Kızlarağası Hanı
4.8
Puan
Rehber Bul
Burayı keşfetmek için rehber bulun.
Kızlarağası Hanı İzmir bulunan Popüler Yerler 'den biridir. Bu sayfa Kızlarağası Hanı hakkında bilgi vermek amacıyla YerelBot tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur. En kısa sürede Yerel Rehber ekibimiz tarafında güncellenecek ve daha detaylı bilgi paylaşılacaktır. Kızlarağası Hanı hakkında daha fazla bilgi almak için bu sayfayı yakında tekrar ziyaret edin. Yerel Rehberlerin Kızlarağası Hanı düşüncelerini okumak için yorumlar bölümüne bakabilirsiniz. İzmir Bölgesinden daha fazla gezilecek yer keşfetmek için İzmir sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Bu sayfadaki bilgileri güncellemek için Yerel Rehber başvurusu yapabilirsin.
Yerel Rehber olmak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Özellikler
Sunulan Hizmetler
Sigara İçilmez
Park Yeri
Ücretsiz
Açık Hava
Gezilecek Yer
Rehberler
Rehber ile Keşfet
Tüm Yorumlar
Misafir Yorumları
4.8
Puanlama :
@cemalnurce
Nostaljik bir yer . Bir Kahve için tavsiye ederim....
@mehmetozaydin
İzmir'de tarih kokan antika meraklısı olanlar için harika bir yer
@serdarsopa
İzmirde en sevdiğim mekan. Konak ziyaretinde muhakkak giderim.
@ekphotography5784
Kızlarağası Hanı İzmir‘in en iyi korunmuş tarihi hanlarından birisidir. Kemeraltı Çarşısı’nın içinde Halim Ağa Çarşısı diye de bilinen bölgede, Hisar Camii, 906, 902 ve 871 sokaklar ile çevrili olan ve Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir’deki nadir eserlerinden olan han, diğer Osmanlı hanları gibi çarşılı ve avlulu hanlar düzenindedir. Sultan III. Ahmet ile Sultan I. Mahmut’un Dârüssaade ağalıklarını yapan Hacı Beşir Ağa tarafından 1744 yılında yaptırılmıştır. Her ne kadar yapının bulunan çeşmenin kitabesinde 1675 tarihi varsa da söz konusu çeşmenin bir başka yerden getirilerek buraya yerleştirildiği, ya da hanın yapımından önce aynı yerde bir çeşme bulunduğu ve kitabenin o çeşmeye ait olduğu düşünülmektedir. Kızlarağası Hanı 4 bin metrekarelik kareye yakın dikdörtgen planlı, avluya bakan kısımları iki katlı, ‘Çuha’ ve ‘Cevahir’ bedestenleri adları taşıyan, tek katlı 2 bedesteni olan, yaklaşık 500 metrekarelik avlusu ile görkemli bir yapıdır. Avlasunda bulunan iki katlı mescit günümüzde işlevini yitirmiş, alt katı kahve ocağı, ikinci katı ise işyeri olarak kullanılmaktadır. 1988–1993 yılları arasında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanı’nda çok çeşitli el sanatları, halı, kilim, gümüş takı, giyim eşyası ve malzemeleri, deri kıyafetler ve çarpıcı hediyelik eşyaların satışını yapan dükkânları bulmanız mümkündür. Buradaki mistik havayı soluyarak avlusunda ve hanı çevreleyen sokaklarda çay ya da İzmir’e özel ‘Fincanda Pişen Türk Kahvesi’ni içebilir ve günün yorgunluğunu atabilirsiniz...
@ecemkosgeroglu2829
İzmir’in en güzel ve halen yaşamakta olan tarihi mekanlarından birisi. İçerisinde hediyelik eşyadan tutun çok lezzetli yöresel tatlara kadar ulaşabileceğiniz bir çok ürün mevcut. Yaz aylarında hanın serinliği ayrı bir hoşluk vermektedir. Kesinlikle görülmesi gereken ve gezerken hiç sıkılmayacağınız bir eser.
