Mersin'in o güzelim sahil şeridinde, denizin mavisinden Torosların yeşiline doğru bir yolculuğa çıktığınızı hayal edin. Peki ya size bu yolculuğun sonunda, cennet ile cehennemin sadece birkaç yüz metre arayla sizi beklediğini söylesem? Kulağa bir efsane gibi gelse de, Silifke yakınlarındaki bu doğa harikası tam da böyle bir deneyim vaat ediyor. Burası, binlerce yıllık jeolojik süreçlerin ve antik tanrıların öfkesinin şekillendirdiği, nefes kesici bir coğrafya. Eğer siz de Cennet ve Cehennem Çökükleri’nde yapılacak şeyler nelerdir diye merak ediyorsanız, kemerlerinizi bağlayın! Çünkü sizi mitoloji, tarih ve adrenalin dolu bir keşfe çıkarıyoruz. Bu gezi, sadece iki devasa çukura bakmaktan çok daha fazlası olacak.
Dünya'nın Hikayesi: Bu Dev Çöküntüler Nasıl Oluştu?
Bu devasa çukurların nasıl oluştuğunu hiç düşündünüz mü? Aslında her şey, milyonlarca yıl önce yerin altında gizlice akan bir nehirle başladı. Bu yeraltı nehri, kireçtaşı (karstik) arazide sabırla kendine bir yol açtı. Tıpkı bir heykeltıraş gibi, suyuyla kayaları yavaş yavaş eritti, oydu ve devasa yeraltı mağaraları yarattı.

Zamanla bu mağaralar o kadar büyüdü ki, üzerlerindeki tavan artık kendi ağırlığını taşıyamaz hale geldi. Ve bir gün, büyük bir gümbürtüyle çöktü. İşte Cennet ve Cehennem obrukları, bu görkemli çöküşün birer sonucu. Yani aslında gördüğünüz şey, dünyanın derinliklerinde devam eden bir hikayenin sadece bir anlık görüntüsü. O yeraltı nehri hala aktif ve suları, Narlıkuyu'da tekrar yeryüzüne çıkarak Akdeniz'e karışıyor. Bu obruklar statik birer anıt değil, dünyanın yaşayan ve nefes alan jeolojik hafızasının kanıtları.
Olimpos'un Yankıları: Tanrıların Canavarlarla Savaştığı Yer
Bu toprakların jeolojik hikayesi ne kadar etkileyiciyse, mitolojik anlatıları da bir o kadar büyüleyici. Antik Yunan efsanelerine göre, burası tanrılar ile canavarların en destansı savaşlarından birine sahne olmuş. Hikaye, tanrıların kralı Zeus ile yüz başlı, alevler kusan korkunç canavar Typhon arasında geçer.

Efsaneye göre, Typhon o kadar güçlüdür ki, ilk savaşta Zeus'u yenip onu bu mağaralardan birine hapsetmiştir. Ancak Zeus, yardım alarak gücünü geri kazanır ve Typhon'u alt eder. Onu sonsuza dek Etna Yanardağı'nın altına kapatmadan önce, geçici bir süreliğine Cehennem çukuruna hapsettiğine inanılır. Bu yüzden Cehennem obruğunun ürkütücü derinliği, antik çağ insanları için bir canavarın hapsedilebileceği tek yerdi. Cennet'in dibinden gelen suyun uğultusu ise onlara Ölüler Diyarı'nın efsanevi nehri Stiks'i hatırlatırdı. Bu efsaneler, doğanın bu ezici gücü karşısında insanın hayal gücünün nasıl şekillendiğinin en güzel örneği.
452 basamaklı bir merdivenle Cennet obruğunun tabanına inin
Cennet'e yolculuk, sizi bekleyen 452 basamaklı taş bir merdivenle başlıyor. Her adımda dış dünyanın gürültüsü yerini kuş cıvıltılarına ve yaprak hışırtılarına bırakırken, hava serinleyip nemlenmeye başlıyor. Bu iniş, sadece fiziksel bir aktivite değil, adeta başka bir dünyaya açılan bir portal gibi. 70 metre derinliğe indiğinizde sizi, kendine has mikro klimasıyla oluşmuş yemyeşil, adeta saklı bir vaha karşılıyor.

