Historical fountain in the vineyards
4.0
Point
Find Your Guide
Find a guide to explore this place.
It is one of the popular places found in the historical fountain in Istanbul. This page has been created automatically by localbot to provide information about the historical fountain in the vineyard. As soon as we will be updated by our local guide team and more detailed information will be shared. Visit this page again soon to get more information about the historical fountain in the vineyard. You can look at the comments section of local guides to read the historical fountain thoughts at the bonds. You can visit our Istanbul page to explore more visitors from the Istanbul region.
You can apply for a local guide to update the information on this page.
You can contact us from the contact page to become a local guide.
You can apply for a local guide to update the information on this page.
You can contact us from the contact page to become a local guide.
Features
Services Offered
No Smoking
Car Park
Free
Open Air
Visit
Guides
Explore with Guide
All Comments
Guest Comments
4.0
Scoring :
@nalankayacan
5te kapanıyor restaurant kısmı çok uygun ve lezzetli öğretmenlere ayrıca indirim var
@ebubekirsemerci7191
Oynadığı karakterlerle önemli çıkış yakalayan Kemal Sunal, Türk sinema tarihine damga vuran oyunculardandır. Tiyatro ile sanat hayatına başlayan sanatçı, Ertem Eğilmez'in kendisini fark etmesiyle sinema filmlerine yönelmiştir. İlk amatör tiyatro oyunu, Vefa Lisesinde okurken rol aldığı "Zoraki Tabip"tir. Kenterler, Ulvi Araz, Ayfer Feray ve son olarak Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda profesyonel olarak rol aldıktan sonra Ertem Eğilmez'in kendisini fark etmesiyle, 1972 yılında Tatlı Dillim filminde rol alarak sinemaya ilk adımını atmıştır. Filmlerinde oynadığı "iyi, saf adam" rolleriyle beğeni kazanmıştır. Sanatçı, komedi filmleri ağırlıkta olsa da, dram türündeki filmlerde de rol almıştır. Oynadığı filmlerdeki karakterlerin genel özelliği haksızlıkların karşısında duran, iyiliği ve saflığı yüzünden başına sürekli iş açılan, zekâsıyla kötülerle mücadele eden ve insanlara doğru yolu gösteren, daima "gülen" adamdır. Kendisini "çok az konuşan, çok soğuk bir adamım"[2] diyerek tanımlayan Kemal Sunal'ın sinema izleyicileri tarafından benimsenmesi ve sevilmesinin en büyük sebeplerinden birisi, filmlerin çekildiği dönemlerde yaşanan sosyolojik-sosyoekonomik ve siyasi gelişmelerin filmlerinde yer almasıdır. Zamlar, insanları dolandıran kişiler, geçim sıkıntısı, işsizlik, göç ve töre gibi konuların sinemasında işlenmiş olması, filmlerine birçok anlam daha kazandırmaktadır. Bunlar, güldürü içerisinde sosyal mesajlar vermek ve bazı konuları mizahi dille eleştirmektir. Sanatçı, güldürü filmlerinin yanı sıra dram filmlerinde yer almış, ancak oynadığı tüm filmlerde "halkın içinden", "içimizden biri" imajını hiçbir zaman bozmamıştır. Aynı zamanda Kemal Sunal, öğretmenden bekçiye, kapıcılıktan çöpçüye kadar birçok karakteri oynayarak beğeni kazanmıştır. Yüksek lisansını "TV ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü" isimli tezi ile yapmıştır. 82 filmde rol almış sanatçının son filmi 1999 yılında vizyona giren Propaganda'dır. 3 Temmuz 2000 tarihinde, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği uçakta, kalp krizi geçirerek ölmüştür. Sanatçı, "gülen adam" lakabıyla anılmaktadır. Devamı Wikipedia'da
@musicalnoise
