Malatya Arslantepe Höyüğü Melid; Güneydoğu Anadolu'nun en önemli tarihi merkezlerinden biri olan Malatya'nın Arslantepe Köyü'ne yakın bölgesinde bulunmaktadır. Arkeolojik kazıların ortaya çıkardığı tarihi kalıntıları, tarih öncesine kadar uzanır.
Gezilecek Yerler
Malatya Arslantepe Höyüğü Melid, tarih severler için çok önemli bir gezi noktasıdır. Ziyaretçiler, höyükteki tarihi rölyefleri ve tarihi mekanları keşfetmek için bir sürü göz kamaştırıcı görenin tadını çıkaracaklardır.
Tarihi Lale Kalesi
Malatya Arslantepe Höyüğü Melid'in yakınında bulunan Tarihi Lale Kalesi, tarih severlerin ilgisini çekmektedir. Kalesin tarihçesi, Hititler dönemine kadar uzanıyor ve kentin en önemli tarihi kalıntılarından biridir. Dikitilmiş tahtalı duvarlarının arasındaki büyüleyici manzarasını seyretmek, ziyaretçilerin ruhuna büyük bir huzur verecektir.
Hungarikum Kilisesi
Malatya'nın merkezinde bulunan Hungarikum Kilisesi, daha önce kilise olarak kullanılan ve tarihsel önem arz eden bir mekan olarak bulunmaktadır. Kilise, tarihi kalıntıları ile gezginleri kendine çekmektedir. İçeride bulunan tarihi İsa heykeli, kilisenin olağanüstü tarihsel önemini ortaya koymaktadır.
Malatya Kalesi
Malatya Arslantepe Höyüğü Melid'in yakınlarında bulunan Malatya Kalesi, ziyaretçileri büyüleyen tarihi bir mekandır. Kale, Roma döneminde yapılmış ve sürekli olarak yenilenmiştir. Kale, günümüze kadar ulaşan birkaç tarihi kalıntıdan biridir. Kalede, ziyaretçilerin tarihe ait muhteşem manzaraları izlemesi ve göz kamaştırıcı görenleri seyretmesi mümkündür.
Malatya Arslantepe Höyüğü Melid, tarihseverlerin ziyaret etmeyi düşündüğü bir yerdir. Bölgedeki tarihi mekanların güzelliği ve önemi, gezginleri kendisine çekmektedir. Güneydoğu Anadolu'nun tarihsel önemi, bu güzel yerin tarihsel değerini ortaya koymaktadır.
@abdullahozdemir1953
Arslantepe Höyüğü Malatya’nın 7km. Kuzeydoğusunda, Fırat ırmağının (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Beldesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nün Kültür Dolgusu 30m. yüksekliğindedir. M.Ö.5000 yıllarından M.S.11.yy’a kadar yerleşim görmüştür. M.S.5-6yy’lar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.
@tahamutlu1270
Malatya’nın en önemli arkeolojik alanı olarak kabul edilen ve 1932 yılından beri kazı çalışmaları yürütülen Arslantepe, 2011 yılında açık hava müzesine dönüştürülüp ziyarete açılmıştır. Müze girişine 1900-1932'li yıllarda bulunup Ankara’ya götürülmüş Malatya Kralı Tarhunza ile iki aslan heykeli ve duvar kabartmalarının aynı malzemeden yapılmış birebir kopyaları yerleştirilmiştir. Ziyaretçiler kazı alanındaki kerpiç saray ile duvar bezemeleri ve diğer kalıntıları görebilmektedir. Arslantepe’de koruma ve sergileme olanağı bulunmayan buluntular Malatya Müzesi’nde sergilenmektedir Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö.3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler göstermektedir ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir.