Elbette bu kadar basamağı inip çıkmak herkes için kolay olmayabilir. Özellikle yaşlılar, engelli ziyaretçiler veya küçük çocuklu aileler için bu durum zorlayıcı olabiliyordu. Neyse ki yapılan son yenileme çalışmalarıyla bu sorun çözüldü. Artık obruğun tabanına konforlu bir şekilde ulaşmanızı sağlayan modern bir asansör hizmet veriyor. Bu sayede, isteyenler merdivenlerin otantik ve macera dolu deneyimini yaşarken, dileyenler de bu doğa harikasını yorulmadan keşfetme imkanına kavuşuyor. Bu modern dokunuş, Cennet'i herkes için erişilebilir kılmış.
Cehennem çöküğünü cam seyir terasından izleyerek derinliğini hissedin
Cennet'in yemyeşil ve davetkar atmosferinden sonra, sadece 75 metre ilerideki Cehennem çöküğü sizi tamamen farklı bir duyguyla karşılıyor. 128 metrelik derinliği ve içeri doğru kavisli, tırmanması imkansız duvarlarıyla burası gerçekten de adının hakkını veren, ürkütücü bir görkeme sahip. Eskiden kenarından korka korka bakılan bu dipsiz kuyu, artık modern bir mühendislik harikası sayesinde çok daha etkileyici bir şekilde deneyimlenebiliyor.

Yapılan cam seyir terası, kelimenin tam anlamıyla boşluğun üzerinde yürümenizi sağlıyor. Altınızdaki 128 metrelik boşluğa bakarken hissettiğiniz adrenalin ve huşu tarif edilemez. Bu teras, sadece manzarayı daha iyi görmenizi sağlamıyor; aynı zamanda o mitolojik korkuyu, Zeus'un canavar Typhon'u hapsettiği o dipsiz kuyunun dehşetini güvenli bir şekilde hissetmenize olanak tanıyor. Burası, modern teknolojinin antik bir duyguyu nasıl güçlendirebileceğinin en somut örneği.
Cennet'in dibindeki Meryem Ana Kilisesi'nin kalıntılarını ziyaret edin
Cennet obruğuna inişinizin yaklaşık 300. basamağında, sizi beklenmedik bir sürpriz karşılayacak: kayaların arasına gizlenmiş tarihi bir kilise. 5. yüzyılda, Paulus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana'ya ithafen yaptırılan bu küçük mabet, tarihin ve inancın doğayla nasıl iç içe geçtiğinin sessiz bir tanığı. Blok kesme taşlardan inşa edilmiş bu yapının içinde olmak, insana bambaşka bir huzur veriyor.