Yetkili kimse zerre allah korkusu yok. Bu kadar muhteşem bir bina ancak bu kadar niteliksiz ve art niyetli yönetilebilirdi. Koca köşkten sadece 1 odayı müze olarak ayırmışlar orada da lisenin birinden ayırdıkları sıralar ve hababam sınıfı oyuncularının suratına zerre benzemeyen plastiklerin vitrin mankenlerine oturtulmuş faciaları harici bir şey yok. Kattki bu oda harici bütün alanlar düğün salonu olarak ayrılmış, kazanılan para kime gidiyor belli değil. Aslında belli bir de üst kat var ki buraya kimsenin çıkışına izin yok. Yönetim katı imiş, tek odalı müzeyi ve düğün salonunu yönetiyorlar herhalde . Görevliye koskoca köşkün yarısı neden yönetime ayrılmış diye sorduğumda “yukarıda görecek bir şey yok zaten” yanıtını aldım. Allah’a havale ediyorum derdim ama allah bana havale etmiş olacak ki bunca yıldır bu şerefsizlerin bu kaymağı yemesine izin vermiş. Beyaz masa cimer ve valilik dahil edebileceğim her yere şikayet edeceğim
@sirmasari2477
İmkanınız varsa hafta içi gitmenizi öneriyorum. Çünkü küçücük bir sınıfta da olsa öyle “Patara kütere gidip görüp çıkayım.” anı değil o an. Şahsen ben sakince, huzurla, hissederek dokunmak istedim o sıralara. Penceresinden hasretle bakmak, her birini sessizce anmak istedim. Ancak hafta sonu olduğundan çok kalabalıktı. içeri girmek için beklediğiniz sıra yetmiyor bir de sınıftaki kalabalıktan dolayı öyle andasınız ki kendi içinize dönüp çocukluğunuzdan, gençliğinizden bir anıya rastlayamıyorsunuz. Yine de hiç gitmemekten iyidir. Benim için duygusal bir andı. Ayrıca tek bir sınıfla sınırlı kalmasını yadırgamıyorum. Çünkü zaten filmlerde de öğretmenler odası, hababam sınıfı ve bahçe genel mekanlardı. Öğretmenler Odası bölümünün de olmasını isterdim ama yine de bu kadarının düşünülmüş olması da kâfi. Sınıfa giriş kişi başı 5 tl. Anladığım kadarıyla üst katlara düğün çekimi vb. nedenlerle belli ücret karşılığı çekim için çıkabiliyorsunuz. Eğer görmeyi seçerseniz olumsuzluklar tabii var ancak tüm bunları boşverin ve yalnızca 6-A Edebiyat’a, orada olmanın güzelliğine ve bu güzel insanların bir zamanlar gelip geçtiği bu mekanda olmaya odaklanın!
@orkunkazan6900
Müze çok güzel gezmesi çok güzel içinde müzik var resimleri fotoğrafları heykelleri gayet güzel ama içerisinde ticarethaneye çevirmişler buradan kınıyorum hiç hoş değil gerçekten doğru düzgün gezemedik bile içeri girerken 15 dakika çekip anne ya sana ne ya ben yazıyorum ya bu Ziynet yüzünden zaten bu ülke buralara geldi yazsam bir şey değişmeyecek değişmeyecek diye diye anasını s**** ortadan herkes nasıl olsa şikayet etmiyorsa yapmıyor diye ama bu düşünceyi geri aldı ya Bir daha da böyle bir şey düşünme bence ya ben çünkü gerçekten çok kızıyorum böyle şeyler artık mesela yolda giderken makas atan bir arabayı ben hemen şikayet ederim birisi bana dersek ya sen niye bu kadar boş işlerle uğraşıyorsun kalbini kırarım ya çünkü polis onu yolda çeviriyor ve uyarıyor bu veya bunun gibi mesela ben şu şikayet olayımdan bahsediyorum bunlar önemli şeyler. Sizlerden rica ediyorum Bu ticarethane düşünceyi kaldırın müzeyi de biletli hale getirin güzel güzel gezelim
@kimbu6747
Sanatsal bir değere büyük ayıp edildiğine şahit olabileceğiniz bir yer. "Müze" tanımına uymamakla kalmayıp nesillerin birlikte büyüdüğü efsaneyi küçücük bir odaya sıkıştırmaya çalışılmış. Hayal kırıklığına uğratarak kandırılmış hissetmemizi sağlayan bahse konu oda büyük ihtimal çekimlerin yapıldığı sınıf bile değil. Duvarlara poster asıp fonda Hababam Sınıfı müzikleri çalmanın böyle bir değere sahip çıkmaya yeterli olacağını düşünen bir zihniyete "müze bakım masraflarına destek" adı altında giriş ücreti ödemek zorunda kaldığıma da ayrı üzüldüm. Mekanın bazı yerlerine "burada ... sahnesi çekildi" tarzında bilgilendirme yazısı olsaydı bile iyi niyet sezilebilirdi. Örnekler: "Burada Veysel efendi kapıyı açardı." "Burada beden eğitimi sahneleri çekildi." "Burası öğretmenler odasıydı." vs. vs. Ama bu haliyle gözümüzde para tuzağından başka bir şey değil. "Hiç yapılmasaydı daha iyi olurdu" dedirten bir çalışma. 1 yıldızı da Hababam Sınıfı'nın ismi geçiyor diye vermiş olalım, zira 0 yıldız verilemiyor.