçtiğinizde ise kendinizi at nalı şeklinde tasarlanmış eşsiz bir avluda bulacaksınız. Bu avlu, askeri mimarinin bir harikasıdır; potansiyel bir saldırganı tuzağa düşürmek için zekice tasarlanmıştır. Ancak Perge'nin hikayesi, bu kapının mimarisinde saklıdır. Roma İmparatorluğu'nun barış ve refah getirdiği dönemde (Pax Romana), bu savunma avlusu bir onur meydanına dönüştürülmüştür. Duvarlar, şehrin mitolojik kurucularının ve kente büyük bağışlarda bulunan, dönemin en güçlü kadınlarından Plancia Magna gibi hayırseverlerin heykellerinin yerleştirildiği nişlerle süslenmiştir. Bu dönüşüm, Perge'nin savunma odaklı bir Helenistik kentten, zenginliğini ve kimliğini kutlayan kendine güvenli bir Roma metropolüne evrilmesinin taşa kazınmış öyküsüdür.
İyi korunmuş stadyum ve hamam kalıntılarını gezin

Perge'de sosyal hayatın iki ana merkezi vardı: adrenalin dolu yarışmaların yapıldığı stadyum ve rahatlatıcı sohbetlerin edildiği hamamlar. Bu iki yapı, Roma'nın meşhur "Panem et Circenses" (Ekmek ve Oyunlar) felsefesinin Perge'deki yansımalarıdır. Kentin hemen girişinde yer alan stadyum, antik dünyadan günümüze ulaşan en iyi korunmuş örneklerden biridir. Yaklaşık 12.000 kişilik kapasitesi ve 234 metreye 34 metrelik devasa boyutlarıyla, tribünlerinden yükselen tezahüratları bugün bile hayal edebilirsiniz. Burada sadece atletizm yarışmaları değil, aynı zamanda nefes kesen gladyatör dövüşleri ve vahşi hayvan avları da düzenlenirdi. Stadyumun en ilginç detaylarından biri ise oturma sıralarını taşıyan tonozlu kemerlerin altının dükkan olarak kullanılmasıdır. Bazı taşların üzerinde dükkan sahibinin adını ve sattığı malın cinsini belirten yazıtlar bile bulunmuştur; bu da bize antik çağdaki etkinlik ekonomisinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösterir.
Stadyumun heyecanından sonra, Romalıların sosyal yaşamının kalbinin attığı hamamlara geçerek rahatlayabilirsiniz. Hamamlar, sadece temizlik yapılan yerler değil, aynı zamanda insanların buluştuğu, sohbet ettiği, iş anlaşmaları yaptığı ve dinlendiği çok amaçlı sosyal kulüplerdi. Perge'nin en iyi korunmuş Güney Hamamı'nda bu deneyimi adım adım yaşayabilirsiniz. Turunuza kalabalık bir soyunma odası olan
Apodyterium’dan başlayın, ardından serinlemek için Frigidarium’daki soğuk su havuzuna geçin. Vücudunuzu ısıya alıştırmak için Tepidarium (ılıklık) bölümünde vakit geçirdikten sonra, günün yorgunluğunu atacağınız buharlı Caldarium (sıcaklık) odasına ulaşın. Zemin altında hala görülebilen hypocaust adlı dâhiyane ısıtma sistemi, Romalı mühendislerin konfora ne kadar önem verdiğinin kanıtıdır.
Perge Gezinizi Taçlandıracak Yakın Rotalar
Perge'nin taş sokaklarında tarihin derinliklerine yaptığınız bu yolculuk, eminiz ki hafızanızda unutulmaz izler bırakacak. Ancak maceranız burada bitmek zorunda değil. Hazır bu bölgedeyken gezinizi daha da zenginleştirecek birkaç harika rota önerimiz var:
Aspendos ve Sillyon: Eğer antik kentlere doyamadıysanız, dünyanın en iyi korunmuş tiyatrolarından birine ev sahipliği yapan Aspendos'u ve daha az bilinen ama bir o kadar etkileyici olan Sillyon Antik Kenti'ni listenize ekleyebilirsiniz.
Kurşunlu Şelalesi: Tarihin ardından biraz da doğanın serinletici kollarına kendinizi bırakmak isterseniz, Perge'ye çok yakın mesafedeki Kurşunlu Şelalesi sizi bekliyor. Yemyeşil bir vadi içinde akan suların sesi, gezinize huzurlu bir mola katacaktır.
Antalya Arkeoloji Müzesi: Perge gezinizin mükemmel bir finali için mutlaka Antalya Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret etmelisiniz. Perge'de yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve bugün müzede sergilenen o muhteşem heykelleri, lahitleri ve mozaikleri gördüğünüzde, antik kentin "bedenini" gezdikten sonra "ruhunu" da görmüş olacaksınız.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
| Konu | Bilgi |
|---|---|
| Konum | Antalya, Aksu ilçesi. Şehir merkezinin 17 km doğusunda. |
| Ziyaret Süresi | Kentin tamamını rahatça gezmek için en az 2-3 saat ayırmanız önerilir. |
| Giriş Bilgileri | Giriş ücretlidir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğu için MüzeKart geçerlidir. |
| UNESCO Statüsü | Perge Antik Kenti, 2009'dan beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır. |
Perge'yi ziyaret etmek için en iyi zaman hangisidir?
İlkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları, havanın bunaltıcı olmadığı ve doğanın en canlı olduğu zamanlardır. Yaz aylarında ziyaret edecekseniz, kalabalıktan ve sıcaktan kaçınmak için sabah erken veya akşamüzeri saatlerini tercih etmenizi öneririz.
Perge Antik Kenti'nde çocuklar için ilgi çekici bir şeyler var mı?
Kesinlikle! Geniş stadyumda antik oyunları hayal etmek, sütunlu caddede koşmak ve hamamların labirent gibi odalarını keşfetmek çocuklar için eğlenceli bir tarih dersine dönüşebilir. Geniş açık alanlar, enerjilerini atmaları için de harikadır.
Kaynak: "Archaeological Site of Perge." UNESCO World Heritage Centre, whc.unesco.org/en/tentativelists/5411/.


English
Türkçe