@aytacdirek
27 Temmuz 2021 tarihind Unesco'nun Dünya Mirası listesine dahil ettiği Arslantepe Höyüğünü ziyaret etmek amacıyla Malatya merkezden yola çıktım. Öncelikle Arslantepe Höyüğü'nün Google'ın haritasındaki konumunun kesinlikle yanlış olduğunu belirteyim. Arslantepe Höyüğü haritadaki konumdan yaklaşık bir buçuk km. daha ileride. Anladığım kadarıyla Unesco'nun kararı sonrası Battalgazi belediyesi höyüğe giden yolları alelacele yenileme işine girişmiş ancak ziyarete gelenler için alternatif bir yol belirlemediği için tüm uğraşmalarıma rağmen Aslantepe höyüğüne ulaşamadım. Ayrıca ne Battalgazi merkezinde ne de güzergah üzerinde höyüğe giden yolu gösteren bir tabela göremedim. Görebildiğim tek tabela höyüğe 500 mt. mesafedeki tabelaydı ancak o noktaya ulaşana kadar en az iki defa daracık sokaklarda kaybolabileceğinizi garanti ederim. Sonuç olarak yukarıda belirttiğim nedenden dolayı Aslantepe höyüğünü ziyaret etmek nasip olmadı, şansımı on gün sonra yeniden deneyeceğim.
@arzukazan6723
Unesco Dünya Mirası Listesinde de yer alan ülkemizin en eski ve en büyük höyüklerinden biri. Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer. Önemi çok büyük. Ancak bilgilendirme yazılarında bunlardan çok tarihsel ağır bir dil kullanılmış. Tanıtımda da yeterli ilgi gösterilmediğini düşünüyorum. Görevliler fazlaca ilgililerdi gezi boyunca bize bilgiler verdiler. Giriş ücretsiz. Kazılar da hala devam ediyor. Mutlaka gidin
@omerkayalar9740
Arslantepe tarihin rüzgarına kapılıp 5000 yıl öncesine savrulup, o kokuyu genzinin en derininde hissetmektir..Mutlaka Her Mevsimde bir sefer uğrayın..
@fatihciftlikci
Malatyayı tarihi açıdan binlerce yıl geriye götüren ölümsüz bir ören şehir merkezi açık hava müzesidir.Haftanın her günü mesai saatleri içinde açık olan müze ücretsiz gezilmektedir.Giriş bölgesinde yer alan tarihi eser replikaları da bir hayli ilgi çekici ve fotojenik manzaralar sergiler.Kendinizi bir anda tarihin içinde hissedeceğiniz bu muazzam eser Italyan ve Türk arkeolog profesörler tarafından bir hayli itinalı bir çaba ile yıllardır katman katman kazılmaktadır.Haziran Temmuz Ağustos aylarında kazı heyetini ve stajyer genç bay ve bayan arkeoloji sanat tarihi bölümü öğrencilerinin takdire şayan çalışmalarına sizler de şahitlik edebilirsiniz.Son dönemde yapılan meşakkatli çalışmalar sonucunda bu eser Unesko Dünya Mirası listesine de kesin olarak kabul edilmiştir.Şehir Merkezine beş km mesafede olan bu güzide tarih başkentine Orduzu otobüsleri ile de veya yürüyerek ve bisikletinizle bile gelebilirsiniz.Gezi sonrası kahvede bir çay içip dondurmanızı yerken o gün gördüklerinize sizler de hayret edeceksiniz.Zamanınız varsa biraz ileride sizleri bekleyen Vali Galip Demirel Çınar Parkına da uğrayınız derim.Ufak bir çay ve yemek molasını müteakip yeni açilan yoldan yürüyerek dahi ulaşabileceğiniz Pınarbaşı gece gündüz sizleri konuk edecektir.İçerisinde bulunan Hayvanat Bahçesi gezi alanları piknik bölgeleri Fuar alanı ile bu bölge sizlere ödül niteliğinde unutulmaz bir foto safari ve heyecanla yaşanacak temiz huzurlu yesil bir gün vaadediyor.Belki gölde yapacağınız romantik kayık sefası ise günün dikkat çekici bonusu olacak.Bu gizli hazineye sahip çıkalım ve tüm tarih doğaseverleri burada konuk ederek Malatyamızın gizli bir güzelliğini daha ön plana çıkaralım.Eğer hala yorulmadıysanız. Battalgazi Kervansarayı ve Ulu camii de sizleri bekliyor olacak .Buraları görmeyen misafirlerimiz bir kez daha pişman olmasınlar lütfen.Karar sizlerin...
@burakkorkmaz3657
UNESCO Dünya mirası listesinde yer almaktadır. Malatya'nın Orduzu arslantepe Mahallesi'nde yer almaktadır. Giriş ücretsizdir. Belediye otobüsü ile gelmek isteyen kişiler 401 ve 403 nolu araçlara binerse höyüğün önünden geçer. 400 nolu Orduzu merkez aracına bindiğinizde ise arslantepe camisinin orda inip 3 4 dk yürüme mesafesindedir.