Bu kilisenin konumu tesadüf değil. Burası, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde inananların zulümden kaçıp gizlice ibadet ettikleri bir sığınak olmuş olabilir. Daha da önemlisi, zaten Zeus'a adanmış kutsal bir pagan alanının kalbine bir kilise inşa etmek, yeni bir inancın bu topraklardaki gücünü ve iddiasını gösterme biçimiydi. Kiliseyi ziyaret ettikten sonra merdivenlerden inmeye devam ederseniz, mağaranın derinliklerinden gelen ve mitolojik Stiks Nehri'nin fısıltıları olduğuna inanılan yeraltı deresinin sesini daha net duyacaksınız.
Hazır Buraya Kadar Gelmişken: Akdeniz'in Saklı Hazineleri
Cennet ve Cehennem'i keşfettikten sonra maceranız bitmiş sayılmaz. Burası, çevresinde keşfedilmeyi bekleyen birçok hazine barındıran bir bölgenin tam merkezinde yer alıyor.
Astım Mağarası (Dilek Mağarası): Sadece 600 metre uzaklıkta bulunan bu mağaraya 78 basamaklı spiral bir merdivenle iniliyor. Yıl boyunca 15 derece olan sıcaklığı ve yüksek nem oranıyla astım hastalarına iyi geldiğine inanılıyor. Ayrıca, çevresindeki ağaçlara bez bağlayıp dilek tutma geleneği nedeniyle Dilek Mağarası olarak da anılıyor.
Kanlıdivane Antik Kenti: Arabayla kısa bir mesafede bulunan bu antik kent, tıpkı Cennet ve Cehennem gibi dev bir obruğun etrafına kurulmuş. Helenistik dönem kuleleri, iyi korunmuş kiliseleri, kaya mezarları ve suçluların obruğa atılarak cezalandırıldığına dair efsanesiyle sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak.
Narlıkuyu Mozaik Müzesi: Cennet'in yeraltı nehrinin denize döküldüğü Narlıkuyu'da bulunan bu küçücük müze, içinde paha biçilmez bir sanat eseri barındırıyor. 4. yüzyıldan kalma bir Roma hamamının tabanını süsleyen ve Zeus'un üç kızı Aglaia, Euphrosyne ve Thalia'yı betimleyen Üç Güzeller Mozaiğini mutlaka görmelisiniz.
Bu bölgeyi ve daha fazlasını keşfetmek için kapsamlı Mersin Gezi Rehberi sayfamıza da göz atmayı unutmayın.
Ziyaretiniz İçin Pratik Bilgiler
Planınızı kolaylaştırmak için ihtiyacınız olabilecek tüm bilgileri bir araya getirdik:
| Konu | Detaylar | |
|---|---|---|
| Konum | Narlıkuyu Mahallesi, Hasanaliler Mevkii, Silifke / MERSİN. | |
| Ulaşım | Özel Araç: Silifke-Mersin karayolunun 20. kilometresinden kuzeye saparak 2 km'lik yolla ulaşılır. | Toplu Taşıma: Mersin-Silifke arası çalışan 170 numaralı otobüs hattı Cennet Cehennem durağında durmaktadır. |
| Ziyaret Saatleri | Yaz Sezonu (15 Haziran - 15 Eylül): 08:00 - 21:00. Bahar/Güz Sezonları: 08:00 - 19:00. Kış Sezonu (15 Ekim - 15 Nisan): 08:00 - 17:00. Gişe genellikle kapanıştan 15-30 dk önce kapanır. | |
| Giriş Ücreti (2024/2025) | Yabancı ziyaretçiler için giriş ücreti 12 Euro'dur. 2025 yılı için müze ve örenyeri ücretlerine zam yapılmayacağı açıklanmıştır. | T.C. Vatandaşları için Müzekart geçerlidir. |
| Kaynak | En güncel bilgiler, resmi duyurular ve olası değişiklikler için (https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=CCO01&DistId=CCO) ziyaret etmenizi öneririz. |
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Cennet obruğuna inmek çok zor mu? Yaşlılar ve çocuklar için uygun mu?Cevap: 452 basamaklı merdiven özellikle çıkışta yorucu olabilir. Ancak kondisyonu yerinde olan çoğu ziyaretçi için inilebilir. Ayrıca, yaşlılar, engelli ziyaretçiler ve küçük çocuklu aileler için iniş ve çıkışı çok kolaylaştıran bir asansör bulunmaktadır.
Soru 2: Cennet ve Cehennem için Müzekart geçerli mi?Cevap: Evet, T.C. vatandaşları için Müzekart geçerlidir. Müzekart'ınızla ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Yabancı uyruklu ziyaretçilerin bilet alması gerekmektedir.
Soru 3: Bölgeyi (Cennet, Cehennem ve Astım Mağarası) gezmek için ne kadar zaman ayırmalıyım?Cevap: Cennet obruğuna inip çıkmak ve kiliseyi gezmek yaklaşık 1.5-2 saat sürebilir. Cehennem seyir terası ve yakındaki Astım Mağarası'nı da eklersek, rahat bir gezi için en az 3-4 saat ayırmanızı tavsiye ederiz.


English
Türkçe