Kale, tüm şehre hakim bir konumda bulunması nedeniyle Kastamonu'nun 360 derecelik manzarasını ayaklar altına seriyor. Küçük bir tırmanış sonucunda ulaşılsa da sunduğu manzara ile harcanan enerjinin hakkını veriyor. Kale genel yapısını koruyor olmasına karşın, icerisinde korunması için önlem alınmamış. Cuma günü ziyaret ettiğim Kalede herhangi bir görevli ile karsilasmadim. Kale içerisinde, tarihini anlatan bilgilendirmeler ve yönlendirmeler oldukça eksik. Kale tarihi hakkında tek bilgi tabelası girişinde yer alıyor ve bu tabelada yer alan bilgiler de eksik. Örneğin; kalenin 12.yy sonlarında Bizans İmparatoru Kommeno tarafından yapıldığı bilgisi var ancak Kommenos bir hanedan adı ve bu hanedanın Aleksios Kommenos, Isaksios Kommeno ve Manuel Kommenos gibi farklı hükümdarlari bulunuyor. Hangisinin inşa ettiği net değil. Ayrıca bilgilendirmede kalenin hemen alt kısmında Atabeygazi Camii'ni inşa eden Çobanoğulları beyliğinden hiç bahsedilmiyor. Kaleye çıkışınız esnasında, Kastamonu'nun tarihi evlerine ev sahipliği yapan sokaklardan geçmeniz nedeniyle güzel detaylarla karşılaşmak mümkün.

?Kastamonu’nun ana simgelerinden biridir. Şehrin en yüksek noktasından şehrin tacı gibi durmaktadır. ?Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale, MS.12'nci yüzyılda Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır. ?Orijinal yapıdan günümüzde sadece iç kale kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış surları 18'inci yüzyıl sonlarında yok olmuştur. ?Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu değişiklikler, bir Orta Çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur. ?Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte oluşu; ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu’yu panaromik açıdan izlenebilecek en iyi yer konumunda bulunmasını sağlar. ?Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile “Bayraklı Sultan” olarak anılan türbe bulunmaktadır. ?Kaleye çıkarken tarihi evlerin bulunduğu sokaklardan geçiş yapmak ayrı bir güzellik katıyor gezinize. ?Kaleye çıkarken hediyeler alabileceğiniz küçük tezgahlar mevcut. ?Malesef İnsanların tuvalet, lavabo ihtiyaçlarını karşılayabileceği doğru düzgün ve temiz bir WC yok civarda. Eskiden yapılmış şuan çok bakımsız bir yer dışında. Bu da çok büyük bir eksiklik.

Kale, Kastamonu’nun ana simgelerinden biri olarak kentin en yüksek noktasından şehrin tacı gibi durmaktadır. Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale, MS.12'nci yüzyılda Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır. Orijinal yapıdan günümüzde sadece iç kale kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış surları 18'inci yüzyıl sonlarında yok olmuştur. Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu değişiklikler, bir Orta Çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur. Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte oluşu; ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu’yu panaromik açıdan izlenebilecek en iyi yer konumunda bulunmasını sağlar. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile “Bayraklı Sultan” olarak anılan türbe bulunmaktadır. Kaynak: Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Kastamonu Rehberi. (2015)

Kastamonu’nun dar ve güzel sokaklarından ilerleyerek gidilen Bizans döneminden kalma, tüm Kastamonu’ya hakim konumda yeni restore edilmiş güzel bir yapı. Oldukça büyük kısım kısım dağılmalar olsada bu güne kadar kendini korumuş olması ayrıca güzel. Yapıdaki eksiklik bu yapıya yakışır belli kısımda güzel bi aile çay bahçesi. Daha da keyif alınarak ekonomiye katkısı olabilir.

Kastamonuyu tepeden görebileceğiniz bir yer. Bizanslılar yapmış. Oldukça dik ve engebeli bir yere yapılmış. Kaleye çıkarken hediyelik eşya satan yerler var. Ben gittiğimde giriş ücretsiz idi. Kalenin tepesinde bulunan Türk bayrağının olduğu yerde bir mezarlık var. Yüzeysel anlatacağım. Hikayeye göre Türkler kaleyi bir türlü ele geçiremez. Bir gün türk komutan rüyasında bir askerin sancağı taşımak isteyeceğini ve kaleye bayrağı dikeceklerini görür. Sabahına bir asker gelir ve rüyadaki gibi sancağı ben taşımak istiyorum der. Sonunda kaleye giriş yaparlar. Sancağı taşıyan asker tam sancağı çekecekken bir Bizans okçusu tarafından vurulur ve orada şehit olur. Mezarı hâlâ oradadır. Bir de gittiğimizde bize Kastamonu isminin nereden geldiği hakkında 2 hikaye anlatıldı. Bizans tekfurunun kızı moni, babasının kalesinde sakin bir hayat yaşıyormuş. sonra bir türk kumandan, moni'nin bulunduğu kaleye dayanıp, kaleyi işgal etmek için surlara kadar gelmiş ama ne yaptıysa da kaleden içeri girememiş. kale içindeki halk resmen korku içinde ne olacağını beklerken, moni surlardan aşağı doğru bakmış ve bizim kara yağız türk kumandanını görüp, oracıkta aşık olmuş. neyse, güzel moni aşkını ispat etmek için kalenin anahtarını türk kumandana vermiş. anahtarı alan türk kumandan, kaleden içeri girerken moni'nin babası olan tekfur olaya şahit olmuş. kızını tuttuğu gibi kaleden aşağı atmış. moni'nin düştüğünü gören askerler ve halkın ağzı açık kalmış... olayın şoku geçince de hepsi bir ağızdan ''kastın neydi moni'ye? kastın neydi moni'ye?'' diye ağlaşmaya başlamışlar. kastın neydi moni'ye, önceleri kastamoni ve sonrasında ise kastamonu olarak günümüze kadar gelmiş. Bana aşırı derecede saçma geldi. Şu daha mantıklı: Milattan önce 1300 yıllarında Anadolu'nun kuzeyinde "Gas'' lar yaşarmış. Timoni de şehir anlamına geliyormuş ve birkaç eski yazılı metinde Gas timoni şeklinde geçtiği söyleniyor.