@ironi2296
Wikipedia' dan alıntıdır ... III. Ahmed ve I. Mahmud devirlerinde kızlar ağası olarak görev yapan Hacı Beşir Ağa tarafından 1744 yılında yaptırıldı. Günümüzde Kemeraltı'nın turistik ve tarihi alışveriş mekanlarından biridir. Han'ın inşa kitabesindeki tarihe göre 1744 yılında Hacı Beşir Ağa tarafından yaptırılmıştır.[1] Kemeraltı'nda bulunan en eski yapılardan biridir. Alt katı alışveriş, üst katı da konaklama için kullanılmıştır. Yapının 1745 yılında tamamlandığı sanılmaktadır. Yapımı hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte, yaptıran kişinin Kızlarağası Hacı Beşir Ağa olduğu bilinmektedir. İzmir Liman Kalesi'nin hemen arkasında, 1744 yılında hanın inşasına başlanır ve 1745 yılında tamamlanır. Han, döneminde önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bugünkü Yemişçiler ve Halim Ağa Çarşısı ile anılan yerde olup, ana cephesi Keresteciler Sokağı'na açılmaktaydı. Günümüzde burası 871 sokaktır. Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir'deki nadir eserlerinden olan han, diğer hanlar gibi genelde kare bir forma sahiptir. Binanın içinde dikdörtgen ve geniş bir avlunun ortasında geleneksel olarak bir şadırvan ve havuz bulunması gerekmektedir. Günümüzde böyle bir alan mevcut değildir. Han, hemen her uzun mesafe hanında olduğu gibi iki katlı idi Üst katta galeriye açılan odalarda yatmak isteyenler konaklar, zemin katta ise üst kısmın sade yaşamının tam tersi görülürdü. Yükleriyle develer, tüccarlar ile hizmetkarların kalabileceği odalar, malların boşaltıldığı ve pazarlandığı dükkânlar ile pazarlık yapan insanlar bulunurdu. Han, limana yakın olması, sebebiyle, her zaman canlı kalmıştır. Han belli dönemde bir tür borsa gibi de çalışmış, özellikle iç avluya dönük dükkânlarda bu işler yoğun olarak yapılmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda, teknolojinin ulaşım alanında çeşitli değişikliklere yol açması ve ekonomik hayatın zaman zaman yer değiştirmesiyle birlikte Kızlarağası Hanı da yavaş yavaş önemini kaybetmiştir. Han, gece konaklamaların sona ermesinden sonra, sadece malların indirildiği ve depolandığı bir yer durumuna gelmiştir. 1993 yılında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanı'nda çok çeşitli el sanatları ürünlerini, halıları, deri kıyafetleri ve çarpıcı hediyelik eşyaları bulabilir ve hanın tam ortasındaki açık çay bahçesinde mistik havayı içinize çekerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz. İzmir'in eski anıtsal yapılarından bir diğeri de Hisar Camii'dir. Aydınoğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 16. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. Belgelerde yapılış tarihi olarak 1592 ve 1598 olarak geçen Camii'nin ortasında merkezi büyük kubbe ve iki yanda uzunlamasına ikişer kubbe bulunmaktadır. Son cemaat kısmı 7 kubbeli bir revaktan oluşur. Bahçe duvarı ile öndeki iki şadırvanlı meydandan ayrılan dar uzun harimi, bir geçitle güneye uzar. 1813, 1881, 1927 ve 1980 yıllarında onarım gören cami, güneyden ve batıdan payanda kemerleri ve duvarlarıyla desteklenmiştir. Dekorasyon 18 ve 19. yüzyılların etkisi ile zenginleştirilmiştir. Sütun başlıklarında, pencere üzeri ve cephe süslemelerinde mihrap, minber ve vaiz kürsüsünde Avrupa sanatsal etkilerini görmek mümkündür...