Ahmet Tevfik Pasa Tomb
- 5.00 Perfect (8 Evaluation Score)
- •
- Things to Do



Note from Local Guides
Yerel Rehberler tarafından oluşturulan bu makale bilgi vermek amacıyla oluşturulmuştur.
You can apply for a local guide to update the information on this page.
You can contact us from the contact page to become a local guide.
Features
5.00
/5.0
(8 According to Evaluation Score)
All Comments
All comments and reviews
Gezilmesi gereken yerlerden
1934 yılında "Okday" soyadını aldı. 8 Ekim 1936 tarihinde vefat etti. Beşiktaş'taki Yahya Efendi Tekkesi'ne defnedilen naaşı, daha sonra Oğlu Ali Nuri Okday tarafından Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile mezarlığına nakledildi.
Çok güzel bi ambiansı olan bir yer içerde kafe de var.
duamı ettim ziyaretimi tamamladım tüm ölenlerimize allah rahmet eylesin
Yanından defalarca gectigim halde içeride mezarlık olduğunu farketmedim.Ve dahi eski zaman koç ve sabancilari kendi bütçelerine göre bir mezar taşı yaptırmış.Ve dahi ala ala taşlar kullanılmış. İçerisini kesinlikle gezmek lazım. Zamane zenginlerinin durumunu görmek lazım.Ve dahi..
Güller ve yaseminlerle dolu bu bahçeye, aralarında hanedan mensuplarının, sadrazamların, nazırların, kaptanı deryaların, kalem müdürlerinin, büyükelçilerin de bulunduğu bir çok devletlü gömülmeyi tercih edince, bahçe bir tür Osmanlı ünlüleri mezarlığına dönüştü. Bahçe, zamanla aralarında İttihat ve Terakki Partisi’nin kurucularından İshak Sukuti’nin, yeni edebiyat ekolüne karşı klasik edebiyatı savunan ünlü edebiyatçı Muallim Naci’nin, sadrazam Said Halim Paşa’nın, ilk basın şehidi olarak kabul edilen Serbesti gazetesi yazarı Hasan Fehmi Bey’in, yine basın şehitlerinden olan Ahmed Samim’in, Namık Kemal’in bir kurşunla kendi hayatına son veren torunu Cezmi’nin ve 25 Ekim 1924 tarihinde vefat eden Ziya Gökalp’inde bulunduğu 144 mezara ev sahipliği yapan bir mezarlık oldu. Mezarlarda yatanlara bakılınca türbenin bahçesinin görkemli cenaze törenlerine sahne olduğunu tahmin etmek zor değil. Türbenin şahid olduğu son klasik tören ise Ziya Gökalp için 26 Ekim 1924’te yapılmıştı.
Kesinlikle gidilip, görünmesi gereken bir yer. İnsanın tarihini bilip görmesi şart.
İstanbulu iyi bilen biriyle gezmemenin verdiği ilk açığı Ahmet Tevfik Paşa mezarında gördük. Yarım saat neresi olduğunu anlamaya çalışarak geçirdik. Sonrasında içinde çok güzel bir yer olduğunu keşfetmek uzun sürmedi. Önündeki kedilerde poz vermekten anlıyormuş hani.

