İstanbul'un hiç bitmeyen koşuşturmacasından, göğe yükselen binalarından ve yoğun trafiğinden bir anlığına kaçıp adeta bir zaman makinesine binmek istediğiniz oldu mu? İşte Balat, sizi tam da böyle bir yolculuğa çıkaran, her köşesi ayrı bir hikaye anlatan, zamanın durduğu o büyülü semtlerden biri. Peki, bu tarihi dokusu, Arnavut kaldırımları ve renkli atmosferiyle sizi ilk andan itibaren sarmalayan semtte, yani Balat’ta yapılacak şeyler nelerdir? Gelin, sizi bu eşsiz mahallenin dar sokaklarında unutulmaz bir yürüyüşe çıkaralım ve semtin ruhunu birlikte keşfedelim.
Merdivenli Yokuşu'ndaki tarihi cumbalı evleri fotoğraflayın

Balat denince akla ilk gelen görüntü, şüphesiz birbirine yaslanmış, pastel renkli cumbalı evlerdir. İşte bu görsel şölenin kalbi, Merdivenli Yokuş ve hemen yakınındaki Kiremit Caddesi'nde atıyor. Buradaki 2-3 katlı, dar cepheli evler, sanki bir pastanın dilimleri gibi özenle sıralanmış ve her biri farklı bir renge bürünmüş. Bu yokuşta yürürken kendinizi bir film setinin içinde hissetmeniz işten bile değil.
Bu evlerin çoğu, bir zamanlar burada yaşayan varlıklı Yahudi ailelerine aitti ve bugünkü göz alıcı görünümlerini UNESCO'nun başlattığı bir restorasyon projesine borçlular. Proje kapsamında aslına uygun olarak yenilenen bu yapılar, Balat'ın o çok kültürlü ve zengin geçmişinin canlı birer tanığı olarak ayakta duruyor. Bu başarılı koruma çalışması, semti sosyal medyanın ve fotoğraf tutkunlarının gözdesi haline getirdi.
Ancak bu popülerlik, semtin dokusunda bir dönüşümü de beraberinde getirdi. Artan ilgiyle birlikte bölgedeki emlak fiyatları ve kiralar yükseldi, bu da Balat'ın otantik sosyal yapısını yavaş yavaş değiştirmeye başladı. Dolayısıyla bu sokaklarda gezerken sadece güzel evleri değil, aynı zamanda bir mirasın nasıl korunup modern dünyayla nasıl bütünleştiğinin de hikayesini görüyorsunuz. Bu renkli cumbalı evler, Balat'ı İstanbul'un en fotojenik sokakları listesinde en üst sıralara taşıyor.
Kırmızı tuğlalı Fener Rum Lisesi'ni görün

Merdivenli Yokuş'tan yukarı doğru baktığınızda, Balat'ın silüetine hükmeden görkemli, kırmızı bir yapı gözünüze çarpacak. İşte o yapı, bir şatoyu andıran mimarisiyle Fener Rum Lisesi'dir. Halk arasında "Kırmızı Mektep" olarak da bilinen bu okul, büyüklüğü ve ihtişamı nedeniyle sık sık Fener Rum Patrikhanesi ile karıştırılır. Okulun bu etkileyici kırmızı rengi, 19. yüzyıldaki inşası sırasında Fransa'nın Marsilya kentinden özel olarak getirilen ateş tuğlalarından geliyor.
Okulun tarihi, İstanbul'un fethinden hemen sonrasına, 1454 yılına kadar uzanıyor ve o dönemde "Mekteb-i Kebir" yani "Büyük Okul" adıyla kurulmuştu. Yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu için diplomatlar, çevirmenler ve önemli din adamları yetiştiren bu köklü kurum, sadece bir eğitim yuvası değil, aynı zamanda Rum cemaatinin kültürel gücünün ve entelektüel mirasının da bir sembolüydü. Mimar Konstantinos Dimadis tarafından tasarlanan bugünkü bina, bu köklü mirasın mimari bir anıtı olarak Haliç'e tepeden bakmaya devam ediyor.
Burayı ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Fener Rum Lisesi'nin hala aktif bir eğitim kurumu olduğunu ve genel ziyarete kapalı olduğunu unutmamanız önemli. Ancak üzülmeyin, Sancaktar Yokuşu gibi noktalardan okulun o masalsı görüntüsünü en iyi açılarla fotoğraflayabilirsiniz. Ayrıca, yılda bir kez düzenlenen ve biletle girilebilen kermes gibi özel etkinliklere denk gelirseniz, bu tarihi yapının avlusuna girme şansını yakalayabilirsiniz.
Semtin otantik ve bohem kafelerinden birini deneyin