@enesozturk8892
Arslantepe Höyüğü UNESCO Listesinde 2014 Yılında, UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmeye hak kazanan Arslantepe Arkeolojik Alanının kalıcı listeye girmesi için yapılan çalışmalar sonucunda; Çin'in ev sahipliğinde 26 Temmuz 2021 tarihinde online olarak gerçekleştirilen UNESCO 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında, Anadolu’nun en eski şehir devletinin kurulduğu Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmesine karar verildi. Geç Kalkolitik Dönem'den Demir Çağı’na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan, Hititlerden Roma ve Bizans’a kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki Arslantepe Höyüğü, UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne girdi. İtalya Roma Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile Malatya Müze Müdürlüğü iş birliğiyle her yıl yaz döneminde başlayıp sonbahara kadar süren kazıların devam ettiği Arslantepe Höyüğü, Açık Hava Müzesi olarak tarih severlere hizmet veriyor. Anadolu’da ‘İlk Şehir Devleti’nin yapılarının ortaya çıkarıldığı Arslantepe Höyüğü'nde 2019 yılında yapılan kazılarda çok sayıda tarihi materyal ve eser bulundu. İtalya Kazı heyeti tarafından yapılan kazılarda seramik parçalarından fincana, ok ucundan boncuk tanelerine, kemik alet ve ağırşaklardan, çakmak taşlarından müzik aletlerine ve 5 bin 700 yıllık çocuk iskeletine rastlanıldı. ARSLANTEPE ÖREN YERİ AÇIK HAVA MÜZESİ Malatya’nın 7 km. kuzeydoğusunda, Fırat ırmağının (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Bahçebaşı Mahallesi 1194 parselde yer alan Arslantepe Höyüğü’nün kültür dolgusu, 30 m. yüksekliğindedir. M.Ö.5500 yıllarından M.S.11.yy’a kadar yerleşim gören höyük, M.S.5-6yy’lar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır. Arslantepe Höyüğü, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 20/01/1989 tarih ve 191 sayılı kararı ile korunması gerekli I ve II. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenmiştir. Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10/11/2017 tarih ve 3967 sayılı karar ile I. ve III. derece arkeolojik sit olarak sınırları belirlenmiştir. 2020 yılında ise Unesco ana listeye geçiş adaylık sürecinde sit sınırları genişletilmiştir. Arslantepe’de ilk kazılar 1930’larda Louis Delaporte başkanlığında bir Fransız ekip tarafından yapılmıştır. Özellikle kazı Geç Hitit tabakalarında yapılmıştır. Kazılarda taş üzerine alçak kabartma ile dekore edilmiş avlu ve giriş kapısının iki yanında iki arslan heykeli ve karşısında devrilmiş bir kral heykeli ile bir Geç Hitit Sarayı bulunmuştur. Bu eserler o tarihlerde Malatya’da müze bulunmadığı için Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne götürülmüş ve halen orada sergilenmektedir. (2011 yılında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan eserlerden; kral, 2 aslan ve 12 duvar kabartmasının birebir kopyaları Malatya Valiliği tarafından Heykeltıraş Cengiz Göğebakan’a yaptırılarak Arslantepe Höyüğü Ören yeri girişine yerleştirilmiştir.) II.Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız Arkeolog C.Schaeffer alanda birkaç derin sondaj açmışsa da sürekli kazılar 1961’de, önce Salvatore M.Puglisi, sonra da Alba Palmieri başkanlığında Roma “La Sapienza Üniversitesi”nden bir ekip tarafından başlatılmıştır. Palmieri’nin 1990’da ölümünden sonra kazı başkanlığını 2019 yılına kadar yine aynı Üniversiteden Marcella Frangipane sürdürmüş olup, 2020 yılı itibariyle Francessa Balossi başkanlığında çeşitli ülkeler ve Türkiye’den oluşturulmuş ekiple kazı çalışmalarına devam edilmektedir. Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö.3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, ikibini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler göstermektedir ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir
@mucahitkacmaz9952
Göbeklitepe'yi andıran yapısı var. Yeterince tanıtımı yapılmamış olabilir ziyaretçi sayısı az belki de arkeolojik yerlere merakı az olan insanımızın olduğundandır.