Balat'ın tarihi sokaklarında yaptığınız yürüyüş sizi yorduğunda, semtin modern ruhunu yansıtan otantik ve bohem kafelerden birinde mola verme zamanı gelmiş demektir. Bu kafeler, sadece bir fincan kahve içeceğiniz yerler değil, aynı zamanda Balat'ın bugünkü kimliğini şekillendiren, her biri kendi hikayesini anlatan mekanlardır. Onlar, semtin tarihi dokusu ile günümüzün enerjisi arasında bir köprü kuruyor. Balat'ın bu eşsiz atmosferi, onu İstanbul'un en iyi tarihi semtleri arasında özel bir yere koyuyor.
Nostalji ve huzur arıyorsanız, adını Kitap, Kahve, Kek ve Kedi kelimelerinin baş harflerinden alan Cafe Naftalin K. tam size göre. Eski eşyalar, masanızın altından geçen sevimli kediler ve geleneksel Türk kahvesi çeşitleriyle sizi geçmişe götürecek. Eğer içtiğiniz kahvenin bir amaca hizmet etmesini isterseniz,
Derviş Baba Deliler Kahvesi'ne uğrayın. Burası, gelirini ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için kullanan bir sosyal sorumluluk projesi; burada içtiğiniz her yudum, bir başkasına umut oluyor.
Daha farklı bir deneyim peşindeyseniz, Velvet Cafe sizi bekliyor. Burada kahveniz, her birinin farklı bir hikayesi olan antika fincanlarda servis ediliyor ve personel size fincanınızın hangi ülkeden, hangi yıldan kaldığını anlatıyor. Bu küçük ritüel, kahve molanızı kişisel bir tarih yolculuğuna dönüştürüyor. Eğer gerçek bir kahve tutkunuysanız ve nitelikli kahve arıyorsanız, semtin kavurma istasyonlarından Coffee Department'a uğrayarak taze çekilmiş kahvelerin tadına bakabilirsiniz.
Balat Keşfinizi Komşu Hazinelerle Genişletin
Balat'ta keyifli bir gün geçirdikten sonra enerjiniz hala yerindeyse, keşfinizi hemen yanı başındaki komşu semtlerle genişletebilirsiniz. Balat'ın ruhunu tamamlayan Fener ve Cibali, sizi bekleyen daha nice tarihi hazineyle dolu. Fener'de, Ortodoks dünyasının kalbi sayılan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'ni ve Haliç kıyısında bir mücevher gibi parlayan, tamamen demirden yapılmış Sveti Stefan Bulgar Kilisesi'ni (Demir Kilise) ziyaret edebilirsiniz.
Biraz daha ilerleyerek Cibali'ye ulaştığınızda ise sizi tarihi Cibali Kapısı ve bir zamanlar tütün fabrikası olan, bugün ise etkileyici bir üniversite kampüsüne dönüşen Kadir Has Üniversitesi'nin binası karşılayacak. Bu kısa yürüyüşler, İstanbul'un ne kadar katmanlı ve zengin bir tarihe sahip olduğunu size bir kez daha gösterecek.
Kaynakça
Balat'ın da içinde bulunduğu Tarihi Yarımada'nın UNESCO Dünya Mirası statüsü hakkında daha fazla resmi bilgi için, UNESCO'nun ilgili sayfasını inceleyebilirsiniz:(https://whc.unesco.org/en/list/356).
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Balat'a en kolay nasıl gidilir? Balat'a ulaşım oldukça kolaydır. Eminönü'nden kalkan 55T, 99A, 35D gibi birçok otobüs hattı doğrudan Balat'a gider. Ayrıca, Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı arasında çalışan T5 Tramvay hattının "Balat" durağında inerek semtin merkezine ulaşabilirsiniz. Haliç üzerinden keyifli bir yolculuk yapmak isterseniz, Üsküdar, Karaköy veya Eminönü'nden kalkan Haliç Hattı vapurlarını da kullanabilirsiniz.
2. Balat'ı gezmek için en ideal zaman hangisidir? Balat'ı gezmek için en ideal zamanlar, havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Semt, özellikle hafta sonları oldukça kalabalık olabildiği için, daha sakin ve otantik bir deneyim yaşamak isterseniz gezinizi hafta içi bir güne planlamanızı tavsiye ederiz.
3. Balat'ta fotoğraf çekmek için en iyi noktalar nerelerdir? Balat, fotoğrafçılar için adeta bir cennettir. En ikonik kareleri yakalamak için Merdivenli Yokuş ve Kiremit Caddesi'nin renkli evlerini mutlaka ziyaret etmelisiniz. Fener Rum Lisesi'nin görkemli manzarasını çekmek için
Sancaktar Yokuşu en iyi noktadır. Ayrıca, İncir Ağacı Kahvesi'nin bulunduğu rengarenk boyanmış merdivenler de harika fotoğraf fırsatları sunar.


English
Türkçe

@serdaralp
Bu seferki gezimizde burayı daha çok beğendim. Geçen sefer renkler bu kadar canlı değildi. Şuan bizim gibi diğer insanların da uğrak noktası olmuş. Evler çok tatlı Balat'ın sembolü olmuşlar. Önceki gezide çok güzel rengarenk vosvoslarda gördük ama maalesef bu seferki gelişte sadece bir tane tek bırakmışlardı. Keşke o şekilde kalsaymış.
@gezim
Renkli evler şirin güzel, fazla yokuşlu ve dik yokuşların olduğu yerler bebek arabası için uygun değil. Dar yollar hem yaya hem araç trafiğine açık. En azından çok yoğun turistin olduğu yerlerde araç trafiğine kapalı olsa daha iyi olur
@feruzanyurtseven
Gezilip görülmesi gereken güzel yerler. Çevremizde güzel yerler var ama hiç gezmiyoruz. Sonrasında ise bize kilometrelerce uzakta ki yerleri gezmeyi planlıyoruz. Önce ilinizdeki yerleri gezin sonra uzakları planlayın
@zfr01
Istanbul'un en eski yerleşim yerlerinden biri Balat, gezilmesi görülmesi tavsiye edilir, özellikle fotoğrafçılarin uğrak yeri, yorulursanız salaş bir mekanda çayınızı yudumlarsiniz, ayaklari ve dizleri ağrıyanlar için tavsiye etmem ,zira dik yokuşlu sokakları çıkmakta zorlanirlar.
@yusufyilmaz7826
Eski bir yerleşim yeri, evlerin bir kısmı restore edilmiş ve gayet güzel olmuş. Diğer geri kalan birçok ev de restore edilse çok daha iyi olur ve gelen turist sayısı artar. Turist sayısının artması orada ki esnafın işini daha da artıracaktır ve yeni girişimcilere iş imkanı açılacaktır. Tavsiyem; mahalleli esnaf bir araya gelip evleri restore ettirebilirler.
@seymagonulgundogdu
Rum lisesi dışında görülecek pek de bişey yok. Binalar boyalı, giriş katlar turizm için canlandırılmış. Kafanızı kaldırıp yukarı baktığınızda günlük hayatına devam eden mahalle sakinlerini pencerede sigara içerken izleyebiliyorsunuz. Her binada çamaşır asılı. Sahile doğru oturulabilecek, bişeyler yiyip içerken kafanızı kurcalamayacak birkaç mekan var. Favori elbette POPSTEL. Eğer terasta oturmak istiyorsanız balatı gezerken arayıp mutlaka rezervasyon yaptırım. Yoksa Balat manzaralı balkonda oturmak zorunda kalıyorsunuz.
@seyyargezgin
Daha önce sahilden basıp geçtiğimiz bir yerdi . Merakla bie girelim dedik meşhur balat sokaklarına .... Böyle güzel yerler böyle tatlı naftalin kokulu cafeler kaldı mı dediğim yer burası . Balata geldiğinizde alın elinize tarihi sevda gazozunu 12 tl ? turunuza başlayın birde fırından çıkmış tazecik bir simitle turunuza başlayın . Her sokağa girin bol bol resim çekin ortam şahabe?❤️